1. HABERLER

  2. ETKİNLİK-EYLEM

  3. Gebze’de Suriye Halkıyla Dayanışma Gecesi
Gebze’de Suriye Halkıyla Dayanışma Gecesi

Gebze’de Suriye Halkıyla Dayanışma Gecesi

Ebdülüs Derneği, Gebze’de Suriye Halkıyla Dayanışma Gecesi düzenledi.

22 Nisan 2013 Pazartesi 18:43A+A-

HAKSÖZ-HABER

Gebze Endülüs Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği, düzenlenmiş olduğu fotoğraf sergisinin ardından Gebze Belediye Kültür Salonu’nda Suriye Halkı ile Dayanışma Gecesi düzenledi.

Geceye Gebze'den Halim Yazıcı, Özgür-Der Genel Sekreteri Musa Üzer ve ilahiyatçı Necmettin Irmak konuşmacı olarak katıldı. Grup Yürüyüş de ezgileriyle geceye destek verdi.

Kur'an-ı kerim ile başlayan gecede takdim konuşmasını Halim Yazıcı yaptı. Yazıcı konuşmasında özetle:

3 ay önce yaptığımız Suriye Gecesi’nde de belirttiğimiz gibi Bugün hemen yanı başımızda Suriye de bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Ve biz bugün zalim Esed ve Esed’e destek veren güçlerin karşısında mazlum halkın yanında olduğumuzu ilan etmek ve aynı zamanda toplumumuza hatırlatıcı görevimizi yapmak üzere burada bulunmaktayız.

“Çok Geçmeden Ensar Olmalıyız”

Müslüman Suriye halkı izzeti ile onuru ile mücadelesini sürdürürken bir taraftan da hayatlarını ikame ediyorlar Müslümanlar olarak hareket ederek mahkemelerini kurmuşlar kimi gruplar yolların temizliğine bakarken kimileri fırınlarda halka ekmek pişiriyorlar kimileri zabıta görevini üstlenmişler Allah a hamdolsun Müslüman gruplar ilk kez Suriye’de birbirleri ile koordineli çalışmaktalar. Bu koordineli çalışmaları da zaten karşılarında olan İran Çin Rusya ve ne yazık ki Lübnan Hizbullah’ının yanında Amerika’yı batılı emperyalist güçleri İsrail’i ve hatta kukla Arap rejimlerini de korkutmaktadır. Çünkü İnşallah yakında Suriye’de Müslümanlar Allah'ın dininin hâkim olduğu bir devlet oluşturacaktır. Bunun için de tüm şer güçler ve sözüm ona Müslüman devletler bu oluşumun düzgün gitmesini çekememekte ve bu gidişata dur demek için başka planlar yapmaktadırlar. Kardeşler zaman geçmeden bu kardeşlerimize ensar olma sorumluluğumuzu yerine getirelim.

Hidayet Nimetine Şükretmek için Ensar Olmalıyız.

Ayaklarımızın Sabit Kalması için Ensar Olmalıyız.

Dünyada İmanın Lezzetini, Ahirette Cennete Elde Etmek için Ensar Olmalıyız.

Malını, canını, dünyasını Allah'a satmak ancak hizmet ehli, dava insanı Müminlerin işidir. Bu kutlu çağrı her nesli kapsayan, her daim icabet edecek olanlara açık olan bir çağrıdır. Tarih boyunca bu çağrıya her iman eden değil, hakkıyla iman edenler icabet etmiştir. Çünkü o zordur, o peşin olan rahatı çok uzakta görülen rahata tercihtir.

“Suriye Direnişi Cami Merkezlidir”

Ağır koşullar altında 2011 Mart'ında başlayan direnişin bugüne kadar geçirdiği evreleri anlatarak konuşmasına başlayan Özgür-Der Genel Sekreteri Musa Üzer, yarınlarda devrimin tarihi yazıldığında Şam'ın merkezinde Cuma namazlarında eylemleri başlatan kahramanlara ayrı sayfa açılacağını belirtti. Bütün baskı, sindirme ve işkencelere rağmen eylemlerin kısa zamanda önce Der'a sonra da bütün Suriye sathına yayıldığına dikkat çeken Üzer, direnişin cami merkezli olmasına vurgu yaptı. Rejimin gösterileri kanla bastırması ve direnişçilerin çok fazla kayıp vermelerinden sonra yerel devrim komitelerinin savunma amaçlı silahlı direniş aşamasına geçmesiyle devrim yürüyüşünde yeni bir merhaleye gelindiğini belirtti. Direnişin bütün bir Suriye'de ve Suriye halkı tarafından verilmesinin altını çizen Musa Üzer, bunun Ortadoğu halkları açısından bir iftihar tablosu olduğunu vurguladı. Ayrıca direnişin, cihadın yüzyıllık İslami hareketler tarihi ele alındığında bütün ekoller, örgütler, cemaatler tarafından verildiğini, Seyyid Kutub, Mevdudi, Hasan el-Benna, İbn Teymiyye gibi önderlerin mirasçılarının bugün Suriye'de cihad ettiğini vurgulayan Üzer, bu tablonun dışında sadece İran ve ona bağlı grupların olduğunu söyledi.

“Karalama Yapmak İçin Her Yolu Mubah Görüyorlar”

Musa Üzer, İran'ın ümmetin yanında değil karşına geçerek Baas saflarında ümmetin çocuklarına, gençlerine kurşun sıkarak tarihi yanlış yaparak kaybedenlerden olduğunu belirtti. İran’ın mevcut politikalarının ahlaki, İslami ve insani hiçbir meşruiyetinin olmadığını söyleyen Üzer, Suriye direnişi hakkında dezenformasyon yapan kaynaklar takip edildiğinde bütün kapıların İran'a çıktığını belirterek, İran ve ona bağlı küçük grupların ve yazarların Türkiye'de İslam düşmanı sol-sosyalist, ulusalcı, Kemalist unsurlarla ittifak yaparak Suriye direnişini karalamak, saptırmak, kamuoyu gündeminden düşürmek için her yolu mubah gördüklerini örneklerle aktardı.

“Kaçımız Kendi Çocuğu Öldürülmüş Gibi Harekete Geçti?”

"İslam tarihinde yaşanmış bazı olaylar asırlar boyunca Müslümanların zihninde, kalbinde derin izler bırakacak etkiye sahip olmuştur. Bu olayların etkisinin büyüklüğü siyasal-sosyal, usuli, fıkhi, felsefi sonuçları ortaya çıktığında daha iyi anlaşılmakta. Galiba Suriye devriminde de tam da bunu yaşıyoruz. Bir halk bir başına savaşıyor. Ve içimizden hayâsızlar çıktı. Neler demediler ki? Bunlar ABD, NATO, İsrail'in Suriye'ye müdahale etmesi için sokağa çıktılar ve silaha sarıldılar. Batı'da eğitim aldılar, milyar dolarlar aldılar bu eylemleri yapmak için. Ama nafile! Bir halk kazandı. Onuruyla, kanıyla yazdı bu tarihi. Onlar imtihanı kazandılar. Peki ya biz? Kaçımız kendi çocuğu öldürülmüş gibi harekete geçti? Kaçımız kendi kardeşi, babası, annesi, eşi, komşusu katledilmiş gibi ortaya çıktı? Yapılması gerekenin kaçta kaçıydı acaba yapılanlar? Vicdan. İnsan denilen varlığı kendi başına iken asla yanıltmayan, ona yalan söyletmeyen vidan ne söylüyor acaba?"  şeklinde konuşan Musa Üzer, Müslümanlar arasında bazı çevrelerin İran'a şirin gözükme adına Suriye direnişi konuşmasında net bir duruş sergilemediklerini, ikircikli, amalı tavırlar sergilediklerini dile getirerek bu olumsuz tavrın dikkatlerden kaçmadığının altını çizdi. Zalime ve zulme karşı çıkmanın, Müslümanların cihadının yanında yer almanın itikada taalluk eden bir konu olduğunu hatırlatan Üzer, henüz vakit varken bu çevre ve kişilerin tövbe etmeleri gerektiğini vurguladı.

“Her Şeye Rağmen Zafer Yakındır”

Programda konuşmacı olan Necmettin Irmak ise; yıkılmış bir Suriye, on binlerce şehit, birçok yaralı ama her şeye rağmen inançla zafere yürüyen Suriyeli kardeşlerimden sizlere selam getirdim. Konuşmasının devamında o gencecik yaşlarında ellerindeki hafif silahlara rağmen, bütün ağır silahlarla üzerlerine gelen ve birçok devletin yanında yer aldığı Suriye rejimine karşı mücadele etme hususunda azmini zerre kadar yitirmemiş Allah’ın dini için mücadele eden genç kardeşlerimiz var. Son olarak sürekli Suriye’ye gittiğini ve gözlemlerde bulunduğunu ifade eden Necmettin Irmak, her şeye rağmen zaferin yakın olduğunu dile getirerek sözlerine son verdi.

Grup Yürüyüş’ten Programa Destek

Suriye’nin yakın tarihi ve bugünü ile ilgili bir sinevizyon gösterimi de yapılan programda Grup Yürüyüş Ortadoğu İntifadasına adadığı Arapça ve Türkçe parçalarıyla programa destek verdi.

gebze_suriye_halkiyla_dayanisma_gecesi-(6).jpg

gebze_suriye_halkiyla_dayanisma_gecesi-(5).jpg

gebze_suriye_halkiyla_dayanisma_gecesi-(4).jpg

gebze_suriye_halkiyla_dayanisma_gecesi-(2).jpg

gebze_suriye_halkiyla_dayanisma_gecesi.jpg

gebze_suriye_halkiyla_dayanisma_gecesi-(3).jpg

HABERE YORUM KAT

3 Yorum