Gay davasında da yine YARSAV’cılar!
Vakit gazetesinde bir haber çıkmış.. Dönemin TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül’ün, “Gay ve lezbiyenler”e yönelik olarak, “Sorunlarınızla ilgileneceğim” desteği, haberde eleştirilmiş.
Haberin bir yerinde de, “Gay ve lezbiyenler” için, “normalin dışındaki eğilim”leri sebebi ile “sapkınlık” nitelemesi yapılmış.
Vay, sen misin, “sapkınlık” nitelemesinde bulunan..
Hemen davalar açılmış..
Yerel mahkemede reddedilen davalar, Yargıtay’a taşınmış.
Yargıtay ne demiş?
Yargıtay’ın ne diyeceği, karar verecek Daire’deki üyelerin, YARSAV’a mensubiyetlerinden belli olur..
Nitekim de, öyle olmuş..
Emekli olduğunda, hemen CHP listesinden İŞ Bankası Yönetim Kurulu Üyeliği’ne atanan, YARSAV’ın da kurucularından Mustafa Kıcalıoğlu büyüğümüz, o Daire’de etkin görev yaptığı sırada çıkmış “Gay ve lezbiyenler” lehine olan kararımız..
Sonrasını yazmaya gerek var mı?
Yok..
Şubat 2011’de emekli olup, Mart 2011’de CHP kontenjanından bir bankaya yönetim kurulu üyeliğine atanacak kadar, siyasi parti ile yakın tanışıklığı olan bir yüksek yargıç, CHP eleştirileri ile tanınan bir gazeteye, “Oh çok güzel haber yapmışsınız. Hay Allah sizlerden razı olsun” diyecek hali yoktu, herhalde..
“Etik” diyecek.. “Biçim” diyecek. “Öz” diyecek.. Diyecek ha diyecek..
Bir şey bulamıyorsa, “Gözünün üstünde kaşın var” diyecek..
“Canım herkesin kaşı, gözünün üstünde” diye itiraz etmeyi mi düşünüyorsunuz?
“Ama sizinki çok yakın” deyip, yine mahkûm edecekler..
Seyfi Dede’nin ajandasında yazılı her şey..
Parti İl Merkezi’nden gönderilen listeler, muhabbet olsun diye gelmedi Seyfi Dede’ye..
Adalet Bakanlığı’nda kadrolaşmak..
Yargı kararlarını, muhafazakâr insanların aleyhine dönüştürmek içindi, tüm çabalar..
Kendilerine göre, başardılar da..
Artık bu ülkede, % 99.99’un yaşadığı hayattan farklı bir hayatı yaşayanlar.. O hayatı, başkalarına da empoze etmeye çalışanlar.. Bu hayat şeklinin, bir rahatsızlık değil, normal bir tercih olduğunu ileri sürüp, bunun için dernekler kuranlar.. Tabii ki Yargıtay’dan çatır çatır lehlerine karar alacaklar..
Vakit’in avukatları, istediği kadar çatlasınlar:
“Yapmayın, etmeyin.. Bunlar % 0.01 bile değiller. İstisnai durumdaki insanlarımızın tedavi edilmesi, hepimizin arzusu.. Ama İnsan Hakları Komisyonu, sanki ülkede hiç insan hakkı ihlâli kalmamış gibi, böyle bir konuya taraf olmasın. Önce bu işin tıbbi yönü tartışılsın. Sonra İnsan Hakları’na sıra gelsin. Haberin amacı kimseye hakaret değil. Siz normalin dışında bir hayat sürenlere, ‘Siz normalsiniz’ derseniz, onlara iyilik değil, kötülük etmiş olursunuz. Yargı bu işe karışmasın.” savunmasını yapıp, adil bir karar çıkacağını sansınlar..
YARSAV üyeleri ile doldurulmuş Yargıtay’dan, işte “Gay ve lezbiyenler” lehine böyle kararlar çıkıyor.
Onları “normal” gösteren, “toplum içindeki varlıkları % 0.01 değil de, sanki % 99’muş” gibi gören yargı kararları..
Bu kararları verdikten sonra da, yaş haddinden zorunlu emekliliğin hemen o haftasında, ver elini CHP!
Öyle mi, sayın yüksek yargıçlar?
Böyle midir, sizin hukuk anlayışınız!
Hani burada tek tek masaya döksek.. Kimler “Bana sapık denildi. Tazminat istiyorum” dediğinde, elli dereden su getirip, “Ama siz de, şöyle şöyle demişsiniz. Size bu yönde eleştiri yapılmasına kendiniz davetiye çıkartmışsınız. Kendi eylemi ile eleştiriye sebep olan, tazminat talep edemez” gerekçeleri ile verdiğiniz kararlarınızı..
Cilt cilt kitaplar çıkar..
Muhafazakâr birisi dava açtı ise, “Eleştiriye katlanacaksın” kararı..
Solcu, birisi dava açtıysa.. Toplumun genel kabul gösterdiği hayat dışında ilişkiler yaşayan biri dava açtıysa.. “Herkesin hayat hakkı var. Herkesin kişilik hakkı var. Herkesin ...”
Herkesin var da, bir tek muhafazakârların yok..
Kendilerine hakaret edildiğini iddia eden gay ve lezbiyenler derneğinin internet sitesini açtım, bir bakayım dedim.
Aman Allah’ım, ne hakaretler ne hakaretler..
“Muhafazakârlar da onlara dava açsın” mı diyorsunuz.
YARSAV üyeleri hazır bekliyorlar..
Açın da görün, davanın sonucunu..
YENİ AKİT
YAZIYA YORUM KAT