Gazze'de 14 aydır devam eden soykırım savaşında naaşların sokak hayvanları tarafından parçalanmasını "en büyük acı" olarak nitelendiren Dehşan, "Sahadaki çalışmalarımız sırasında birçok kez sokaklarda şehitlerin naaşları üzerinde toplanan kedi ve köpekleri kovmak durumunda kaldık." dedi.

Sokaklarda gördükleri bazı cesetlerin henüz çürümediği ancak bazı uzuvlarının olmadığını dile getiren Dehşan, söz konusu cesetlerde eksik olan uzuvların sokak hayvanları tarafından parçalandığını söyledi.

Sivil savunma ekiplerinin bahsi geçen konuda onlarca tanığı dinlediğine işaret eden Dehşan, "Cesetlerin sokak hayvanları tarafından parçalanması manzarası çok ağır bir şey ancak Gazze Şeridi'nde sıradan hale geldi." dedi.

"Gazze'de insanların maruz kaldığı açlık krizi diğer canlıları da etkiliyor"

İşgal ordusunun arama kurtarma ekiplerinin girişine izin vermediği çok bölge olduğuna işaret eden Dehşan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sokak hayvanlarının parçaladığı cesetler, işgal ordusunun sivil savunma ekiplerinin girmesini engellediği bölgelerdedir. Öldürülen Filistinlilerin cesetleri, İsrail ordusunun konuşlandığı bölgelerde olduğu için oralara ulaşılamıyor. İsrail, kuşatmaya aldığı o bölgelerde dronlardan sürekli ateş açıyor. Bu nedenle de cesetler öylece sokaklarda günlerce kalabiliyor."

Gazze'de yiyecek bulamayan sokak hayvanı kedi ve köpeklerin ortada kalan cesetlere geldiğine işaret eden Dehşan, "Gazze Şeridi'nde insanların maruz kaldığı açlık krizi diğer canlıları da etkiliyor. Gazze'de açlık krizinden etkilenen hayvanlar daha saldırgan hale gelmiş durumdalar." ifadelerini kullandı.

İşgal ordusunun Gazze Şeridi'nde sivil halka yönelik suçlarını artırarak sürdürdüğünü anlatan Dehşan, İşgal askerlerinin sokaktaki cesedi kaldırmaya çalışan sivil savunma ekipleri ve vatandaşları hedef alarak engellediğinin altını çizdi.

İşgal ordusu, Gazze Şeridi'nin kuzeyi başta olmak üzere pek çok bölge için sık sık "tahliye emirleri" yayımlayarak bölgedeki Filistinlileri zorla yerinden ediyor. İsrail’in özellikle kuzeyi için yayımladığı tahliye emirleriyle “Generallerin Planı” olarak nitelenen planı uygulamaya çalıştığı yorumları yapılıyor.

"Generaller Planı" adını taşıyan bu plan, Filistinlileri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinden tehcir etmeyi, ardından bölgenin kuşatılması, gıda, yakıt ve temiz su girmesine izin verilmemesini öngörüyor.

Bu durumda silahlı direnişçilerin "ölüm ya da teslim olma" arasında tercihe zorlanması, bölgeyi terk etmeyen veya terk edemeyen Filistinlilere de "düşman unsur olarak muamele edilmesini" içeriyor.