1. YAZARLAR

  2. Kürşat Bumin

  3. Gençler nihayet serbest ve Arınç'ın çağrısı
Kürşat Bumin

Kürşat Bumin

Yazarın Tüm Yazıları >

Gençler nihayet serbest ve Arınç'ın çağrısı

08 Ekim 2011 Cumartesi 13:18A+A-

Ferhat Tüzer ve Berna Yılmaz adlı iki üniversite öğrencisinin önceki günkü duruşmada 19 ay tutuklu kaldıktan sonra –nihayet!- serbest bırakıldılar. Dosyayı bilmeyeniniz yoktur herhalde; ben kendi payıma birçok kez hatırlattım. Suçları "parasız eğitim" isteyen bir pankartı –hem de "açılım" toplantılarından birinde!- açmaktı. Üniversitenin öğrencilerden istediği "harçlar"dan şikayetçiydiler. Bu taleplerinden dolayı 19 ay tutuklu kalmadılar tabii ki, "terör örgütüne üye oldukları" suçlamasıyla çok ciddi bir mahkemede (İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi) yargılandılar. Suçlamaya davanın bir önceki duruşmasında savcının da aklı yatmamış, bu iki öğrencinin fiillerini toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ve düşünceyi açıklama jzgürlüğü kapmasında değerlendirerek sanıkların beraatını istemişti. Ama olmadı, mahkeme heyeti "yasa dışı örgüt üyesi olma" suçunda ısrar ederek gençlerin bir müddet daha tutuklu kalması gerektiğine hükmetti.

Gençlerin Terörle Mücadele Kanunu (TMK) çerçevesinde yargılanması ortaya şöyle tuhaf bir durumun çıkmasına da neden oldu: Biliyorsunuzdur, TMK'nın "Terör Amacı İle İşlenen Suçlar" üst başlığı altında yer alan 4. Maddesinde Türk Ceza Kanunu'nun 30-40 maddesi sıralandıktan sonra "Aşağıdaki suçlar 1 inci maddede belirtilen amaçlar doğrultusunda suç işlemek üzere kurulmuş bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlendiği takdirde, terör suçu sayılır" şeklinde ceza hukukunun ne olduğunu az biraz da olsa bilenleri şaşkınlıktan bayıltacak bir hüküm yer alıyor. TCK'nın burada sıralanan maddeleri 79.maddenin başlayıp bir çırpıda 310. Maddeye kadar dayanıyor.

İşte bu sıralanan ve TMK'nın "terör suçu" olarak nitelediği bir madde var ki, doğrusu –bana sorarsanız tabii!- bu madde Ferhat ve Berna'nın 19 ay tutuklu bırakılmalarının da sözü edilen suç kapsamına girdiğini açıkça ilan ediyor! TCK'nın atıfta bulunulan 115. maddesi, "İnanç, düşünce, kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" suçu yani...

Geçen günkü yazımda değindim ama hatırlatmanın zararı yok: Yeni-anayasa ile uğraşırken, bu işe paralel olarak bir taraftan da "kendine özgü" bir "Terör Tanımı" getirip, getirdiği tanımı TCK'da yer alan belli başlı hemen bütün suçlara teşmil eden Terörle Mücadele Kanunu'nu değiştirmek yönünde bir gayret içine de girilemez mi? Bu gayretin sadece TMK'yı değil daha onlarca benzerini de(mesela 12 Eylül doğumlu (2911 sayılı) "Gösteri ve Yürüyüş Yasası" gibi) kuşatması gerekiyor ama hiç değilse –aciliyetinden dolayı- TMK:

Geçenlerde Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın dikkat çeken bir açıklaması önümüze geldi. Arınç, basınla ilgili bir kutlama cerçevesinde yaptığı konuşmada, bugün cezaevinde bulunan 60'dan fazla gazetecinin yüzde 95'nin Terörle Mücadele Kanunu'na aykırılık sebebiyle mahkûm olduklarını hatırlattıktan sonra konuşmasını " 'Eğer Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişiklik yetirli değil, biz aslında Terörle Mücadele Kanunu'nda değişiklik istiyoruz' deniyorsa bugüne kadar yüksek sesle söylenmedi.Sadece kulağımıza üflendi. Lütfen bunu savunanlar yüksek sesle Terörle Mücadele Kanunu'nda ne değişmesi gerektiğini, hangi maddenin hangi sebeble özgürlükleri kısıtladığını söylesin. Bunun üzerinde bir tartışma başlatalım. (...) bunu ben gazetelerin köşe yazılarında, meslek örgütlerinin başkanlarının ya da yöneticilerinin hazırladıkları raporlarda ve konuşmalarda görmek istiyorum. Terörle Mücadele Kanunu değişmeli midir? Değişmemeli midir?Değişecekse niçin?" diyerek sürdürüyordu.

Bülent Arınç'ın bu açıklamasını önemli buldum ben. Gerçekten de şikayet edilen değişmesi istenen (2003 ve 2006'da iki kez elden geçen) bu kanunun (TMK) artık –söylendiği gibi!- "masaya yatırılması" zamanı gelmiştir. Ancak burada Başbakan Yardımcısı'nın iyi bir hukukçu olduğunu hatırlayarak şu soruyu sormadan da edemeyeceğim: Arınç, TMK'yı önüne açtığı zaman karşısına çıkan bu kanunun "ruhu" hakkında bugüne kadar kafa yormamış olabilir mi? Hiç sanmıyorum; ciddi olarak gözden geçirdiğini ve birçok maddenin altını çizdiğini sanıyorum. Ama sanki siyasi konumu dolayısıyla "Ben gördüm ama siz söyleyin bakalım!"der gibidir.

Bu durumda Arınç'ın bu çağrısına uyarak (çünkü "köşe yazarlarını" da göreve çağırıyordu!) konu hakkındaki görüşümü açıklayacağım.

Devamı yarınki yazıda tabii ki, ancak bugünden şu kadarını söyleyebilirim: TMK herşeyden önce 1. Maddesi, yani "Terör Tanımı"nın yapıldığı madde itibariyle değiştirilmesi gereken bir kanundur.

YENİ ŞAFAK

YAZIYA YORUM KAT