1. HABERLER

  2. ÇEVİRİ

  3. Gazze'nin kütüphaneleri küllerinden doğacak
Gazze'nin kütüphaneleri küllerinden doğacak

Gazze'nin kütüphaneleri küllerinden doğacak

Kütüphanelerin toplu olarak yok edilmesi, Filistin kimliğine ve öğrenme ruhuna doğrudan bir saldırıdır.

03 Ocak 2025 Cuma 16:38A+A-

Shahd Alnaami’nin al-Jazeera’de yayınlanan makalesini Barış Hoyraz, Haksöz-Haber için tercüme etti.

ktph-1.jpg

Maghazi Kütüphanesi'ne ilk kez girdiğimde beş yaşındaydım. Ailem beni yakındaki bir anaokuluna kaydettirmişti. Bu okula kaydettirmelerinin ana sebebi, bu anaokulu öğrencilerini düzenli olarak kütüphaneye götürüyordu. Kitapların dönüştürücü gücüne inanıyorlardı ve mümkün olduğunca erken yaşta geniş bir kitap koleksiyonuna erişmemizi istiyorlardı.

Maghazi Kütüphanesi sadece bir bina değildi; sınırları olmayan bir dünyaya açılan bir mekandı. Ahşap kapısından geçerken büyük bir huşu hissettiğimi hatırlıyorum. Sanki kütüphanenin her bir köşesinde sırların fısıldandığı ve maceraların anlatıldığı farklı bir âleme adım atmış gibiydim.

Mütevazı boyutlarına rağmen, çocuk aklıma göre kütüphane bana sonsuz bir mekan gibi geliyordu. Duvarlar koyu ahşap raflarla kaplıydı. Her şekil ve boyutta kitapla doluydu. Odanın ortasında, biz çocukların toplandığı basit bir halı ve sarı yeşil renkte rahat bir kanepe vardı.

Öğretmenimizin halının üzerine oturmamızı istediğini ve resimli bir kitap açtığını hala çok iyi hatırlıyorum. Henüz okuyamıyor olsam da içindeki resimler ve harfler beni büyülemişti.

Maghazi Kütüphanesi'ne yaptığım ziyaretler bana hayatımı derinden etkileyen bir kitap sevgisi aşılayacaktı. Kitaplar bir eğlence ya da öğrenme kaynağı olmanın ötesine geçerek ruhumu ve zihnimi besledi, kimliğimi ve kişiliğimi şekillendirdi.

Bu sevgi, Gazze Şeridi'ndeki kütüphanelerin son 400 gün içinde birbiri ardına yok edilmesiyle acıya dönüştü. Birleşmiş Milletler'e göre Gazze'de 13 halk kütüphanesi hasar gördü ya da yıkıldı. Kültür merkezlerinin ya da eğitim kurumlarının bir parçası olan ya da özel kuruluşlar tarafından işletilen diğer kütüphanelerin de ne kadarının yok edildiğini hiçbir kurum tahmin dahi edemiyor.

ktph-2.jpg

Gazze Şehri Belediye Halk Kütüphanesi'nin Kasım 2023'te bombalandıktan sonraki fotoğrafı [Anadolu]

Bunların arasında Gazze Şeridi'nin en büyüklerinden biri olan El Aksa Üniversitesi'nin kütüphanesi de var. Kütüphanede yanan kitapların görüntülerini izlemek yürek parçalayıcıydı. Kendi kalbimi yakan bir ateş gibi hissettim. Vaktimi okuyarak ve çalışarak geçirdiğim kendi üniversitem olan Gazze İslam Üniversitesi'nin kütüphanesi de artık yok.

Gazze'deki ilk İngilizce kütüphane olan ve 2014 yılında İsrail'in Gazze'ye açtığı ve kütüphaneleri de yok eden savaşın ardından kurulan Edward Said Kütüphanesi de yok oldu. Bu kütüphane, kendi kitaplarını bağışlayan ve her şeye rağmen yenilerini getirtmek için çalışan insanlar tarafından kurulmuştu. Zira İsrail, Gazze Şeridi'ne resmi kitap sevkiyatını sık sık engelliyordu. Bu çabalar Filistinlilerin kitaplara olan sevgisini, bilgiyi paylaşma ve toplumu eğitme arzusunu yansıtıyor.

Gazze'deki kütüphanelere yönelik saldırılar sadece binaların kendisini değil, Gazze'nin temsil ettiği şeyin özünü de hedef almaktadır. Bu saldırılar, tarihimizi silme ve gelecek nesillerin eğitim almasını, kendi kimliklerinin ve haklarının bilincine varmasını engelleme çabasının bir parçasıdır. Gazze'deki kütüphanelerin yok edilmesi aynı zamanda Filistinliler arasındaki güçlü öğrenme ruhunu da yok etmeyi amaçlamaktadır.

Eğitim ve bilgiye yönelme sevgisi Filistin kültürünün derinliklerinde yatmaktadır. Okuma ve öğrenme sadece bilgi edinme aracı olarak değil, aynı zamanda dayanıklılık ve tarihle bağlantılı semboller olarak nesiller boyunca el üstünde tutulmuştur.

Kitaplar her zaman paha biçilemez nesneler olarak görülmüştür. Maliyet ve İsrail'in kısıtlamaları kitaplara erişimi çoğu zaman sınırlasa da, onlara duyulan saygı sosyoekonomik sınırları aşan evrensel bir nitelik taşıyordu. Kısıtlı kaynaklara sahip aileler bile eğitime ve hikaye anlatıcılığına öncelik vermiş, edebiyata duydukları derin takdiri çocuklarına aşılamışlardır.

400 günden fazla süren şiddetli yoksunluk, açlık ve acı, kitaplara duyulan bu saygının bir kısmını yok etmeyi başardı.

Odun ve gazın çok pahalı hale gelmesi nedeniyle kitapların artık pek çok Filistinli tarafından yemek pişirmek ya da ısınmak için yakacak olarak kullanıldığını söylemek bana çok acı veriyor. Bu bizim yürek parçalayıcı gerçeğimiz: ‘hayatta kalmak kültürel ve entelektüel mirasa mal oluyor.

Ancak tüm umutlar tükenmiş değil. “Gazze'nin kültürel mirasından geriye çok az kalan şeyi” korumak ve muhafaza etmek için hala çabalar var.

Çocukluğumun kitap cenneti olan Maghazi Kütüphanesi hala ayakta. Binaya dokunulmadı ve yerel çabalarla kitaplar muhafaza edildi.

ktph-3.jpg

Yazarın Gazze'deki Maghazi mülteci kampında bulunan Maghazi kütüphanesine yaptığı son ziyaret sırasında meslektaşlarıyla birlikte çekilmiş bir fotoğrafı

Yakın zamanda burayı ziyaret etme fırsatı buldum. Uzun yıllardır ziyaret etmediğim için duygusal olarak çok yoğun bir deneyimdi. Kütüphaneye girdiğimde kendimi çocukluğuma dönmüş gibi hissettim. “Küçük Shahd’ı” (kendimi) raflar arasında koşarken, merak ve her şeyi keşfetme arzusuyla dolu olarak hayal ettim.

Anaokulu sınıf arkadaşlarımın kahkahalarının yankılarını neredeyse duyabiliyor ve orada birlikte geçirdiğimiz anların sıcaklığını hissedebiliyordum. Kütüphanenin hatırası sadece duvarlarında değil, onu ziyaret eden herkeste, bir kitabı çeviren her elde ve bir hikayenin kelimelerine kendini kaptıran her gözdedir. Maghazi Kütüphanesi benim için sadece bir kütüphane değil; kimliğimin, hayal gücünün bir sığınak olabileceğini ve okumanın bir direniş olabileceğini öğrenen o küçük kızın bir parçası.

Siyonist işgal, zihinlerimizi ve bedenlerimizi hedef alıyor ama fikirlerin ölmeyeceğinin farkında değil. Kitapların ve kütüphanelerin değeri, taşıdıkları bilgi ve şekillenmesine yardımcı oldukları kimlikler yok edilemez. Tarihimizi ne kadar silmeye çalışırlarsa çalışsınlar, içimizde yaşayan fikirleri, kültürü ve gerçeği susturamazlar.

Yıkımın ortasında, soykırım sona erdiğinde Gazze kütüphanelerinin küllerinden doğacağına dair umudum var. Bu bilgi ve kültür mabetleri yeniden inşa edilebilir ve yeniden direnişin sembolleri olarak ayakta durabilir.

 

*Shahd Alnaami Gazze'de yaşayan Filistinli bir yazar. Gazze İslam Üniversitesi'nde İngiliz edebiyatı ve çeviri öğrencisi. Şu anda soykırımın zorlukları arasında yaşıyor.

HABERE YORUM KAT

1 Yorum