1. YAZARLAR

  2. Yıldıray Oğur

  3. Gecenin kaybedenleri
Yıldıray Oğur

Yıldıray Oğur

Yazarın Tüm Yazıları >

Gecenin kaybedenleri

13 Eylül 2010 Pazartesi 14:24A+A-

Türk Silahlı Kuvvetleri ve Yargı: Cumhuriyet nostaljisinin kurbanı oldular. Demokrasiye intibak etmekte geç kaldılar. Büyük oynamaktan vazgeçmediler. Artık siyasi aktör olmadıklarını kabul edemediler. Hesap vermeyi içlerine sindiremediler. Sonuç ortada. Dört darbe için adamakıllı bir özür dileyerek başlayabilirler yeni baştan.


Devlet Bahçeli:
2010’a 58 ekle. Şimdi 42 ile çarp. Sonuç soldan sıfır. Yani MHP. Bütün dünya ile ticaret yapan Kayserilileri artık MHP’nin Turan’ı kesmiyor. Parmakları şöyle yapmaların da, ulumaların da modası geçti. Şehit cenazesine çare daha çok şehit değil, herkes anladı. MHP’yi demokrasi cephesine katarak sivilleştirmektense, CHP’nin arkasına takılarak devletleştirdi ve kaybetti Bahçeli. Bu Devlet Bahçeli’nin son seçimi olabilir. MHP’nin Meclis’teki son yılı da olabilir.


Merkez Medya:
27 Nisan muhtırasına destekten sonra 22 Temmuz 2007’deki seçimlerden bile kendilerine ders çıkarmadılar. Çıkarır gibi yapmak için Ertuğrul Özkök’ü dereye attılar ama o kıyıya çıkmayı başardı. İsrail açık denizlerde sivil Türkleri öldürünce bile nükseden bir laiklik histerisiydi onlarınki. Bayat fikirlerle sayfalarını doldurmaktan vazgeçmezlerse bu rejim fedailiğini onlardan daha iyi yapan Sözcü gazetesine bırakacaklar yerlerini. Sırtlarını döndükleri 21 milyon insanı keşfetmeyi denemeliler.


Önder Sav-Kemal Kılıçdaroğlu:
Kötü bir ikiliydiler. Çarpık bir ilişkiden doğan bu beraberliğin yürümeyeceği açıktı. “Hayır” diyemeyen Kılıçdaroğlu’nun sonu da kötü oldu. CHP anlamalı: Bu tonda bir lümpen halkçılık, bu kafada bir ulusalcılıkla, Ergenekon’u savunarak olmaz. Kürtlere, başörtülülere doğru düzgün bir söz söylemeden de siyaset yapılamaz. Bunu yapma sinyalleri veren Kılıçdaroğlu bir süre daha kalır. Önder Sav ilk kongrede gider. CHP iki hafta içinde karışır.


Türk solu:
“Türk solu” olarak kaldılar. Herkesten daha çok “hayır” için kendini paralayan sosyalist sol 30 yıl sonra Kenan Evren’le aynı oyu vererek tarihi bir rezalete imza attı. Bir kısmı CHP’ye katılır, diğerleri de iyice TKP ve Oda TV’nin temsil ettiği sosyalist sağa kayar. Ama bu referandumdan sonra bir daha iflah olmazlar.


Kürt siyaseti:
Tavşan dağa küstü, dağın haberi bile olmadı. Türkiye onlarsız da değişebildi. Artık halkın yüzde 58’inin, Yozgatlıların, Kayserililerin değişim istediğini görmeli, huysuzluktan başka bir siyasi duruş ortaya koyamayan laik Türk solunun gazına gelmenin menfaatlerine olmadığını anlamalılar. Kürtleri zor bela kurtuldukları Türk askeri vesayetinden sonra Kürt askeri vesayetiyle cezalandırmamalılar. AKP histerisinin Kürtlere bir faydası yok, barışa ise hiç yok...

Üçüncü yolcular: Önce laik sonra demokrat, sonra solcu olmanın bedelini ödediler. Yeni bir anayasa yapılacak, hatta belki Kürt sorunu bile çözülecek onlar hâlâ “Ama AKP samimi değil” demeye devam edecek. Sınıfsal kibirleri yüzünden bu ülkeyi AKP’nin değil bu 21 milyon insanın değiştirdiğini göremediler. Evet mi hayır mı, bir karar vermeliler...

TARAF

YAZIYA YORUM KAT