Gençlerin İstanbul buluşması
15 Temmuz Cuma akşamı İslâm Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları (İDSB - UNIW)’nın Kültür ve Eğitim Komisyonu tarafından tertiplenen Gençlik Yaz Kampı’nın açılış programı için Ensar Vakfı’nın genel merkezindeydik.
33 farklı ülkeden 130 sivil toplum kuruluşunun üye olduğu İDSB geçtiğimiz Kasım ayında Feshane’de düzenlenen Uluslararası Kudüs Buluşması’nın organizasyonuna da iştirak etmiş ve bu önemli etkinliğe Uluslararası Kudüs Müessesesi, Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) ve Filistin Dayanışma Derneği (FİDDER) ile birlikte güzel katkılarda bulunmuştu. Düzenlediği Gençlik Yaz Kampı’yla İslâm dünyasında birlik ve dayanışma anlayışının güçlenmesi, Müslüman toplumlar arasında irtibat bağlarının artırılması amacıyla yürüttüğü çalışmalara bir yenisini eklemiş oldu.
Söz konusu kampın en önemli yanı İslâm dünyasının değişik ülkelerinden, farklı Müslüman toplumlardan gençleri bir araya getirmesidir. Programı organize edenlerden aldığımız bilgilere göre kampa 30 farklı ülkeden 50 genç katılıyordu. On gün sürecek programın 6 günlük kısmı İstanbul’da muhtelif sivil toplum kuruluşlarını, tarihi ve turistik mekânları ziyaretle, 4 günlük kısmı da İstanbul dışında bir yaz kampı bölgesinde eğitim ve spor etkinlikleriyle geçecek. Bizim iştirak ettiğimiz açılış programıyla başlayan etkinlikler önümüzdeki Pazartesi günü tamamlanacak.
Ziyaret ettiğimiz ülkelerde İstanbul’a ilginin ve bu güzel şehri ziyaret etme arzusunun gittikçe arttığını müşahede ediyoruz. İstanbul’da düzenlenen kültürel ve sosyal etkinliklerin günden güne artmasında bu ilgi ve arzunun da önemli rolünün olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla IDSB’nin Gençlik Yaz Kampı için İstanbul’un tercih edilmesinin isabetli bir karar olduğunu, davet edilen gençlerin bundan memnun kalacaklarını tahmin ediyoruz.
İslâm dünyasında dayanışma ve güç birliğinin artırılması, sınırların aşılarak ümmet bilincinin güçlendirilmesi, Müslüman toplumların birbirine daha çok yaklaştırılması gelecek için ümit verici gelişmelerdir. Resûlullah (s.a.s.)’ın bir bedene benzettiği bu ümmet mensupları arasında kaynaşma ve dayanışmanın güçlendirilmesi için öncelikle tanışmanın sağlanması ve irtibat bağlarının artırılması gerekir. Bu tür bağların kurulması aynı zamanda ileriye dönük kalıcı ilişkilerin sağlanmasına da imkân verecektir. Söz konusu etkinliklere katılanların birer fert olarak değil mensup oldukları toplumları temsil eden elçi konumunda görülmesi gerekir. Dolayısıyla söz konusu etkinlikte sadece etkinliğe katılan gençler arasında değil onların mensup oldukları toplumlar arasında da bir irtibat bağı kurulmuş, tanışma ve kaynaşma sağlanmış olmaktadır.
Gençler toplumların geleceği konumundadırlar. Dolayısıyla toplumların geleceklerine beşeri yönden yatırım yapılması yetişen nesle gösterilecek ilgiye ve bu neslin geleceğe hazırlanmasına bağlıdır.
Farklı ülkelerin ve toplumların gençlerinin bir araya getirilmesiyle sadece tanışma ve kaynaşma sağlanmış olmaz. Aynı zamanda yetişen neslin önüne konan imkânların artırılması ve genişletilmesi de söz konusudur. Bütün toplumların geçmiş nesillerden ve tarihlerinden devraldıkları bir birikimleri ve mirasları vardır. İşte bu birikimlerden ve mirastan buluşmalar vasıtasıyla haberdar olunur. Ayrıca insanların farklı kabiliyetleri ve kazandıkları güzel alışkanlıkları olur. Kabiliyet ve alışkanlıklardaki farklılık kişilerin mensup oldukları toplumlara göre de değişkenlik arz eder. Buluşmalar işte bu gibi kabiliyetlerden ve alışkanlıklardan haberdar olunmasını da sağlayacağı için bu alanda da bir zenginlik oluşur. Bu tür zenginlikler ise paylaştıkça azalmayıp artan zenginliklerdir.
Gençlik Yaz Kampı’na İstanbul’daki muhtelif sivil toplum kuruluşları da çeşitli şekillerde destek veriyor. Böyle güzel etkinlikler için güçlerin ve imkânların birleştirilmesini takdir etmek gerekir. Çünkü yükler bazen sadece bir kurumun kaldıramayacağı kadar ağır olabilir. Güçlerin birleştirilmesi, her bir kurumun ortadaki yükün bir köşesinden tutması durumunda kaldırılması daha kolay oluyor. Müslüman toplumlar arasında dayanışmayı güçlendirecek etkinliklerin artırılması ve genişletilmesi için önümüzdeki yıllarda katkıların daha da artacağını düşünüyoruz.
Bu vesileyle İDSB’yi, özellikle sözünü ettiğimiz kampı organize eden Kültür ve Eğitim Komisyonu’nu tebrik ediyor, faaliyete katkıda bulunan, destek veren tüm sivil toplum kuruluşlarının yetkililerine şükranlarımı arz ediyorum. İnşallah bu tür faaliyetler artırılarak ve genişletilerek devam eder.
VAKİT
YAZIYA YORUM KAT