Bir kopyası da sitemize gönderilen açıklamanın tam metnini ilginize sunuyoruz:

GAZETECİ MEDİHA OLGUN İÇİN ACİL ÇAĞRI

15.09.2017

120 Gündür Tutuklu Olan Gazeteci MEDİHA OLGUN’un Serbest               Bırakılması İçin Ailesinin Basın Açıklaması ve Çağrısıdır

Bizler Mediha Olgun’unun ailesi olarak ilgili, yetkili, vicdan sahibi herkese tüm kamuoyuna sesleniyoruz.. Mediha Olgun çok büyük bir hataya/yanlışlığa binaen 26.05.2017 tarihinden bu yana tutukludur/mahpustur. Mediha Olgun’a yönelik suçlamalar ile ilgili çok yüzeysel bir akışta bile büyük bir haksızlık sonucu tutulduğu anlaşılacaktır. Kendisi çok mağdur durumda bulunmaktadır. Bu durumun anlaşılması ve mağduriyetin giderilmesi için sesleniyoruz.

Mediha Olgun habercilik hayatına memleketi olan Adana’da yerel televizyonlarda çalışarak başlamıştır. Sonrasında Akşam gazetesinin yurt haberlerinde çalışmıştır. İstanbul’a gelerek Yeni Şafak, Flash TV, Sabah gazetesi gibi yayın organlarında, muhabir ve sayfa editörü olarak çalışmıştır. Sabah gazetesinde çalıştığı dönemde kadına yönelik şiddeti haberleştirdiği çalışmasıyla Sedat Simavi Gazetecilik Övgü Ödülü’nü kazanmıştır.

Sabah Gazetesinde muhabir olarak çalıştığı dönemde İHH tarafından düzenlenen, Gazze’de abluka altındaki Filistinlilere gıda, giyecek, oyuncak vb insani yardım götüren Mavi Marmara gemisiyle yapılan yolculuğa katılmış ve gemide kendisi gibi tek amacı Filistinli kardeşlerine yardım etmek olan insanlarla omuz omuza mücadele vermiş ve dünyanın malumu olduğu üzere vahşice esir alınmıştır. Mediha Olgun, Mavi Marmara yaşadıklarını anlatan “Mavi Marmara’da Neler Oldu?” adlı kitap yazmıştır.

Mavi Marmara’da yaşadığı bu travmatik süreçten sonra, post travmatik stres sendromu nedeniyle bir süre tedavi görmüştür. Yaşadığı bu travmatik süreçten sonra, vicdan, merhamet, adalet ve tarafsızlıkla yürüttüğü ve aşkla bağlı olduğu muhabirlik mesleğini ikinci plana atarak, kendisinin ve ailesinin (özellikle biricik oğlunun) endişelenmeden yaşayabileceğini düşündüğü “masa başı” işlere yönelmiştir. Bu amaçla, Sözcü gazetesinde internet sitesinde video editörü olarak göreve başlamıştır. Tutuklanma sürecine kadarda gazetenin internet sitesi sorumlu müdürü olarak görev yapmıştır. Hiç beklemediği ve de ummadığı bir şekilde sorumlu olmadığı bir haberden dolayı tutuklanıp yargılanmaya başlaması üzerine, gazeteye bu unvanı daha fazla taşımak istemediğini belirtmiş ve bu görevinden istifa etmiştir.

Mediha Olgun, internet sayfası muhabirlerinden birinin hazırlayıp imzalayarak internette yayınladığı haberden dolayı, sorumlu müdür sıfatıyla “terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme” iddiası ile tutuklu olarak yargılanmaktadır. Haberi hazırlayan ve altında imzası bulunan muhabir, bu haberi yayınlarken Mediha Olgun’a haber vermediği, yayınlama iznini genel yayın koordinatörü olan bir başka kişiden aldığını söylediği halde ve internet sitesinin yayın politikasını belirleyen bir de yayın yönetmeni olduğu halde, Mediha Olgun bu haberden sorumlu tutulmuş ve tutuklanmasına karar verilmiştir. Türkiye’deki emsal davalara bakıldığında, bu durumlarda, sorumlu müdürler değil de genel yayın yönetmenleri muhatap kabul edilmiştir.

Mediha Olgun, gazetenin internet sitesinde, görece az bir maaşla çalışan, bir odası bile olmayan, yayın akışına müdahale edecek herhangi bir etkisi ve yetkisi olmayan bir teknik eleman gibi çalışmaktaydı. Sahip olduğu “sorumlu müdür” unvanı internet haber sitelerince imzasız haberlerden dolayı muhatap kabul edilecek bir kişi bulundurma zorunluluğundan doğan bir görev olmaktan başka bir şey değildi. Dolayısıyla konumu gereği “terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme” gibi bir durum söz konusu olamazdı. Çünkü bu eylemi yapacak bir yetkisi yoktu. Sözcü.com.tr’nin soruşturma başladığı tarihteki genel yayın yönetmeni ve genel haber koordinatörü bellidir ve sitenin haber yayının akışı ve şekline karar veren kişiler bunlardır. Zaten söz konusu haberi yapan Muhabir, ifadesinde, haberin yapılması talimatını genel koordinatörden aldığını söylemiştir. Muhabir, Mediha Olgun’la, konumu gereği, haberin yapılış aşamasında kendisiyle herhangi bir iletişim kurma veya izin alma gereği duymadığını hatta Mediha Olgun’un söz konusu haberden yapım aşamasında haberi bile olmadığını, ancak sözcü.com.tr sitesinde yayınlandıktan sonra gördüğünü belirtmiştir.

Aynı zamanda Mediha Olgun’un, farklı yayın anlayışı olan yayın organlarında çalışmış bir gazeteci olduğu, her türlü ideolojik ve tarafgir yaklaşımdan uzak karakteri ve kariyeri ile, yaşamı boyunca bağımsız gazeteciliği hedeflemiş bir gazeteci olduğu, herhangi bir terör örgütüne yardım etmeyi amaçlayabilecek bir insan olmadığı açıkça görülmektedir.

MEDİHA OLGUN, ÜZERİNDE HİÇBİR ETKİSİ VEYA YETKİSİ OLMADIĞI, HAZIRLANIŞ VEYA YAYINLANIŞ AŞAMALARININ HİÇBİR BÖLÜMÜNDE YER ALMADIĞI, HATTA HABERDEN HABERDAR BİLE OLMADIĞI BİR HABERDEN DOLAYI, ÜÇ AYI AŞKIN BİR SÜREDİR TUTUKLUDUR.

MEDİHA OLGUN hayatı boyunca emeğiyle zor hayat şartlarında mücadele eden başarılı bir muhabir ve gazetecidir. Hayat mücadelesi ve örnekliği bugün karşılaştığı suçlamaların nasıl bir haksızlık olduğunu ortaya koymaktadır. Mediha Olgun’un tutuklu kalmasını gerektiren bir durum ise kesinlikle söz konusu değildir. Halihazırda morali ve psikolojisi çok ağır durumdadır.

Mediha Olgun’un tüm meslektaşlarına, yetkililere, hukukçulara herkese özgürlüğüne kavuşması , uğradığı mağduriyetin giderilmesi için acil çağrı yapıyoruz. Zira sağlık Problemleri nedeniyle hapiste bulunması artık kaldıramayacağı bir hal almıştır.

Saygılarımızla,

Mediha Olgun’un ailesi Adına Oğlu

MUSTAFA ARDA KARACA