HAKSÖZ HABER

Artvin Kemalpaşa Kaymakamı Mehmet Faruk Saygın’ın saygısız hareketi kamuoyunun gündemini meşgul ediyor.

Kendisine 'Hoş geldiniz' diyen öğretmeni hadsizlikten suçlayan Kemalpaşa Kaymakamı Mehmet Faruk Saygın ile ilgili Artvin Valiliği'nden yapılan açıklamada "Gerekli tembihat yapılmıştır" denildi. 

AK Parti’nin iktidara gelirken ve vesayetle mücadele sürecinde en sık kullandığı argümanlardan birisi: “Devlet için millet değil, millet için devlet!” söylemi aslında Kemalist devletin üzerine inşa edildiği esaslarla köklü bir çatışmayı içeriyordu.

Kibirli, idaresi altındaki insanlara karşı üstten tavırlarıyla bürokratik oligarşi Ahmet Necdet Sezer'in tavırlarında kendisini ön plana daha çok çıkarmıştı.

Cumhurbaşkanı olan ama cumhur ile sorunları olan bir prototipi simgeleyen Sezer, Deprem gibi afet bölgelerine gittiğinde resmi makam aracını terk etmiyor halk ile arasındaki sınırı korumaya özen gösteriyordu. 

Artvin Kemalpaşa ilçesinde yaşanan bir hadise de geçmişte oldukça sık yaşanan bürokratik kibir örneklerini yeniden hatırlatırken sorunların tam olarak çözülmediğini gösterdi.

Kaymakam Saygın, genç öğretmene, 'Bu ne hadsizlik' diyerek sınıftan çıkmasını, dışarıda beklemesini söylemişti. 

İdari işlerden sorumlu yetkililerin üstenci bakış açısı devam ederken, toplumsal tepki çeken olayda valilik, "Gerekli tembihat yapıldı" yanıtı verdi. 

Artvin Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, 29 Eylül Çarşamba günü Kemalpaşa Kaymakamı ile Kemalpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürünün, Kemalpaşa Çok Programlı Anadolu Lisesi özel eğitim sınıfını ziyaretleri sırasında yaşanan, üzüntü duyulan hadiseyle ilgili açıklama yapılmasına lüzum görüldüğü belirtildi.

Valiliğin açıklamasında, "Kemalpaşa Kaymakamı, öğrencilerle sohbet ettiği sırada sınıfa sonradan giren ve daha sonra sınıf öğretmeni olduğu anlaşılan kişinin elini uzatarak tokalaşma isteğini, pandemi kuralları gereği eli göğsünde selamlaşarak karşılamış, öğretmen olduğu sonradan anlaşılan kişinin ısrarı neticesinde kaymakamımızla öğretmenimiz arasında bizleri de üzen, istenmeyen bir diyalog meydana gelmiştir. Bu diyaloğa üzüldüğünü dile getiren kaymakamımıza tembihat yapılmış, konuyla ilgili inceleme hemen başlatılmıştır." ifadeleri kullanıldı. 

Uşak Valisi Funda Kocabıyık'da geçtiğimiz aylarda koronavirüs tedbirleri kapsamında gerçekleştirilen denetim esnasında sokakta yürüyen vatandaşları azarlarcasına "Sosyal mesafeyi ayarlayın" diye bağırmıştı. 

Vali, Belediye Başkanı, Savcı, Hakim ve Kaymakam gibi idari sorumluluğa sahip yetkililerin halkın arasına karıştığı her olayda yeni bir hadise yaşanmaya devam ediyor.

Vali, Kaymakam ve Belediye Başkanlarının halktan uzaklaştığı ve gittikçe elitist bir yaklaşıma sahip olmaya başladıkları eleştirileri de son günlerde daha çok arttı. 

İdareyi elinde bulundurur gibi davranan, halk ile arasındaki mesafeyi arttıran ilgililerin tavırlarından dolayı, kurumlara alım yapılırken sorumluluk yüklenecek kişilerin "kişilik hakları ve saygıya" ne derece önem verdikleri yeniden değerlendirme konusu edilmeli değil mi?