“Gazze savaşında HAMAS’ın uyguladığı askerî ”mukavemet stratejisi” Siyonist ordunun askerleri ve zırhlı birlikleri üzerinde hayli etkili olmuştur. HAMAS’ın Kassam ve Grad’larına İsrail’in elindeki silahlar engel olamamaktadır. Dolayısıyla İsrail kamuoyunun fırlatılan bu füzeler hususundaki hoşnutsuzluğu giderek artacağı anlaşılmaktadır. İsrail’in Gazze’ye savaş açmasında sebep gösterdiği bu füzeler aynı zamanda Siyonist İsrail hükümetinin, HAMAS’la, HAMAS lehine bir ateşkese de mecbur kalacağını göstermektedir.”

Bu cümlelerle bitirdiğimiz son yazımız üzerinden bir hafta geçmeden; Hamas ile uzun ve zorlu savaşa girdiğini ilan ederek tantanalarla! Gazze’ye savaş açan Siyonist İsrail; 23 Gün süren Gazze savaşı sonunda pes ederek, tek taraflı ateşkes ilan etmek zorunda kaldı.

Hamas’ın resti ile Gazze’de bulunan kara birliklerini de geri çekeceğini açıkladı. Göreceksiniz ki ambargoyu da kaldırmak zorunda kalacaktır.

Lâkin zannetmeyelim ki fiili savaş sona erdi. Asla… Siyonizm ile savaş Siyonistlerin, Filistin’e geldikleri gibi hatta daha zelil biçimde gitmelerine kadar sürecektir, sürmesi gerekir.

Eğer bu nihai hedeften şaşma olursa muharref Tevrat örnekliğinde “Mısır ırmağından Fırat ırmağına” kadar olan topraklar ve çevresinde rahat ve huzur asla gerçekleşmeyecektir.

Göstermelik “ateşkes”ler sadece Siyonizm’in dünyada kaybettiği vizyonunu kazanmaya, giriştiği savaş ve gerçekleştirdiği katliamları örtbas etmeye yönelik çabalardan öteye gitmeyecektir.

Bilinmelidir ki, Siyonist güçler her an Gazze’ye; Hamas’ın ateşkese uymadığı gibi emperyalizmin medyası desteğinde yapacakları propagandayla yeniden saldırıya geçebilirler. 

İsrail’in asıl hedefi Filistin’deki Hamas iktidarının düşmesidir. Çünkü Hamas geçmiş Filistin mücadelesindeki Arafat, Abbas, Dahlan ekolü “teslimiyetçiliğe” Laik, millî bir direnişe hayır demektedir.

Filistin davasını ümmet boyutuna taşıyıp, Siyonizm’i Filistin’den kazımak hedefi için yeni metodlar geliştiren Hamas; gelecekte de Siyonizm’in baş belası olmaya devam edecek bir strateji izlemektedir.

Hamas’ın izlediği strateji aynı zamanda tüm dünya sömürülenleri için bir meşale konumunda olması, “küresel küfrün” kendine yönelebilecek ilerdeki baş kaldırışlara örnekliğini gündeme getirmektedir.

Bu yüzden “Küresel küfür” hem Ortadoğu’daki işbirlikçilerinin geleceği hem de kendi gelecekleri üzerinde doğacak tehlikeleri bertaraf etmek böylece geleceklerini teminat altına almak için, Hamas’ın ve onun direniş zihniyetinin Filistin’den, dolayısı ile dünya üzerinden silinmesini arzu etmektedirler.

Bundan dolayı Siyonist İsrail ve onun işbirlikçisi “küresel küfür” güçleri; lokal olarak Filistin ve Ortadoğu Müslüman halkları, global olarak tüm dünya Müslümanları nezdinde itibar kazanan ve ümmete Firavun ve Nemrud’lara başkaldırı örnekliği yapan Hamas’ın oluşturduğu küfre direniş ortamını uyuşturma ve pasifize etme gayretine gideceklerdir.

Bundan dolayı tüm dünya Müslümanları ve bizler 23 günlük Gazze cihadından dersler alarak ümmetin küfre direniş ruhunu dolayısıyla bu ruhun Filistin’de Gazze’de gerçekleştirdiği zaferi geleceğe bir yatırıma dönüştürmeliyiz.

Filistin davasını her an diri tutmaya çalışacak bizler yani dünya Müslümanları Filistin’deki kardeşlerimize maddi ve manevi yardımlara devam etmemiz lazımdır.

Filistinli mücahitlerin de 23 günlük kesif direnişten dersler çıkararak Siyonizm ile mücadelede yola gelişerek devam etmeleri gerekmektedir.

Siyonistlerle 23 günlük Gazze direnişinden çıkan sonuçlara bi göz atalım: Görülmüştür ki, Hamas lideri Halit Meşal’in dediği gibi “Gazze artık eski Gazze olmayacaktır.” Çünkü Gazze Siyonist İsrail’in komplike yani uçak, tank, top, füze ve askerleriyle birlikte top yekün savaş gücüyle saldırısına direnmiş ve karşılık verebilmiş dahası bu sınavda dimdik ayakta kalabilmiştir. Artık yalnız da değildir, yanında ümmet vardır.

Hamas’ın, altı aylık ateşkesi uzatmaması Gazze halkının lehine olmuştur. Çünkü Gazze halkının ambargo altında verdiği mücadele asla dünyaya ve ümmete tam manasıyla yansıtılamayacak ya da yansıtılamıyordu.

Direnmek için ambargo altında aç kalarak ölmektense, savaşarak direnip ölmenin belki de bu savaşın gösterdiği daha onurluca bir ders olmalıdır.

Siyonizm’e ve “küresel küfre”“Teslimiyetçilik” asla başarı getirmeyecektir. Aksine yeni teslimiyetler doğuracaktır. Bu yüzden Abbas, Dahlan ve El Fetih, Hamas’ın direniş politikalarının gölgesinde erimeye mahkûm olmuşlar/olacaklardır.

Filistin’deki direniş bundan sonra Kassam ve Grad’ların gelişmesi/geliştirilmesi çizgisinde yükselmeye devam edecektir. Filistin’de “kurşun”a dayalı direniş yerini Kassam ve Grad’lara hatta yeni füzelere bırakacaktır.

Batı Şeria’daki direniş El Fetih’i, tasfiye ettiğinde Siyonizm’in aralarına ördüğü utanç duvarının anlamı kalmayacaktır. Artık Filistin direnişinin yansımalarını engelledik diyenlerin ördüğü duvarlar üzerinden istemedikleri ve engelledikleri direniş başlarında “patlayacaktır”!

Şehadet saldırılarındansa Kassam ve Grad’larla İsrail’e yapılacak saldırılar daha etkili olacaktır. Çünkü Siyonistler için sağ ve solları ve altları yanında tepelerinde de emniyet kalmamış/kalmayacaktır.

Siyonizm artık uçak ve tankları ile korkutamayacak bilakis Filistin’e karşı kullandığı bu silahların “anti”lerinden “antipati” duyacaktır. Nasıl ki “küresel küfür” İran atom bombası yaptı mı diye endişe içersinde yaşıyorsa; Siyonistler de acaba Filistin’liler yeni bir füze yaptı mı diye endişe içinde yaşayacaklardır..

Siyonist İsrail’in, Gazze savaşından sonra savunma ekonomisine daha büyük harcamalar ayırması gerekecektir. Artık kurşunları değil füzeleri engellemek ve bunu da çok maliyetli yapabilmek zorundadır ki, bu çalışmalar, Filistinlileri uçak, tank, topla öldürme maliyetinin! çok fevkindedir Ve gelecekte İsrail ve küresel işbirlikçilerini kara kara düşündürtecektir.

Halit Meşal’in dediği gibi “Gazze artık eski Gazze olmayacaktır” amma Siyonist İsrail ve “küresel küfür” işbirlikçileri için de Filistin sorunu, eski Filistin sorunu gibi olmayacaktır. Görünen odur ki “küresel küfür” ve Siyonist İsrail’in, Ortadoğu gündemine soktuğu “Filistin sorunu” başlarında Kassam ve Grad’lar gibi “patlayacaktır”!..