Genç Birikim Dergisi'nin bu ayki sayısında dergi yazarları, son zamanların gündemden düşmeyen, önce Tunus'ta meydana gelen daha sonra Mısır'a sıçrayan buradan da Ortadoğunun krallık ve diktatörlükle yönetilen ülkelerde meydana gelen halk ayaklanmalarını yazılarında değerlendirmişler.

Genç Birikim Dergisinin Genel Yayın Yönetmeni, araştırmacı-yazar Ali Kaçar, "Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Ortadoğu'nun Şekillenmesi"  başlıklı yazısında; halk ayaklanmalarının olduğu ülkelerin I. Dünya Savaşından sonra Osmanlı'dan, milliyetçilik akımını kullanarak ve bazılarına sahte vaadlerde bulunarak nasıl kurdurulduğunu, bazı Arap liderlerinin nasıl Osmanlıya ihanet ederek Batılılarla işbirliği yaptıklarını, İngiliz ve Fransızlar tarafından nasıl kandırıldıklarını, günümüzde de bazı Arap diktatörlerinin bu işbirliğini sürdürdüklerini, tarihi perspektif içerisinde anlatmakta ve yazısını şu cümlelerle sonlandırmaktadır: "Bugün, Libya'nın eli kanlı katili Kaddafi'nin döktüğü kanda, bu işgalci devletlerin de katkısı olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle bölgenin masum ve mazlum halklarının asıl düşmanı Batılı ve Doğulu işgalci devletlerdir; yerel yöneticiler ise sadece birer kukladır. Asıl düşman çok iyi tanınmalı ve tekrar yeniden tezgâhlanan aynı tuzağa düşülmemelidir. Aksi halde, tarih yeniden tekerrür edecektir. Eğer –Allah korusun- tekrar bu sömürgeci küresel güçlerden onaylı yeni firavunlar, yeni diktatörler yönetime gelirse, -bu tehlike henüz geçmiş değildir- dökülen bunca kana yazık olacaktır."

Erdal Bayraktar "Yeni Dönem Yeni Zihniyet" başlıklı yazısında; "Tunus ve Mısır'da Batı'nın Modern dönemde oluşturup Batı dışı dünyaya dayattığı düzenle birlikte, bu düzene karşı gelişen modern ve batı karşıtı muhalefet dilinin ve yapılarının da yıkıldığını, bu ikisini birlikte anlamaya çalışmamız gerektiğini, bunu yapmadığımız zaman geçmişi kaybettiğimiz gibi geleceği de kaybedebileceğimizi" ifade ettikten ve olayları tarihi açıdan ele aldıktan sonra; "Yıkılan düzenin yerine eski düzenin sahiplerinin istediği bir düzenin mi, yoksa Tahrir Meydanında bağıran halkın istediği yeni düzenin mi kurulacağının önemli olduğunu, yıkmanın yetmediğini; asıl önemli olanın yıkılanın yerine neyi kuracağımızın olduğunu, duamızın yıkılan Şerr'in yerine Hayrın ikame edilmesi olduğunu" belirtmektedir.

Süleyman Arslantaş ise "Savruluyor muyuz?"  başlıklı yazısında; Tunus'ta başlayan ve neredeyse Ortadoğu başta olmak üzere tüm İslam dünyasını saran ve mevcut yönetimlere karşı 'başkaldırı' şeklinde gelişen olayları farklı bir açıdan ele alıyor ve demokrasi bağlamında insan hakları, hukukun üstünlüğü, özgürlükler ve fırsat eşitliği talep edenlere, en önemli kimliğimiz olan İslam'ın, dinin sabitlerine bağlı kalarak özgürce yaşama imkânı verdiğini ifade ediyor.

"Değişen Dünyada İslam'ın Değişmeyenleri" adlı konferansında Beşir Eryarsoy, günümüz dünyasında İslamın değişmeyen ilkeleri konusunu irdeliyor.

Tevfik Uğur'un "Kıyamlar ve Devrimler", Ubeydullah Toprak'ın "Sünnet'in İslâm'daki Yeri ve Önemi", Hayriye Bican'ın "Dayanışmanın Kodları", İsa Memişoğlu'nun "Eğitim ve Gençlik" ve İbrahim Hakkı Toprak'ın "Ekini ve Nesli Müşrikler Tarafından Fesad Edilmiş Müslümanlar İsyan Ediyor" başlıklı yazılar okunmaya değer diğer yazılar.

İrtibat Tel: 0312 229 67 18