1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Gazze direnişi uyarıcı etkisiyle bütün dengeleri alt üst etmiştir!
Gazze direnişi uyarıcı etkisiyle bütün dengeleri alt üst etmiştir!

Gazze direnişi uyarıcı etkisiyle bütün dengeleri alt üst etmiştir!

Resul Tosun, Gazze'de devam eden soykırıma karşı devletlerin sessizliğini şikayet ederken Gazze halkının cihaddan geri adım atmayarak bütün Müslümanlara büyük bir ders verdiğini ifade ediyor.

24 Ocak 2024 Çarşamba 15:00A+A-

Resul Tosun / Star

Başka söze ne hacet!

100 günü aştı. Küfür tek millet olmuş avuç içi kadar bir alanda her gün onlarca Müslümanı katlediyor.

Şehit sayısı 25 bini aştı. 10 bine yakın insan enkaz altında, haber alınamıyor.

Yaralı sayısı 70 bine dayandı.

2.3 milyonluk nüfusun 1.9 milyonu evsiz barksız kaldı.

Eğitim sağlık hizmeti diye bir şey kalmadı.

Gazeteciler ve sağlıklar bile bu soykırımdan nasiplerini aldılar.

Siyonist katiller vuruyor, 2 milyara yakın nüfusuyla 57 devletiyle İslam dünyası sadece seyrediyor!

9 şehit gelince ciğerimiz yandı. Çünkü her birinin bir ailesi vardı annesi babası hanımı çocukları vardı.

Ya Gazze'de öldürülen 30 bir civarındaki insanlar?!

Onların aileleri yok mu, eşleri çocukları babaları anneleri yok mu?

Var! Var ama Gazze'den gelen ölüm haberleri artık birer rakama dönüştü.

Oysa her ölüm haberi bir ailenin ocağına düşen kor ateştir!

Gazze'deki yangını söndürecek araçtan İslam dünyası olarak mahrum değiliz.

İmkânımız var ama o yangını söndürecek irademiz ve gücümüz yok maalesef.

Çünkü devletler olarak paramparçayız.

Adımız İslam Dünyası ama 57 ayrı parça halindeyiz. Sadece küçücük Arabistan yarımadasında 10 tane devlet/devletçik var!

22 üyeli Arap Birliği'ni geçtim sadece Arap yarımadasındaki devletler ciddi tavır koysa Gazze'de akan kan anında durur.

Onu da geçtim sadece Mısır ve Ürdün tavır koysa akan kan yine durur.

Ama maalesef acı gerçek şu ki, Arap yönetimlerinin çoğu ülkelerine kötü örnek olacak korkusuyla HAMAS'ın bitirilmesini bekliyorlar!

Dahası Siyonist başbakan Arap liderlerine, 'Çıkarlarınızı, makamlarınızı korumak istiyorsanız sessiz kalın!' dediğinde biri çıkıp da 'Sen kim oluyorsun?' dahi diyemedi!

Evet, sadece İslam dünyasının değil tüm insanlığın vicdanı olan Türkiye hükümeti bu hususta sesini yükseltiyor, konuyu her platforma gücü nispetinde gündemde tutarak soykırıma karşı açık ve net bir şekilde tavrını koyuyor.

Lakin yeterli değil.

Katliam devam ediyor!

İslam ülkelerinden bazıları Gazze'ye saldıranlara değil birbirine saldırıyorlar!

Türkiye içinde de durum çok net değil!

Muhafazakar kesimin hükümete desteği var, var olmasına da, başta ana muhalefet olmak üzere kendisini demokrat, solcu çağdaş kabul edenlerin önemli bir çoğunluğu HAMAS'ın dindar kimliğine bakarak insani duygulardan bile mahrum olduklarını ihsas ettirmiyorlar mı?!

Evet, İslam dünyası varlıklı ama güçsüz. Çünkü Kuran'ın ifadesiyle parçalı olduğu için gücü gitmiş, pelteleşmiş ve zayıf düşmüştür.

Ne kadar imkân sahibi olursan ol gücün yoksa, o imkânı kullanamıyorsan zillete düçar olursun!

İslam dünyasının zillete düçar olduğu, mağlup olduğu dönemlerin tamamında birlikten yoksun kaldıklarını, birbirleriyle uğraştıklarını görüyoruz. Haçlı seferlerine karşı da Moğol istilasına karşı da zillet içinde olmalarının en önemli sebebi tefrikadır.

Bugün Gazze'de yürütülen soykırım karşısındaki güçsüzlüğün sebebi de İslam ülkelerindeki aynı dağınıklıktır!

Ancak Gazze ehli üç buçuk aydır çağın en donanımlı ordusuna karşı direnerek bütün İslam dünyasına, devletlerine ve milletlerine meselenin imkân değil iman meselesi olduğunu göstermişlerdir.

Bu saatten sonra sonuç ne olursa olsun Gazze yiğitleri nice az kuvvetlerin nice çok kuvvetleri mağlup edebileceği gerçeğini tarihe tekrar geçirmiş oldular.

Düşünün; bir avuç mücahit 3 buçuk aydır arkasında dünyanın süper güçlerinin destek verdiği yenilmez denen bir orduya her gün ayrı bir ders veriyor!

Mallarıyla canlarıyla cihat ediyorlar!

Cihat varsa izzet vardır!

Doğrudur, bedeli de ağır oluyor ama o bedelin sorumlusu onlar değil, İslam dünyası dediğimiz devletlerdir!

Onlar işgale karşı direnirken İslam dünyası da onlara gereken desteği verseydi hem işgal biter hem bu kadar bedel ödenmezdi!

Devletlerimizin bu duyarsızlığının sebebi de bizleriz. Nasılsak öyle yönetiliyoruz.

Dostum A. Rıza Acar'ın ifadesiyle, "Geçmişte Kâbe'de başka diyarlarda evlerde ve belirli mekânlarda bulunan putlar günümüzde beyinleri açık veya gizli olarak işgal ettiği için seçilecek kişilerin daha fazla incelenme ve İslami kriterlere göre ölçümlemeye ihtiyacı vardır."

Bunun için de Müslümanların dinlerine dönmeleri gerekir.

Bir hadisi şerifte -salat selam üzerine olsun- Peygamber Efendimiz dünya milletlerinin Müslümanların üzerine köpeklerin yiyeceklerine üşüşmesi gibi üşüşeceğini; Müslümanların bu zillete sayıları az olduğu için değil tam tersine çok kalabalık olduklarında maruz kalacaklarını haber vermiştir. Bunun sebebi sorulduğunda da; "Siz o zaman selin sürüklediği çerçöp gibi olacaksınız. Allah düşmanlarınızın kalbinden size karşı duydukları korkuyu söküp atacak, kalblerinize vehen verecektir."

- "Ya Resulallah! Vehen nedir?" Diye sorulunca da:

"Dünya sevgisi ve ölüm korkusudur." buyurmuştur.

Başka söze hacet var mı?

İslam dünyasının fotoğrafı budur.

Nasılsak neye layıksak öyle idare ediliyoruz!

Gazze direnişi uyarıcı etkisiyle bütün dengeleri alt üst etmiştir!

Gazze sonrası kesinlikle öncesi gibi olmayacaktır!

HABERE YORUM KAT