
Gazze'deki çiftçiler geri döndüklerinde yanmış ağaçlar ve zehirli toprakla karşılaştı
Uydu verileri, Gazze'nin kuzeyindeki ve Gazze Şehri'ndeki tarım arazilerinin İsrail saldırılarından en çok etkilenen yerler olduğunu ve bu arazilerin sırasıyla yüzde 71 ve yüzde 81'inin zarar gördüğünü gösteriyor.
Abdullah Younis’in electronicintifada’da yayınlanan yazısı, Haksöz Haber tarafından tercüme edilmiştir.
Yanmış traktör, Mahmud el-Attar'ın Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bulunan çiftliğinde baş aşağı duruyordu. Traktörün bu hale nasıl geldiği belli değil, ancak topraktaki derin çukurlara ve tahrip olmuş seralara bakılırsa İsrail ordusunun sebep olduğu tahmin edilebilir.
Şubat ayının başlarında, 52 yaşındaki el-Attar, İsrail ile olan kuzey sınırına yaklaşık 500 metre mesafedeki arazisine geri dönmüştü. Sınırda işgal tankları görülebiliyor ve el-Attar her zaman ister bu tanklardan ister yukarıda uçan insansız hava araçlarından gözetim altında olduğunu biliyor.
El-Attar 19 Ocak'ta ateşkes ilan edildikten sonra topraklarına dönmek için sabırsızlanıyordu. Bir yılı aşkın bir süredir İsrail saldırıları nedeniyle güneydeki Han Yunus kenti yakınlarındaki El Mevasi'ye göç etmek zorunda kalmıştı.
Ancak buraya yolculuk zorlu oldu. Bir saat araba kullandıktan sonra bir saat daha yürüyerek devam etmek zorunda kaldık çünkü yollar yıkılan evlerin ve binaların molozlarından dolayı kapalıydı.
Vardığımızda çiftlik çok iyi durumda değildi.
Al-Attar dizlerinin üzerine çökerek hayatta kalma mücadelesi veren bir bitkinin köklerini inceledi.
“Döndüğümde arazimi sanki bir çöl gibi buldum” dedi. “Su yok, ekipman yok, burada çalışmak için güvenlik bile yok.”
Toprak çatlamıştı ve onlarca yıldır baktığı zeytin ağaçlarının gövdeleri İsrail bombardımanları nedeniyle kavrulmuştu.
Al-Attar, arazisinin yakınında bir zamanlar çalışan ve İsrail güçlerinin buldozerlerle yıktığı bir kuyuyu işaret ederek, kuyuların “kıt” hale geldiğini söyledi.
“Elektrik jeneratörlerine bağlı yeni bir kuyu kazacağım ama yakıt yok,” diyerek İsrail'in yakıt ablukasına atıfta bulundu. “Sulama borularının çoğunun tamamen tahrip edildiğinden bahsetmiyorum bile.”
Al-Attar arazisini yenilemeye başlamak istiyor, ancak İsrail'in kısıtlamaları her işi zorlaştırıyor.
“Bu artık sadece çiftçilik ve ekim dikim işi değil,” diyor. “Bu daha çok bir hayatta kalma savaşına benziyor ve en büyük kaybeden de çiftçi oluyor.”
Yeni bir kitle imha gerçeği
Şimdi Gazze'nin çiftçileri topraklarına geri dönüyor ve yeni bir kitlesel yıkım gerçeğiyle yüzleşiyorlar.
Birleşmiş Milletler, uydu verileri üzerinden yaptığı analizde Gazze Şeridi'nin yüzde 41'inin ekili alanlardan oluştuğunu söylüyor. Filistin Merkezi İstatistik Bürosu'na göre, savaştan önce 2022 yılında tarım Gazze'nin gayrisafi yurtiçi hâsılasının en önemli bileşenlerinden biriydi ve ekonomisine 343 milyon dolar katkıda bulunuyordu.
Büro şimdi Gazze'nin tarım sektörünün her gün yaklaşık 2 milyon dolar kaybettiğini tahmin ediyor çünkü Gazze'deki ekili alanların yaklaşık yüzde 70'i İsrail ordusu tarafından yok edildi.
Uydu verileri, Gazze'nin kuzeyindeki ve Gazze Şehri'ndeki tarım arazilerinin İsrail saldırılarından en çok etkilenen yerler olduğunu ve bu arazilerin sırasıyla yüzde 71 ve yüzde 81'inin zarar gördüğünü gösteriyor.
Gazze'nin tarım arazileri çöle dönüşüyor
56 yaşındaki Süleyman El Neccar gibi çiftçiler nasıl toparlanacaklarını merak ediyorlar. Al-Najjar 22 Ocak'ta Han Yunus'un doğusundaki çiftliğine döndüğünde arazisinin korkunç bir durumda olduğunu gördü.
“İlk günden beri toprakta, bazıları gömülü, bazıları yüzeyde görülebilen mermi ve şarapnel kalıntıları buldum” dedi. “Ama felaket sadece bu atıklarda değil, toprakta kalan toksinlerde.”
Döndüğünde salatalık fideleri dikmeye çalışmış, ancak büyümeye başladıkları anda solup ölmüşler, “sanki artık bu toprakta bir şeyler olmayacak gibi.”
Bir devlet kurumu olan Çevre Kalite Kurumu'nun bir raporunda, İsrail işgal ordusunun Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne 85.000 tondan fazla bomba attığı belirtildi.
Çevre Kalite Kurumu yetkilisi Eşref el-Türk, The Electronic Intifada'ya yaptığı açıklamada İsrail saldırılarının toprağı kirlettiğini ve bunun tarımsal üretimi on yıllar boyunca etkileyebileceğini söyledi.
Gazze'nin toprağı da dâhil olmak üzere uzun vadede ne tür zararlar görebileceği halen değerlendiriliyor ancak Birleşmiş Milletler Çevre Programı “çatışmalar nedeniyle tarım arazileri ve doğal alanların zarar görmesinin toprağın verimliliğini azaltabileceğini ve Gazze'nin çölleşmeye karşı kırılganlığını arttırabileceğini” belirtiyor.
Bu yıl fideleri kuruyan tek kişi Al-Najjar değildi; çiftçi komşularının çoğu da kuru ve ölü topraktan şikâyetçiydi.
“Bu topraklar eskiden bize en iyi salatalık ve domates ürünlerini verirdi,” dedi. “Bugün yabani otlar bile eskisi gibi yetişmiyor.”
Beyt Lahiya'ya geri dönen el-Attar, ateşkes ve İsrail'in topraklarından çekilmesinden sonra bile hala tedirgin.
“Herhangi bir tarımsal faaliyet onlar için hedef haline gelebilir” diyor ve İsrail sınırındaki İsrail tanklarına atıfta bulunuyor.
Buna rağmen el-Attar topraklarında çalışmaya devam edeceğini ve bunun da bir direniş biçimi olduğunu söylüyor.
“Bazı tohum ve fideleri temin etmeyi başardık” dedi. Zaman ve çabayla toprağın yeniden canlanacağını; salatalık ve patateslerinin gelişeceğini umuyor.
*Abdullah Younis, Gazze Şeridi'nde gazetecilik yapıyor.
HABERE YORUM KAT