1. HABERLER

  2. ETKİNLİK-EYLEM

  3. Gazze soykırımı Antalya’da lanetlendi
Gazze soykırımı Antalya’da lanetlendi

Gazze soykırımı Antalya’da lanetlendi

Antalya Kudüs Platformu bileşenleri Gazze'deki soykırımı lanetlemek için sabah namazında buluştu.

04 Ocak 2025 Cumartesi 00:44A+A-

Antalya Kudüs Platformu bileşenleri Gazze'deki soykırımı lanetlemek için sabah namazında buluşup Kepez Çelebi Sultan Mehmet Camii’nde bir araya geldi.

Yürüyüş sonrası Antalya Kudüs Platformu başkanı Mustafa Erduran basın bildirisini okudu.


Bildirinin tam metni:

Bismillahirrahmanirrahim.

Mü’minlerden öyle adamlar vardır ki, Allah’a verdikleri söze sadık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirip şehid olmuştur. Bir kısmı da şehid olmayı beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir. (Ahzab Suresi 23.Ayet)

Kıymetli Antalyalılar, değerli basın mensupları ve siz muhterem sivil toplum kuruluşu mensubu kardeşlerimiz.

Üç aylarımıza girdiğimiz şu mübarek günlerde gönlümüz buruk, içimiz kan ağlıyor. Bir taraftan Şam’a, Halep’e girmenin mutluluğu, diğer yandan Gazze ve Filistin’deki ciğerparelerimizin acısı. İslam dünyası maalesef son iki yüz yıldır sabahları gözünü mutlulukla açamıyor. Her gün bir acı tablo bizleri zaferlere hasret bırakıyor. Ama Gazzeli kardeşlerimizin ortaya koydukları mücadeleden de yüreklerimiz çağlıyor.

Selam olsun onlara. Selam olsun canlarıyla, kanlarıyla vatanlarında kalmanın bedelini ödeyen izzetli Gazze Halkına… Selam olsun öldürülmek pahasına mesleklerinden vazgeçmeyen Gazze’nin şeref ve haysiyet timsali hekim ve sağlık çalışanlarına… Selam olsun Siyonist İsrail tankına karşı tek başına yürüyen, son ayakta kalan Kemal Advan Hastanesi müdürü doktor Hüsam Ebu Safiyye’ye. Selam olsun zulme karşı elinden ve dilinden geleni esirgemeyen, kararlılıkla protestolara ve boykota devam eden vicdanlı insanlara…

453 gündür Gazze’mize füze yağıyor, bomba yağıyor. Şehit sayımız ise 45 bin. Ortalama günde 100 şehit verdik. Dile kolay değil mi? Teröre kurbanlar verdiğimiz dönemlerde 10 şehit verince ayağa kalkıyorduk, yeri göğü inletiyorduk. Bu insanlar da bizim insanımız, Gazze’li şehitlerimizin bizim şehitlerimizden Allah katında farkları yok, hepsi cennette buluşuyorlar ama biz yapmamız gerekeni yapıyor muyuz? Asrın üzerimize yüklediği sorumlulukların farkında mıyız? Kapasitemizin ne kadarını kullanabiliyoruz, bu yola feda edebiliyor muyuz, ahirette ıskaladığımız şeylerden acaba hesaba çekilecek miyiz? Evet zor günlerden geçiyoruz, sorumluluklarımız çok, muhtemelen veballerimiz de çok ve ağır olacak.

453 gündür yalnızlığa terk edilen, barbar İsrail ordusu tarafından zulme uğrayan buna rağmen davasında tereddüt etmeyen Gazze’li kardeşlerimiz ellerinden gelenin çok fazlasını yapıyorlar. İnsan sabrının dayanamayacağı eşikleri çoktan geçtiler. Artık idrakimizin ötesinde bir sabır savaşı veriyorlar.  Bu savaş sahabenin 3 yıllık boykot günleri ayarında bir savaş. Sahabenin karınlarına taş bağladıkları dönemlerdekine benzer bir savaş. Onlar da ağır bir sınavdan geçiyor, dünya da, biz de. Her birimiz yaptıklarımız, yapacaklarımız ya da yapmadıklarımızla amel defterlerimizi bir bir dolduruyoruz.

Gazze komutanlarıyla da imtihan oluyor. Aynı sahabe gibi. Hani bundan 14 asır evvel, Hazreti Peygamber henüz hayattayken Ürdün nehrinin doğusunda Mute köyünde İslam orduları ile onlardan kat kat üstün gözüken, dönemin “süper” gücü Bizans’ın orduları karşı karşıya gelmişti. Zeyd bin Hârise’nin komutasında başlayan muharebede Zeyd şehit düşmüş ve yerine Cafer bin Ebu Talip komutayı devralmıştı. O da şehit düşünce Abdullah bin Revaha orduyu kontrol etmeye başlamıştı. En son Abdullah bin Revaha’nın da ruhunu hakka teslim etmesinin üzerine Halit bin Velîd mağlubiyete doğru ilerleyen harbin seyrini değiştirmiş ve Bizans güçlerinin geri çekilmesini sağlamıştı. Bu harbin intikamını almak 3 sene sonra henüz 20 yaşında bir genç olan Üsame bin Zeyd’e nasip olmuştu. Şimdi de bu asrın başında, bundan 20 sene evvel Şeyh Ahmed Yasin şehit edildi, direniş devam etti. Bir çocuk hekimi olan Abdülaziz el-Rantisi ondan bir ay sonra hakka kavuştu, direniş devam etti. Ardından İsmail Haniye suikaste uğradı, direniş yine devam etti. Sonra Yahya Sinvar, hiç ummadıkları yerde, çatışmanın, kavganın göbeğinde karşılarına çıktı ve kendisine olabilecek en kutlu ölümlerden biri nasip oldu. Ey zalim eşkıyalar, şimdi bu direniş biter mi sanıyorsunuz?

Millet-i İslâm’ın bağrından onun intikamını almaya can atan nice Üsameler filizleniyor.

2 milyarlık İslam ümmetinin izzetini, namusunu savunmak gibi ağır bir yükü omuzlayan 2 milyonluk Gazze halkı üzerine düşen mücadeleyi hakkıyla yerine getirirken, dünyanın geri kalanı bu zulmü bir film seyreder gibi seyrediyor. Bizler gibi bu zulmü kabullenmeyen, zulüm karşısında ben ne yapabilirim diyen her bir fert için BOYKOT çağrımızı yineliyoruz. Boykot; haksızlığa karşı bir duruş, bir haykırış ve bir meydan okumadır. Katillerin en büyük güç kaynağı olan iktisadi güçlerine karşı açılmış bir savaştır. Boykot her bireyin ve devletin üzerine zarurettir. Dolayısıyla buradan yöneticilerimize sesleniyoruz: Türkiye üzerinden İsrail’e petrol akışının durdurulmasını ve Türkiye'den giden ticari gemilere izin verilmemesini talep ediyoruz. Devlet dairelerinde hiçbir boykot ürünün kullanılmamasını talep ediyoruz. Şuna emin olun ki, bu taleplerin yerine getirilmesi için ödeyeceğiniz her türlü bedele bizler ve bu davaya gönül vermiş tüm hak erleri olarak bedenimiz ve ruhumuzla ortak olmaya hazırız. Dünyadaki en özgür kara parçası olan Gazze’ye ve onun hür insanlarına selam olsun…

Boşanır damarlarıma yılların kahraman gürültüsü

Çünkü kavganın göbeğidir benim yerim.

Ay vurunca çatlatır göğsümdeki mahşeri

Çünkü kavganın göbeğidir benim yerim,

Kollarında Parti pazubentleri dik başlar,

Erkek haykırışlarla göndere, en yukarlara çekiyorlar

En yukarlara çatlayacak kadar aşkî yüreklerini.

Yıllardır çocuk başları akıyor yamacımızdan yıllardır

Balçıklı bir hayvan çeperlerimizde fakat biz; kanıksamayacağız! Normalleştirmeyeceğiz! Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız!

Antalya Kudüs Platformu olarak gerek sabah namazına, gerek basın açıklamamıza, gerekse çorba ikramımıza katıldığınız için çok teşekkür ediyoruz. Allaha emanet olunuz.

whatsapp-image-2025-01-01-at-10-37-23-1.jpeg

whatsapp-image-2025-01-01-at-10-37-23-2.jpeg

whatsapp-image-2025-01-01-at-10-37-22.jpeg

whatsapp-image-2025-01-01-at-10-37-22-1.jpeg

whatsapp-image-2025-01-01-at-10-37-24.jpeg

whatsapp-image-2025-01-01-at-10-37-24-1.jpeg

whatsapp-image-2025-01-01-at-10-37-24-2.jpeg

HABERE YORUM KAT

1 Yorum