Gamalı Haç
Yazımın başlığı bugün bu.. Gazze dramını en çarpıcı şekilde anlatan bir grafik çalışması.. Bu sembol aslında fikir olarak bir Museviye ait.. Bu hale kim getirdi bilmiyorum ama, internette dolaşıyor..
Yıllar önce İsrail askerlerinin Filistin’de giriştikleri bir operasyonda Musevi kadın, Filistin halkının arasına karışıp İsrail tanklarının önüne çıkıp “Siz Musa’nın çocukları olamazsınız. Siz Hitler’in çocuklarısınız, siz Firavun’un çocuklarısınız” diye bağırıyordu.. İsrail askerleri kadını kolundan tutup yolun kenarındaki yokuştan aşağı yuvarladılar. Kadın toparlanıp yine tankların önüne attı kendini, İsrail askerleri bu kez onu kollarından tutup sürükleyerek götürdüler..
Rachel’i hatırlıyorsunuz.. İsrail Ordusu'nun Gazze şeridinde Filistinlilerin evlerini yıkmasına engel olmaya çalışırken bir buldozerin altında kalarak hayatını kaybeden “23” yaşındaki ABD'li barış eylemcisi Rachel Corie'nin, annesine yazdığı son mektubunda sarfettiği son sözler, çarpıcı, düşündürücü ve insanlık dersleriyle doluydu. “Durumun onları nasıl etkilediğini, sonunda her düzlemde onları kıskıvrak yakalayacağını biliyorum, ama hayatlarında yaşanan onca vahşete ve ölümün sürekli kol gezmesine karşın, böylesine güçlü insanlıkları, kahkahaları, cömertlikleri, ailelerine ayırdıkları zamanı koruyabilme güçleri karşısında şaşkına dönüyorum. Oturup uzun uzun, ne kadar büyük kötülüklere muktedir olduğumuzu ilk elden keşfedişimin verdiği düş kırıklığı üstüne yazdım. Oysa en ağır koşullarda bile insan kalabilme gücü ve yeteneğini keşfetmekte olduğumu da yazmalıydım ki; bunu daha önce bilmezdim. Galiba aslolan, onur.”
Simpson'ların çizgi dizilerini biliyorsunuz. Son bölümü, İngiltere ve ABD’de yaşayan Müslümanların tepkisini çekti. İngiltere’de dün yayınlanan bölümde, ailenin babası Homer Simpson, yan taraflarına taşınan Müslüman aileyi “terörist” olarak nitelendiriyor. Ailenin yaramaz oğlu Bart, Beşir adlı Müslüman çocukla arkadaş oluyor. Daha sonra Homer, Müslüman babayı garajda dinamit kalıplarıyla görüyor. Ve ailenin bilgisayarını hack’liyor. Burada çevredeki binaların ve alışveriş merkezinin krokilerini buluyor. Bardaki arkadaşlarına konuyu açtığında ise Barmen Moe, ona “Aileyi yemeğe çağır. Sonra da gerçekleri öğrenmek için onu Jack Bauer’la tanıştır” diyor. Aşırı İslâmcı saldırganlara işkence yapmakla ünlü FBI ajanı Jack Bauer, ABD’de izleyici rekorları kıran 24’ün baş karakteri. Ancak sonradan Müslüman babanın eski binaları patlatan ve yenilerini yapan bir müteahhitlik şirketinde çalıştığını öğreniyor ve onlara özür yemeği veriyor. ABD’deki ve İngiltere’deki Müslümanlar çizgi filmi protesto etti. Simpsons’ın yaratıcısı Matt Groening ise, “Biz önyargıları eleştirmek için bu bölümü çektik” diyerek dizisini savundu. Öyle anlaşılıyor ki, ABD ve İsrail artık bu savaşta yedeklerden öte, sanal aktörleri de yardıma çağırmış durumda..
Birçok batı ülkesi, “İslâm” ve “terör” kelimesini yan yana getirmek için var güçleri ile çalışıyorlar..
İsrail’in son Gazze saldırısı, mazlum ve zalimin kim olduğunu, kimin terör kurbanı ve kimin terörist olduğunu da gözler önüne serdi..
Bana kalırsa Gazze olaylarına karşı en büyük tepkinin Türkiye’den gelmiş olması biraz da Ergenekon’la ilgili. Sokaktaki insanlar terörle ilgili derin gerçeğin farkına vardılar ve bu gerçeğin ABD, İsrail, Masonik örgütlerle bağını keşfettiler.
Dünyanın en büyük terörist ülkesi İsrail’dir.. Gazze bunun yaşayan canlı isbatıdır.. ABD’nin, İngiltere’nin, BM’nin sessizliği suç ortaklığının kanıtıdır..
Gazze dramı, İsrail’in ve haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytanlar rolündeki yandaşlarının maskesini bir kez daha düşürdü..
Dahası da var. Gazze direnişi, İslâm dünyasındaki İsrail yanlısı rejimlerin üzerindeki kamuoyu baskısını inanılmaz ölçüde artırmıştır.. Gazzeli Müslümanların direnişi, tüm dünya mazlumlarının direnişi ile bütünleşmiş ve diğer işbirlikçi rejim ve hükümetler için bir umud kaynağı olmuştur..
Gazze bütün Müslümanların bir araya gelmeleri, saflarının sıklaşması için de itici bir güç kaynağı olmuştur.
Gazze ve Hamas direnişi, Filistin’in geleceği için çözümün nerede olduğunu, doğru adresin neresi olduğunu gösteren önemli bir işaret olmuştur..
Barışı, demokrasi ve insan haklarını, çevreciliği dillerinden düşürmeyen batılı ülkeler ve İsrail, Gazze’deki katliam karşısındaki tutarsızlıkları ile suçüstü olmuşlardır.. Görünen o ki, bunlar onlar için sadece dillerine doladıkları bir slogan, kanlı geçmişlerini ve icraatlarını gizlemek için basit bir makyaj malzemesi..
Şimdi cevabını arayan soru şu: Siyonizm=Faşizm=Terörizm.. Peki şimdi sormak gerekmez mi: Siyonist İsrailli teröristlere kim dur diyecek? Yahudi fanatizmine kim dur diyecek?. Simpson’ları kim durduracak! Bu “topyekun savaş”a karşı kim karşı çıkacak?. Bunların yerli işbirlikçilerine kim karşı çıkacak?
Arkasına bakmadan “Ben” diyenlere selam olsun..
ABD’nin terör bombası elinde patladı. Gerçek teröristlerin kimler olduğunu Gazze ve Ergenekon tecrübesi bize gösteriyor..
Hadi Uluslararası Adalet Divanı’nı harekete geçirin.. Hadi BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’ni harekete geçirin..
Şaron’un ya da bugünkü İsrail yönetiminin Sırp katillerden ne farkı var?. Saddam’dan ne farkı var?.
Ey oğlu kardeşleri tarafından kuyuya atılan Yakub (as), Ey Musa (as) kavmini sana şikâyet ediyorum ve o katil siyonist zalimleri senin onları lanetlediğin gibi lanetliyorum..
Yukarıdaki yazıma başlık olan amblemin anlamı şimdi daha iyi anlaşıldı sanırım.
Ey katiller! Dün sizi katleden Nazi subaylarına ne kadar da benziyorsunuz! Size Hz. Davud’un mührü değil, Nazi arması yakışır. Size Yakub’un adı değil, Samiri’nin adı yakışır! Ey Samiriyye! Ey insanlığın yüzkarası, ey Kabil soyu!
Selam ve dua ile..
VAKİT
YAZIYA YORUM KAT