Generallerden önce gazeteciler yargılanmalı!
28 Şubat darbecilerinin de gözaltına alınmaya başlanması ile tekrar gündemimize giren soru şu: Darbe, postmodern darbe ve muhtıralardan askerler tek başına mı sorumlu?
Dolayısı ile Çevik Bir ve benzeri birkaç komutan gözaltına alınınca, bununla yetinip, devamı getirilmemeli mi?
Yoksa medyadaki destekçiler de, asli fail olarak yargılanmalı mı?
Bu soruya ilk planda verilecek cevap, “Askerlerle sınırlı kalmalı” gibi görünüyor.
Ama ben, olaya şu açıdan bakıyorum..
“Suçların yargılanması ve cezalandırılması zorunluluğu”nda, en önemli amaçlardan birisi de, “suçların tekrarı”nın önüne geçmektir.
Bu açıdan da baktığımızda, faillerinin çoğu zaten emekli olmuş darbeleri, generaller üzerinden yargılamanın anlamsızlığına işaret etmek istiyorum.
Çevik Bir’i yargılayıp, darbe suçu açısından “tekrarı”nı nasıl önleyeceksiniz?
Çevik Bir görevde değil ki!
İsmail Hakkı Karadayı görevde değil ki..
Hatta Çetin Doğan’lar, Şener Eruygur’lar görevde değil ki!..
Görevde olanlara bakalım biz..
Hâlâ “darbe yaptırma”, “darbeyi tahrik etme“, “darbeye su taşıma” konusunda potansiyel tehlike olanlara bakalım..
Ertuğrul Özkök’e bakalım.
Yalçın Doğan’a bakalım.
Fatih Çekirge’ye bakalım..
Cüneyt Arcayürek’e bakalım..
Cezaevinde olsa da, Mustafa Balbay’a bakalım..
Emin Çölaşan’a, Bekir Coşkun’a bakalım..
Daha nicelerine bakalım..
Bakın bir çırpıda, yakın tarihimizdeki tüm darbelerde görev yapan isimleri saydım size..
28 Şubat’tan, 2003 darbe girişimine, 27 Nisan bildirisine kadar..
Hepsinde görev aldılar..
Çevik Bir sadece 28 Şubat’ta..
Çetin Doğan sadece 2003 tarihli teşebbüste...
Şener Eruygur sadece ‘Sarıkız’da..
Ya medyadaki aktörler?
Onlar bütün darbelerde.
Yaşları elveriyorsa, 12 Eylül’de görev alan bile var..
Böyle bir tabloda, 65’ini doldurunca, veya kadro yokluğundan emekli olup kenara çekilenlerden hesap sorulmadan önce, medyadaki hâlâ faal aktörlerin yargılanmaları gerekmez mi?
Medyadaki aktörler darbeye zemin hazırlayan eylemlerinin hesabını verirlerse, yeni darbelerin gönüllü destekçileri devredışı kalmış olurlar..
Gerisi de artık, daha önce darbe sabıkası olmamış subaylarımıza kalıyor.
Onlar da tek başlarına, yola çıkamazlar herhalde.
Tabloyu daha net görmek istersek..
“Darbeci generaller mi? Onlarla birlikte darbeci gazeteciler mi?” diye sorarsanız..
Ben “Mutlaka birlikte, hatta darbeci generallerden önce, halen görevde olan darbeci gazeteciler” derim..
Birisi sabıkası olan, ancak yeni sabıka için “yeteneği/gücü” olmayanlar.. Adeta eli-kolu bağlanmış, köşesinde oturmaya mecbur olanlar..
Diğeri ise; hem sabıkası olan, hem de eli kolu serbest, her an yeni suç işletmeye hazır, fırsat kollayan gazeteciler..
Bence generallerden de önce, gazetecilerden başlanmalı..
Yoksa, Ertuğrul Özkök kalkar, “Tankları yürüten generalleri görevden almayanlar sorumlu” diyerek, hedef şaşırtmaya kalkar..
Sormak lazım bu adama.. Be vicdansız, tankları yürüten komutan görevden alındığı an, “Vatan haini bunlar. Generali görevden aldılar” diye manşetin cebinde hazır değil miydi?
Hatta bunun için, samimi olduğunuz bazı DYP’lileri kışkırtmadınız mı?
General görevden alınsın, ertesi günü Başbakanı vatan hainliği ile suçla.. “Terörle mücadelede orduyu komutansız bıraktılar” diye hain suçlaması yap..
Böyle bir tuzağa düşülmedi diye, 15 sene sonra çık, “Tankı yürüten generali niye görevden almadınız” diye sor..
Ahlaksızlığın bu kadarına, pes doğrusu..
Adam, kendi attığı manşeti görmüyor.
“İmzala” diye yaptığı tehditleri görmüyor.. Tank yürütülmesine nasıl alkış tuttuğunu görmüyor..
Öylesi tehdit ortamında, “Tank yürüten generali görevden almadılar” diye, siyasileri suçluyor!
Ertuğrul ile falan bitmez bu iş..
Alın, daha dün Yalçın Doğan, “Ben de 28 Şubat mağduru sayılırım” diye yazıyor..
Generallerin baskılarına karşı aslanlar gibi dik duran Erbakan’ın tavrını, “vurdumduymazlık ve aymazlık” olarak yorumlayan adam, şimdi kalkmış, yeni nesillerin kafasını iğdiş etmek için, “Ben de 28 Şubat’ta mağdur edildim” diyor..
Buna sahtekarlık denilmez de ne denir?
Bu ikiyüzlülerden kurtulmadan, bu ülkede darbe tehdidi ortadan kalkmaz.
Bu hokkabazlardan hesap sorulmadan, darbeci generallerden hesap sorulmasının bir anlamı olmaz..
Bunlar pusuya yatmışlar, fırsat kolluyorlar..
Önce “muvazzaflar”dan hesap sormalı.. Sonra emeklilerden..
YENİ AKİT
YAZIYA YORUM KAT