"Gazze Mahkemesi" Projesi Koordinatörü Köroğlu, küresel vicdanın sesi olacaklarını söyledi
Gazze Mahkemesi Projesi Koordinatörü Ahmet Köroğlu, İsrail'in saldırıları altındaki Gazze'de yaşananların hukuki, siyasi ve etik yönlerini araştırmak üzere kurulan bu mahkemenin, bağımsız inisiyatif olarak "küresel vicdanı" temsil ettiğini belirtti.
Eski Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Richard Falk'ın liderliğinde yürütülen "Gazze Mahkemesi" girişiminin başkanlık heyetinde bulunan Köroğlu, mahkemenin kuruluş amacına, önemine ve beklentilere ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Köroğlu, Gazze Mahkemesi'nin, uluslararası sistemden ve devletlerden "bağımsız inisiyatif" olarak ortaya çıktığını dile getirdi. Köroğlu, "Bu girişim, tamamen insanlığın vicdanını yansıtabilecek bir platform oluşturmak için ortaya çıktı. Entelektüeller, akademisyenler, düşünürler ve uluslararası hukukçular, herhangi bir devlete ya da resmi kuruma bağlı olmadan, sadece insan olmanın gerekliliğiyle bu projede bir araya geliyor." dedi.
Gazze Mahkemesi'nin temel felsefesine de değinen Köroğlu, mahkemenin uluslararası geleneksel mahkemelere alternatif olmadığını, bu mahkemeleri destekleyici rol üstlendiğini söyledi.
Mahkemenin, uluslararası sistemin eksikliklerini tamamlamayı hedeflediğini ve Gazze'de yaşanan hak ihlallerine dikkati çekmeyi amaçlayan "vicdan mahkemesi" olarak önemli misyona sahip olduğunu vurgulayan Köroğlu, bu süreçte insanlığa ve adalete katkı sunmayı amaçladıklarını belirtti.
Köroğlu, "Bütün insanların, sanatçılardan, entelektüellere, aydınlara, kanıt sunmak isteyen, şahit, mağdur kim varsa herkesin katkı sunabileceği bir platform olup, Gazze Mahkemesi'ni bir insanlık mahkemesi platformuna dönüştürmek istiyoruz. Projenin temel mantığı bu." ifadelerini kullandı.
"Gazze Mahkemesi dünya çapında destek görüyor"
Köroğlu, Gazze Mahkemesi projesinin uluslararası düzeyde geniş katılımla yürütüldüğünü ve projeye yönelik olumlu tepkiler aldıklarını dile getirdi.
Dünyanın farklı bölgelerinden ve farklı arka planlara sahip katılımcıların projeye dahil olduğunu vurgulayan Köroğlu, "Sanatçılar, aktivistler, sosyal sorumluluk projelerini yöneten kişileri, herkesi buna dahil etmeye çalışıyoruz. Herkesle bu konularda istişare ettik, tekliflerde bulunduk. Çok olumlu dönüşler alıyoruz." diye konuştu.
Projeye olan ilginin giderek de arttığını belirten Köroğlu, "Biz proje başladıktan sonra bu çalışmanın çok daha genişleyeceğini düşünüyoruz. Bütün insanların bir şekilde bu projenin içinde yer almak istediğinin farkındayız. Şu anda yaklaşık 50-60 kişilik çekirdek bir ekip olacak." dedi.
"Duruşmalar İstanbul'da tamamlanacak"
Köroğlu, İngiltere'nin başkenti Londra'da 31 Ekim-1 Kasım'da yapılan toplantılarda projeye dahil olabilecek kişilerle bir araya geldiklerini, istişare ve danışma toplantıları yaptıklarını dile getirdi.
Londra'daki bu toplantıların, mahkemenin resmi başlangıcı olarak değerlendirildiğini belirten Köroğlu, bu girişimin 1 yıl boyunca devam edeceğini ve Ekim 2025'te İstanbul'da yapılacak duruşmalarla sonlandırılacağını söyledi. Köroğlu, bu süreç boyunca pek çok görüşme ve toplantı yapacaklarının da altını çizdi.
"Yaklaşık 5-6 ay süren detaylı ciddi hazırlık süreci oldu"
Köroğlu, Gazze Mahkemesi'nin hazırlık sürecinin önemine de dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz heyecanlıyız. Londra'ya gelene kadar yaklaşık 5-6 ay süren detaylı ciddi hazırlık süreci oldu. Aslında, biz ilk defa bunun meyvesini de alacağız. İnsanlarla konuşuyoruz. Asıl tabii bu işin nasıl yankı uyandıracağını bu günlerden sonra göreceğiz çünkü ilk defa insanlara artık bunu duyurmuş olacağız. İnsanlar mahkemenin web sitesine girip proje hakkında bilgi sahibi olacak ve biz uluslararası ilgili platformlarda projeyi anlatan, insanların gündemine sokan etkinliklerin, faaliyetlerin daha çok içinde bulunacağız. Asıl ondan sonra biraz daha bu işin nereye evrildiğini, nereye gittiğini görmüş olacağız ama şu ana kadar olan şeyler bunun çok iyi bir noktaya gittiğinin işaretini veriyor. Umarım yanılmayız. Bu şekilde biz devam edeceğiz."
"Gazze Mahkemesi" girişimi
Gazze Mahkemesi, İsrail'in saldırıları altındaki Gazze'de yaşananların hukuki, siyasi ve etik yönlerini araştırmak üzere kuruldu.
Bağımsız bir inisiyatif olarak kurulan, insanlık ve vicdan mahkemesi olan "Gazze Mahkemesi", uzun hazırlık sürecinin ardından İngiltere'nin başkenti Londra'da ilk uluslararası toplantısını gerçekleştirdi.
Eski BM Filistin Özel Raportörü Richard Falk'ın liderliğinde yürütülen projenin başkanlık heyetinde yine BM eski özel raportörlerinden Michael Lynk ve Hilal Elver gibi isimlerin yanı sıra Raji Sourani, Susan Akram, Ahmet Köroğlu, Diana Buttu, Cemil Aydın ve Penny Green bulunuyor.
Mahkemenin önemli bileşenlerinden olan "mahkeme üyeleri" arasında farklı arka planlara sahip dünyanın çeşitli bölgelerinden pek çok önemli isim yer alıyor. Bu isimler arasında, Ilan Pappe, Jeff Halper, Ussama Makdisi, Ayhan Çitil, Cornell West, Avi Shlaim, Naomi Klein, Aslı Bali, Mahmood Mamdani, Craig Mokhiber, Hatem Bazian, Mehmet Karlı, Sami Al Arian, Farank Barat, Hassan Jabareen, Willy Mutunga, Victor Kattan ve Victoria Brittain de bulunuyor.
Halk vicdanına dayanan mahkemenin ikinci ayağının, Mayıs 2025'te Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da, üçüncü ve son aşamasının ise Ekim 2025'te İstanbul'da yapılması öngörülüyor.
Mahkeme, İsrail'in Gazze soykırımını ve Filistin halkına yönelik işlediği hak ihlallerini çok boyutlu inceleyerek gündeme taşımayı ve uluslararası toplumun dikkatini çekmeyi hedefliyor.
Gazze Mahkemesi
Gazze Mahkemesi (Gaza Tribunal), İsrail'in Gazze'de işlediği iddia edilen savaş suçlarını hukuki, siyasi ve etik açılardan araştırmak amacıyla kuruldu. Bu girişim, uluslararası toplumun dikkatini Gazze'deki insan hakları ihlallerine çekmeyi ve bu ihlalleri belgeleyerek farkındalık yaratmayı hedefliyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Filistin eski Özel Raportörü Richard Falk'ın liderliğinde yürütülen projenin başkanlık heyetinde yine BM eski özel raportörlerinden Michael Lynk ve Hilal Elver gibi isimlerin yanı sıra akademi dünyasından Noura Erakat, Susan Akram, Ahmet Köroğlu, John Reynolds, Diana Buttu, Cemil Aydın ve Penny Green bulunuyor.
Mahkemenin önemli bileşenlerinden olan "mahkeme üyeleri" arasında farklı arka planlara sahip dünyanın çeşitli bölgelerinden pek çok önemli isim yer alıyor. Londra’daki toplantıya da katılan bu isimler arasında Ilan Pappe, Jeff Halper, Satvinder Juss, Ussama Makdisi, Ayhan Çitil, Cornell West, Avi Shlaim, Naomi Klein, Aslı Bali, Mahmood Mamdani, Craig Mokhiber, Hatem Bazian, Mehmet Karlı, Sami Al Arian, Farank Barat, Hassan Jabareen, Willy Mutunga, Victor Kattan ve Victoria Brittain da yer alıyor.
Londra'daki toplantının ilk gününde ayrıca, mahkeme için önemli işlevi olacak Filistinli sivil toplum kuruluşları ve hak örgütleri temsilcileri ile özel oturum düzenlendi. Bu oturuma katılan sivil toplum kuruluşları arasında Law for Palestine, Filistin STK'leri Ağı (Palestinian Environmental NGOs Network), Arap Gıda Egemenliği Ağı (APN), İsrail'deki Arap Azınlık Haklarını Koruma Hukuk Merkezi (Adalah), Filistinli insan hakları örgütü Al-Haq, BADIL, Al-Mezan Center for Human Rights, Filistinli tutukluların haklarını aramak için kurulan sivil toplum kuruluşu" Addameer Mahkum Desteği ve İnsan Hakları Derneği, Filistin İnsan Hakları Merkezi (PCHR) bulunuyor.
Mahkeme, 50 üye ülke gençlik kuruluşu ve 16 Müslüman azınlık temsilcisi uluslararası gençlik kuruluşu olmak üzere 66 gençlik kuruluşu üyeden oluşan İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumunun (ICYF) desteğiyle düzenleniyor.
İlk hazırlık toplantıları Londra'da yapıldı
Gazze Mahkemesi kapsamında ilk hazırlık toplantılarının yapıldığı Londra'da, lojistik süreçler, mahkemenin organizasyon yapısının oluşturulması ve çalışma esasları belirlendi. Toplantılarda, mahkemenin işleyişine dair temel prensipler, yürütme ve iletişim stratejileri gibi konular da ayrıntılı olarak gündeme geldi.
Halk vicdanına dayanan mahkemenin ikinci ayağının, Mayıs 2025'te Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da, üçüncü ve son aşamasının ise Ekim 2025'te İstanbul'da yapılması öngörülüyor.
Saraybosna'da yapılacak oturumda, hazırlanan raporlar, tanık ifadeleri ve taslak beyanname kamuoyuna sunulacak. Toplantıya, Gazze'deki durumdan etkilenen bireylerin yanı sıra bölgedeki sivil toplum temsilcileri ve uzman tanıklar da katılacak.
Ana duruşma, Ekim 2025'te İstanbul'da yapılacak
Gazze Mahkemesi'nin en önemli aşamalarından biri olan ve Ekim 2025'te İstanbul'da yapılacak ana duruşmada, aralarında hukuk, kültür, siyaset ve sivil toplum alanlarında uzmanlaşmış isimlerin yer aldığı kurul, kurban ve tanık ifadelerini dinleyecek, nihai kararın taslağını açıklayacak. Ayrıca, Gazze Mahkemesi'nin sürecine dair son gelişmeler doğrultusunda özel bir yetki ve tavsiye içeren kararlar da açıklanacak.
Amaç: Gazze'de yaşananları farklı yönleriyle ele almak ve farkındalık yaratmak
Gazze Mahkemesi, temel olarak 7 Ekim'in ardından İsrail tarafından işlenen ciddi insan hakları ihlalleri ve soykırım dahil uluslararası suçlara ilişkin iddiaları araştırmak ve değerlendirmek amacıyla kuruldu.
Mahkeme, ilgili insan hakları savunucuları, uluslararası hukuk uzmanları ve Gazze'deki insan hakları ihlalleriyle ilgilenen uluslararası ve bölgesel sivil toplum örgütleri tarafından organize edilen bir girişim olarak dikkati çekiyor.
Bağımsız bir inisiyatif olarak kurulan mahkeme, Filistin halkına yönelik ağır insan hakları ihlallerini gündeme taşıyarak uluslararası toplumun dikkatini çekmeyi hedefliyor.
Mahkeme üyelerinin, Gazze'deki insani krizin boyutlarına odaklanacağı duruşmalar kapsamında, İsrail'in devam eden savaş suçlarına ilişkin hesap verebilirlik eksikliği giderilecek ve bu suçlardan etkilenen bireyler ve sivil toplum örgütlerinin tanıklıkları dinlenecek. İsrail, Gazze'de soykırım ve savaş suçu işlediği gerekçesiyle gıyabında yargılanacak.
Mahkemenin, yargılamalarını tam bir şeffaflıkla yürütmesi, uluslararası güç çevrelerinden bağımsız ve kısıtlamalar olmaksızın çalışması ve görevini ulaşılabilir bir takvim içinde tamamlaması hedefleniyor.
Gazze Mahkemesi, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) gibi uluslararası yargı kurumlarının siyasi etkiler nedeniyle ele alamadığı veya davaların sonuçlanmasının oldukça uzun sürdüğü insan hakları ihlallerine ilişkin alternatif forum sunmayı amaçlıyor.
Bu yönüyle UCM ve UAD'a alternatif değil, bu kuruşları desteklemeyi amaçlayan mahkeme, hukuki açıdan güvenilir sonuçlar üretmeyi ve küresel farkındalık oluşturmayı hedefliyor.
HABERE YORUM KAT