1. HABERLER

  2. ETKİNLİK-EYLEM

  3. “Gelecekte Ortadoğu'da Düzen Nasıl Olmalı?”
“Gelecekte Ortadoğu'da Düzen Nasıl Olmalı?”

“Gelecekte Ortadoğu'da Düzen Nasıl Olmalı?”

Bu soru, El Şark Forumu’nun İstanbul’da düzenlediği ve hem Arap dünyasından hem Türkiye’den tanınmış isimlerin katıldığı konferansta cevaplandırılmaya çalışıldı.

09 Ekim 2016 Pazar 11:49A+A-

Krizler içinde yaşayan bölgenin geleceğiyle ilgili projesini kendisinin üretmesi gerektiğinde hemfikir olan katılımcılar, devletlerin başarısızlığını göz önünde bulundurarak STK’lara bu konuda büyük bir rol düştüğünü vurguladı.

İstanbul Merkezli düşünce kuruluşu El Şark Forumu, ‘Şark bölgesinde kriz sonrası bölge düzenini öngörmek’ adlı konferansını İstanbul’da hayata geçirdi.

İki gün sürecek konferansın açılışında Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da bulundu. Tunus eski Cumhurbaşkanı Munsif Marzuki, Mısırlı muhalif Eymen Nur gibi Arap dünyasından ve Türkiye’den önemli isimler foruma katıldı.

Konferans kapsamında çok sayıda panel düzenlendi. Burada konuklar farklı konuları ele alsa da genel anlamda Ortadoğu'da mevcut kriz sonrası düzenin nasıl olacağı sorusuna cevap arandı.

'Aramızdaki sınırları anlamsızlaştırmamız gerek'

Açılış konuşmasını Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve El Şark Forumu Genel Direktörü Vaddah Hanfar gerçekleştirdi.

Kurtulmuş, kaosun kaynaklarının 100 yıl önce uygulamaya konulan Sykes-Picot anlaşmasına kadar uzandığına işaret etti. Arap coğrafyasını sûni sınırlarla bölen bu anlaşmanın bölge halkının zihnini ve gönüllerini bölemediğini kaydetti ve dış güçlerin hâlâ bunu gerçekleştirmeye çalıştığını ifade etti.

Kurtulmuş kaosun nedenlerinin 3 temel sebebi olduğunu söyledi ve bu sebeplerle mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı:

“3 temel neden var, siyasi istikrarsızlıklar, halkın geniş kitlelerinin ve ülkenin geleceğinde söz sahibi olmak isteyen gençlerin temsil edilmemesi, bölgede dış güçlerin müâhaleleri.“

Soğuk savaştan sonra bölgede kurulan despot rejimlerin Ortadoğu’daki kaosun nedenlerinden biri olduğunu söyleyen Kurtulmuş, çözümün bölgedeki sûni sınırları anlamsızlaştırmakta olduğunu belirtti ve 'Biz bu coğrafyanın halkları olarak aramızdaki sûni sınırları anlamsız hale getireceğiz’ dedi.

Türkiye bu coğrafyada fevkalâde deneyimler kazanmış ve güvenli bir ada olarak kalmayı başarmış bir ülke olduğunu söyleyen Kurtulmuş, 'Parçalanmış Şark’ın çok daha güçlü bir şekilde geri dönmesi için Türkiye'nin deneyimi çok önemli’ değerlendirmesinde bulundu.

Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sık sık dile getirdiği ‘Dünya beşten büyük’ yaklaşımını da hatırlattı ve bu yanlışın son bulması gerektiğini belirtti.

Sorunların çatışmalarla değil konuşarak çözülmesi gerektiğini söyleyen Kurtulmuş 'Farklılıklarımız gücümüzdür’ ifadesini de kullandı.

Kalın: Mezhepçilik sorununu bertaraf etmemiz lazım

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise, Ortadoğu coğrafyasının gelecek dönemde bir kriz ve savaş alanı olmak zorunda olmadığına işaret etti.

"Başarısız devlet" sorununa değinen Kalın, devletsizlik sorununa karşı bir takım önlemler alınması gerektiğini, siyasi düzenin yerine oturduğunda birçok sorunun ortadan kalkacağını belirtti.

El Kaide ve IŞİD gibi örgütlerin varlığını korumak için bu durumdan istifade ettiğini vurgulayan Kalın, 'Hocaların bu örgütlerin gerçeğini ortaya çıkarması lazım’ dedi.

"Sünniler ile Şiiler arasında artan mezhepçilik sorununu bertaraf etmemiz lazım" diyen Kalın, mezhepçiliğin daha çok devletlerarası bir çekişmeden kaynaklandığını savundu.

"15 Temmuz darbesini kendimize yönelik bir darbe girişimi olarak takip ettik"

Tunus eski Cumhurbaşkanı Munsif Marzuki, 15 Temmuz darbe girişimine değindi ve "15 Temmuz darbe girişiminin kendimize yönelik bir darbeymişçesine takip ettik" dedi.

Halep’teki insani krize de değinen Marziki, Esed’in yargılanması için Lahey’ye başvurulması gerektiğini söyledi.

Bu krizlerin kaçınılmaz olaylar olduğuna ve daha iyi bir gelecek için gerçekleşmeleri gerektiğini savunan Marzuki, bölge halkını çeşitliliğini kabul etmesi gerektiğini ifade etti.

Kalkınmanın nasıl olması gerektiğinin bilindiğini söyleyen Marzuki, yolsuzluktan uzak demokratik yönetimin kurulması ve ekonominin güçlendirilmesiyle bunun mümkün olabileceğini söyledi ve “Halklar, birbiriyle birleşme yollarını araması gerekiyor. Afrika ve Avrupa birliği gibi. birleşik devlet olması için devletlerin demokratik olması gerekiyor.” dedi.

Mısırlı siyasetçi ve Mısır'ın Yarını Partisi Genel Başkanı Eymen Nur, Arap coğrafyasındaki tüm krizlerin arkasında despotizmin yattığını söyledi.

Nur, Arap Dünyası’nda STK’ların ortaya koyduğu Tağyir Bildirgesi (Değişim Bildirgesi) ve Şam Bildirgesi gibi sivil uzlaşı insiyatiflere ihtiyaç olduğunu söyledi. "Azınlıkları tatmin edecek, terörle mücadeleye vurgu yapacak, zor sorulara cevap verecek bir klavuz belgeye ihtiyacımız var" dedi.

Ola Karakurt / Al Jazeera

 

HABERE YORUM KAT

1 Yorum