İşgal ordusu, 6 Ekim'de, bölgenin kuzeyindeki harap olmuş bölgelere yönelik operasyonlarını yoğunlaştıracağını duyurmuştu. Siyonist askerler, duyurunun hemen ardından kuzeydeki Cebaliye kentini ve çevresindeki bölgeleri ise halihazırda zaten kuşatmıştı.

AFP'ye konuşan UNRWA Sözcüsü Wateridge, yerinden edilen Filistinliler ve BM Filistinli Mülteciler Ajansı'ndaki meslektaşlarıyla yaptığı görüşmelerden edindiği bilgileri aktardı.

Wateridge, siyonistlerin, Hamas mücahitlerinin bölgede yeniden bir araya gelmesini engellemek adına başlattığını iddia ettiği operasyon sırasında, 100 bin ila 130 bin arasında insanın Gazze'nin kuzeyinden göç etmek zorunda bırakıldığını söyledi. Wateridge, AFP muhabirinin Gazze'nin son durumu ile ilgilli sorularını yanıtladı.

Şu anki durum nedir?

Yiyeceklere erişim yok, içme suyuna erişim yok. Cebaliye'deki UNRWA su kuyularından sekizi haftalar önce işlevini yitirdi. Hepsi hasar gördü veya tamamen yok edildiler.

Hastanelere, insanların bulunduğu barınaklara yönelik devam eden saldırılarla ilgili çok korkunç raporlar vardı.

Hayatlarını kurtarmak için kaçan insanlarla karşılaştığımda bana sokaklarda koştukları, molozların arasında yol aldıkları korkunç videolar gösterdiler.

Etrafta çocuk cesetleri var, her yerde çürümeye yüz tutmuş insan cesetleri var. İnsanlar yollarına deva edebilmek için naaşların üzerlerinden yürümek, adım atmak zorunda kalıyorlar.

Son birkaç günde bazı çocuklarla tanıştım, uçakların geçişini duyabiliyordunuz, insansız hava araçlarının sesini duyabiliyordunuz ve donup kalıyorlardı, tamamen donup kalıyorlardı. Söyleyecek hiçbir şeyleri yoktu, dişleri takırdamaya başlıyordu. Son birkaç haftadır yaşadıkları bu deneyimlerden dolayı korkudan adeta felç olmuşlardı."

Kuzeyde hayat nasıl?

Kuşatma altındaki bölgelerde yaklaşık 65.000 kişi yaşıyor. Terkedilmiş binalardan yiyecek toplamaya çalıştıklarını, eski konserve kutularını veya binaların enkazları arasında bulunan herhangi bir yiyecek kaynağı bulmaya çalıştıklarını duyuyoruz.

Geçen yıl bu zamanlarda yine Kuzey Gazze'den gelen raporlara göre yardımın girmediği kuzeyde insanlar etrafta dolaşarak yiyecek arıyor ve meslektaşlarımız hayatta kalmak için herhangi bir gıdaya muhtaçtı. Yani, insanlar bu noktada bulabildikleri her şeyi yiyorlar ve bu gerçekten tam bir hayatta kalma mücadelesi.

Enkaz altında kalan ve kurtarılamayan insanların ailelerinin, kaçış hikayelerini ve onları geride bırakmak zorunda kalanlar ve kaçmayı başaramayanlar ise çok büyük travmalarla yaşamak zorunda kalıyor.

Peki ya Gazze Şehri'ndekiler?

"Cebaliye'den, Beyt Hanun'dan, kuşatma altındaki diğer kuzey bölgelerinden zorla yerinden edilen yaklaşık 100 bin ila 130 bin kişi var ve Gazze Şehri'nin kömürleşmiş ve yıkılmış binalarına varıyorlar. Fakat yağan yağmurlar dondurucu soğuk insanları çok zorluyor.

Yatakları yok, brandaları yok, çadırları yok, battaniyeleri yok, aileler ağlıyor, yalvarıyor çünkü çocuklarının kıyafeti yok, sıcak giysileri yok, bebeklerin onları sıcak tutacak hiçbir şeyleri yok.

İnsanların burada yaşamaya zorlandıkları koşullar dehşet verici olmaktan çok daha öte. Yani enkazın arasındalar.

Tanklarla okullara yapılan saldırılar ve daha sonra insanların başka gidecek yerleri olmadığı için geri dönüp enkazlara sığınmak zorunda kalmaları korkunç bir durum.