1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Gazze için elimizden geleni yapıyor muyuz?
Gazze için elimizden geleni yapıyor muyuz?

Gazze için elimizden geleni yapıyor muyuz?

İsmail Kılıçarslan, Gazze’de yaşanan soykırım karşısında İslam dünyasının acizliğini ve parçalanmışlığını sert biçimde eleştirirken, gayrimüslimlerin gösterdiği samimiyeti Müslüman ülkelerde görülmediğinii vurguluyor.

12 Nisan 2025 Cumartesi 19:30A+A-

İsmail Kılıçarslan/Yeni Şafak

Gazze için çaresizce

Hoca, Gazze konulu cuma hutbesini bitirdikten sonra hutbenin dışına çıktı ve şöyle dedi: “Gazze için bana gelip ‘dua edelim’ diyorsunuz ya aziz müminler. Cihat zamanı dua emziklilere, hastalara, engellilere, savaşamayacak kadar yaşlılara, kurda-kuşa düşer. Cihat zamanı zafer için dua etmek, savaşabilecek durumdaki Müslümanlara düşmez.”

Namazı hangi camide kıldığımı bilerek yazmadım ki Diyanet İşleri Başkanlığı, bu değerli cümleleri kuran hoca efendiye “Niye merkezi hutbenin dışına çıktın?” diye hesap sormasın.

Gazze, hepimiz için bir turnusol vazifesi gördü. Yazayım yerim yettiğince.

1.İslam ümmeti isimli bir topluluk yoktur: Yoktur ve silkinip kendimize gelmezsek bir daha da olmayacaktır. 2 milyar İslam âlemi, 7 milyonu Yahudi, 50-60 milyonu farklı dini kökenlerden olan Siyonist köpeklere karşı bir hareket geliştiremedi. Paramparça bir vaziyette, tel tel döküldü İslam ümmeti isimli kâğıttan kaplan.

Bu saatten sonra hiç olmazsa bu tel tel dökülüşün bazı olumlu sonuçlarını hayal edebilir miyiz, bununla teselli bulabilir miyiz, bilmiyorum. O olumlu sonuç, İslam ülkelerindeki emperyalist yancısı iktidarların, kukla liderlerin cora gitmesi, cehennemin dibini bulmasıdır.

Yok yok. Hiç kimse, Gazze paramparça edilirken bana “Ama şu şu ülkeler üzerine düşeni yaptı” diye gelmesin. Türkiye, İran, Mısır, Suud, Ürdün, Pakistan… İslam ülkelerinin hiçbiri Gazze için vazifesini yapmadı. Bizimki gibi o vazifeyi bir noktaya kadar yapan ülkeler açısından da artık bir ilerleme noktası kalmadı.

Çünkü artık o vazife, sonuçları ne olursa olsun İsrail isimli domuz yuvasına savaş ilan etmektir. Cihadın üzerimize farz olması o demektir çünkü.

2.Gazze’de nasıl hareket edileceğinin kararını sadece Gazzeliler verir: Savaşa devam mı, hicret mi, ateşkes mi, başka bir şey mi? Bu saatten ve bu noktadan sonra elimize silahlarımızı alıp Siyonizm’e savaş ilan etmeyeceksek Gazze’de ne olacağı hakkında tek bir cümle kurmaya hakkımız yoktur. Gazze ehli, kendileri hakkında ne karar verirlerse versinler tek bir kelime etmeye hakkımız yoktur. Hele hele “Yahu siz ne güzel direniyorsunuz, diren Gazze” demeye hiç hakkımız yoktur.

Bunu şunun için söylüyorum. Gazze ehli, bizim onlardan bir şey umut edebileceğimiz bir topluluk değildir. Onlara ne yapmalarını gerektiğini söyleyemeyiz. Onlara akıl veremeyiz. Para, silah, asker, yiyecek, sağlık hizmeti veririz ve vermeliyiz. Ama akıl, asla. Gazze halkı yarın “Biz artık savaşmıyoruz” dese diyebileceğimiz ne var? Gazze halkı “Biz, bir kişi kalana kadar savaşmaya devam edeceğiz” dese diyebileceğimiz ne var?

3.Gazze konusunda gayrimüslimler bizden daha samimidirler: Hem de ne samimiyet. Soykırımın ilk gününden beri Batı sokaklarında Gazze için haykırarak destan yazmaktadırlar. Vekili, bakanı, sözcüsü, lideri, başına ne geleceğinden bağımsız olarak Gazze lehine haykırmaktadır. Bizim İslam ülkelerinde ise durum öyle kötüdür ki… Bakınız Mısır’da Refah Sınır Kapısı’na değil başka ülkelerden gelen Müslümanlar, oralı olmayan Mısır vatandaşları yaklaştırılmıyor. Ürdün Kralı olacak dingilin Trump karşısında nasıl da tasmalı bir esire dönüştüğünü gözlerimizle gördük. İran’ın, beslemesi Hizbullah’ı satması gözümüzün önünde oldu. Suudi Arabistan’ın tavrı ortada. Ve üstelik mesela Suudi Arabistan’da Gazze lehine cümle kurmanız tutuklanma gerekçesi. Filistin kefiyesi takmanız gözaltı sebebi. O yüzden Gazzeli babalar, analar artık “İslam dünyasına seslenmiyorum, gayrimüslimlere sesleniyorum. Bu savaşı durdurun” diyorlar ve biz, hiçbirimiz bu cümleden payımıza düşen utançla yüzleşmiyoruz.

4.Gazze için yapabileceklerimizi yapmaya devam etmeli, Gazze hakkında konuşmayı sürdürmeliyiz: Bütün bu olumsuz tabloya, bütün bu çaresizliğe rağmen, Allah’a vereceğimiz hesabın ağırlığını azaltmayacağını bile bile boykota, eyleme, konuşmaya devam edeceğiz. Biz bu Siyonist köpekleri yerle bir edip yeryüzünden silene kadar hiç olmazsa öfkemizi, kinimizi, intikamımızı diri tutalım.

Hani Allah’ın vaadi olmasa bu zafere de inanası gelmiyor insanın mevcut tablo karşısında ama Allah’ın vaadi haktır. Biz, vallahi bu soysuzları cehennemin dibine yollayacağız. O gün gelene kadar kinimiz dipdiri durmalı. Dipdiri.

Geriye tek bir duamız kalsın: Ey muntakim olan Allah. Bizi intikamına memur eyle.

HABERE YORUM KAT

2 Yorum
  • Mahmut Ataseven / 13 Nisan 2025 09:47

    Bireysel anlamda Meydanları boş bırakmayan kardeşlerimizden rabbil alemin razı olsun Kolektif anlamda maalesef Türkiye bu konuda Sınıfta kaldı Yüce yaratan bizi cahillerle azgın olan kendini yeterli gören ve işbirlikçilerle beraber yazmasın haşır etmesin

    Yanıtla (0) (0)
  • Abdullah / 13 Nisan 2025 08:57

    Güzel bir yazı artık cihat çağrıları ciddi şekilde İslam ülkelerinde dillendirilmeli hiç olmazsa siyonistlerle karşı karşıya savaş fırsatı gelene kadar kardeşlerimize maddi destek sağlamalıyız hükümetler nezninde de silah desteği için de baskı oluşturulmalı

    Yanıtla (0) (0)