Gazze'ye ambargoyu kırmak için yola çıkan filoya, saldırıya uğrayan Mavi Marmara ile katılan İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı'ndan yapılan açıklamaya göre, Mavi Marmara saldırısında şehit olan ABD vatandaşı Furkan Doğan'ın ailesinin ABD'de açtığı dava düştü.

Açıklama şöyle:

"31 Mayıs 2010'da Mavi Marmara gemisine ve filonun diğer gemilerine yapılan saldırı nedeniyle, saldırıda şehit olanlardan ABD vatandaşı şehit Furkan Doğan’ın ailesi ABD’de dava açmıştı. Eski İsrail Başbakanı Ehud Barak davalardan köşe bucak kaçıyordu. Ancak bir konferans için ABD’de bulunduğu sırada dedektifler tarafından yakalanarak dava kendisine tebliğ edilerek yargılanmaya başlamıştı. Gazze ablukasının kararını veren ve bu uygulamayı başlatan eski İsrail Başbakanı Ehud Barak’ı bu yargılamadan kurtarmak için İsrail devleti ve ABD devlet olarak davaya müdâhil olmuştu.

Furkan Doğan’ın ailesi adına açılan dava Los Angeles, California Merkez Federal Mahkemesi’nde görülüyordu. Davada, Ehud Barak hukuksuzca sivillere uluslararası sularda saldırarak ABD vatandaşı Furkan Doğan’ı kasten öldürmekten ve aynı zamanda uluslararası terörizm suçu, işkence, kötü muamele, zalimane muamele, haksız gözaltı gibi suçlardan dolayı yargılanacak ve bütün bu suçları planlayan ve emreden olarak mahkemeye çıkacaktı.

Dava süreci devam ederken, bu arada Türkiye ve İsrail’in İsraillileri affeden anlaşması gerçekleşti ve 9.9.2016 tarihinde onaylandı. Bu anlaşmayı gerekçe gösteren İsrail tarafı, mahkemede Türkiye’nin 20 milyon dolar aldığını ve İsrailliler hakkındaki tüm suçlamalardan muaf tutulacağının kabul edildiğini beyan etti. Bu gelişmeyle beraber mahkeme Ehud Barak’ın dokunulmaz olduğunu da kabul ederek şehit Furkan Doğan’ın davasını kapattı.

Furkan Doğan 19 yaşındaydı. Yardım gönüllüsü olarak Gazze için yola çıktığında uluslararası sularda Mavi Marmara gemisinde Ehud Barak’ın emrindeki askerler tarafından vurulmuştu. Önce yaralanıp yere düşmüş sonra İsrail askerleri tarafından sürüklenmiş yerde yaralı yatarken yakın mesafeden bitişik atışla yüzüne de gelen dört kurşun daha sıkılarak katledilmişti."