Gençlere atfedilen “bayramlarda” gençler etkinliklere zorlanmıyor mu?
29 Ekim, 23 Nisan ve 19 Mayıs gibi “milli bayramlarda” gençlerin dinlenmesi, eğlenmesi gerektiği iddia edilirken, gençler, milli bayramların kutlanması için alanları zorla da olsa doldurmaya çağrılıyor!
HAKSÖZ HABER
Çocuklar ve gençlerin, “milli bayramlar” çerçevesinde düzenlenen etkinliklere katılması zorunlu tutulurken, özgürlük naraları atanlar, tarih öncesinden kalma ayin benzeri çelenk bırakma, en güzel posteri, büstü, anıtı yarıştırma, güneşin altında korumasız saygı törenleri düzenlemekle meşgul.
Ulusal, yalıtılmış ve ideal olduğu hayaliyle beslenen resmi ideolojinin yerleşmesi için düzenlenen törenler, bu yıl da unutulmadı.
Mersin'de, Ege'nin yöresel, Mustafa Kemal'in sevdiği 'Zeybek', 1919 öğrenciyle güneşin altında eğlence şenliği olarak sergileniyor.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı adı altında yapılan törenlerde çocuklar en önde olacak şekilde resmi statükonun “teşvikiyle” düzenlenen etkinlikler çerçevesinde eğlenirken, 19 Mayıs Atatürk' ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda liseli gençler, Kemalist vesayetin artıkları tarafından dayatılan ‘tören kuralları’ çerçevesinde günler ve haftalar süren çalışmalar ile batıya uygun olacak şekilde dans ettiriliyor ve etkinliklerde ‘Kemalizm’in şovunu’ sergilemesi için stadyumlara yürütülüyor.
10 Kasım törenleri ile 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı adı altında düzenlenen laik ve seküler devletlerin kendileri için icat ettikleri ‘bayramlarda’ insanlar; marşlara, bayraklara, posterlere, büstlere ve heykellere karşı saygı duruşuna çağrılıyor.
Bingöl'deki tüm okullarda yer alan liseli öğrenciler ve öğretmenlerden oluşan kortej, 200 metrelik bir bayrağı şehir stadyumuna kadar taşımakla görevlendiriliyor.
Elbette bu tür dayatmacı etkinliklere katılmayan ‘çocuklar, liseliler veya öğrenciler’ cezalandırılırken, çağdaşlık alametlerini her anlarında en yüksek şekilde yaşadıklarını sananlar, törenlere katılım sağlamadıkları ve uyum göstermedikleri zaman ‘kendi geleceklerine dava açacak’ kadar vahşileşebiliyor.
Aksaray'da öğrenciler, 19 Mayıs kutlamaları çerçevesinde Uzakdoğu sporlarına dönük hazırlanan çalışmalarını, "şehrin ileri gelen" politikacılarına sunarken çekilmiş bir fotoğraf karesi.
Öğrencileri, dayatmalarıyla tehdit etmeyi bir erdem sayan ve saygı duyulmadığı için cezalandıran bu tarz hareketlerini de ‘laiklik, çağdaşlık, batıcılık ve ifade özgürlüğü’ adı altında topluma kabul ettirmeyi hayal edenlerin büyük çelişkisi asla kendi gözlerine batmıyor ve eleştirilemez kabul ediliyor! Herhangi bir eleştiriyi, ‘bu yapıcı bir eleştiri bile olabilir’ zinhar kabul edilemez addeden ‘zihinler’ incelenmeyi hak ediyor!
Yine Aksaray'da gençler ve çocuklardan oluşan grupların çalışmalarını "yerinde" izleyen politikacılar ve kadraja sığmadığı için görünmeyen "halk"!
HABERE YORUM KAT