Ömer Faruk Çelik’in sunuculuğunu yapmış olduğu program, Faris Sevim’in Kur’an tilaveti ile başladı. Kur’an tilavetinin akabinde sözü Ramazan Kayan aldı.

Konuşmasına önce asrın salgını (Covid19) sonrasında asrın depremi ve bir yıldır devam eden asrın felaketine Gazze’de tanıklık ettiğimize ve bunların her birinde almamız gereken dersler olduğunu söyleyerek başladı.

Konuşmasının devamında şu konulara değindi;

“77 yıllık zaman diliminde İsrail’in onlarca Arap devletini yendiğini, ancak bir yıldır bütün dünyanın, gerek açıkça desteklemesine, gerekse gizliden desteklemesine rağmen nasıl olurda kurumsal bir devleti olmayan, ordusu olmayan 2 milyon nüfusluk Gazze’de hedeflediği hiçbir şeyi gerçekleştiremediğini, Gazze halkına diz çöktüremediğini iyi anlamamız gerektiğinin altını çizdi.

Gazze üzerinden insanların yeniden uyanışına, yeniden dirilişine şahit oluyoruz…

Gazze ile birlikte 8 milyar insanın anlam arayışına girdiğini belirten Kayan, bu süreç ile beraber insanın islamofobi kavramının büyük bir çöküntüye uğradığını, dünyada insan hakları kavramından bahseden bütün kurum ve kuruluşların anlamlarını yitirdiğini söyledi.

‘’Gazze ile birlikte iman anlayışımız değişti, Gazze ile birlikte cihat anlayışımız değişti; bu süreçten önce işid ile beraber bozulan cihat anlayışımız tazelendi. Kaybetmiş olduğumuz cemaat kavramımız tazelendi. Gazze’deki mücahitler cemaatin ne olduğunu bize hatırlattı. Kassam ile beraber hatırladık cihat neydi? nasıl yapılırdı? şimdi söylemeye başladık hayatın iman ve cihat olduğunu.’’ dedi.

Gazze’nin bugün Hz. Yusuf’un terkedildiği gibi bir kuyuya terkedildiğini ifade eden Ramazan Kayan, Gazzeli mücahitlerin bir yıldır tünellerde su ve hurma ile yaşamaya çalıştıklarını fakat bu zor şartlara rağmen Gazze halkının sırtını Allaha yaslayarak sabırla mücadeleye devam ettiklerini söyledi. Gazze’nin bugün ümmeti ataletten kurtarma/gözünün açılması misyonunu yüklendiğini önemle vurguladı.

Gazze mektebine kaydımızı yaptıralım ve gerekli dersleri mutlaka alalım…

‘’Dünyanın en güçlü aile yapısı Gazze’de, boşanma oranının en düşük olduğu yer Gazze, peki Gazze’de ki aileler nasıl bu kadar güçlü olabiliyor; onlar evliliği kendilerini cennete ulaştıracak olan bir yol olarak görüyorlar evliliklerini ebedileştiriyorlar bu yolla.’’

Dünyanın en entelektüel toplumunun İsviçre’den sonra Gazze toplumu olduğunu, Filistinlilerin dünyanın en prestijli üniversitelerine yetenekleri ve liyakatleri dolayısıyla girebildiklerini, Filistin’de üniversite okuma oranının yüzde doksan civarında olduğunu, İsrail’in okulları bombalamasının Filistinlilerin eğitimlerinin sekteye uğraması hususunda bir mazeret olmadığını ifade etti.

‘’Bizler Türkiye’de şehitlerimizi çoktan gömdük onları hayatımızdan çıkardık ancak Gazze’de insanlar şehitleri ile beraber yaşıyorlar şehitleri ile beraber direniyorlar ağıt yakmıyorlar şehitlerinin arkasından çünkü o şehitler yanlarında olmaya devam ediyor.’’ dedi.

Taşlar ve ağaçlar ses vermeden hayat içeren özgürlük içeren var olduğumuzu gösteren cümleler kurmalıyız…

Konuşmasının sonunda Kayan, yaşanan bu zorlu süreçte bizlerinde dört cephede mücadele etmemiz gerektiğini söyledi. ‘’İlk cephe tembellik cephesi aklımızın irademizin tembelleştiğini ve bunu üzerimizden atmamız gerektiğini, İkinci cephe konfor cephesi; evlerimiz genişliyor ancak ruhumuz daralıyor, üçüncü cephe korku cephesi ürettiğimiz korkular altında tükenip gidiyoruz kalbimiz korkularımızın işgali arında, dördüncü cephe karamsarlık cephesi Müslümana umutsuzluk haramdır.’’ diyerek konuşmasını sonlandırdı.