1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Fuat Değer’in Van Depremi İzlenimleri (FOTO)
Fuat Değer’in Van Depremi İzlenimleri (FOTO)

Fuat Değer’in Van Depremi İzlenimleri (FOTO)

Van Hak ve Özgürlükler Platformu (VAHÖP) Sözcüsü Fuat Değer, Haksöz-Haber'e deprem izlenimlerini ve yardım çalışmalarını anlattı.

31 Ekim 2011 Pazartesi 18:54A+A-

Özgür-Der Van Şubesi Başkanı, Van Hak ve Özgürlükler Platformu (VAHÖP) Sözcüsü Fuat Değer deprem izlenimlerini ve İslami kurumların çalışmalarını sitemize anlattı.

İşte Fuat Değer'in izlenimleri:

Deprem anında Özgür-Der Van Şb. Binasındaydık. Can havliyle dışarı fırladık. Binada bir hasar görmeyince şehrin merkezine doğru araçla gittik. Yıkımlardan ziyade halkta büyük bir telaş ve nereye koşacağını bilmezlik daha çok dikkat çekiciydi. Deprem birkaç kez daha tekrar etti.  İstanbul Özgür-Der şubesinden Musa Üzer’in zorlukla ulaştığı telefonumdan Erciş’te bir felaket yaşandığını ve bazı arkadaşlarımızın enkaz altında kaldığını duyduk.  

Hemen Van’ı bırakıp Erciş’e yöneldik çünkü Van’da Erciş’teki gibi bir durumun oluşmadığını ilk etapta gözlemledik. Depremden 2 saat sonra Erciş’teydik. Şehre girince felaketi gözlerimizle müşahede ettik. Çok korkunçtu. Ölü bir şehir halini alan Erciş’te binaların yarısı yıkılmış geri kalanı da yıkılmak üzereydi. Şehirden yoğun bir kaçış vardı ve bu kaçışta maalesef Van’a doğruydu. Van’dakiler ise Van’dan kaçıyorlardı.

fuat-deger_yasar-yuzer.jpg

Bizden önce Erciş Başak-Der Başkanı Gültekin Keleş ve 11 arkadaşı dernek binası enkazından çıkarılmış fakat kendisi vefat ettiğinden cenaze hazırlıklarına geçilmişti. Hazırlık dediğimiz de Gültekin Keleş’in amcasının bahçesinde bir fenerin yaydığı ışığın altında hızla yapılan yıkama ve bir köye götürülerek yapılan defin işlemiydi. Bu arada Diyarbakır’dan A. Hekim Beyazyüz, Serdar Bülent Yılmaz,  Mahsum Yokuş, Bingöl’den Mustafa Yılmaz, Muş’tan Erdal Eker Van’dan Gökkuşağı Derneği yönetiminden Faruk Demir ve bazı arkadaşlar da defin anına yetişmişlerdi.

Erciş’teki manzaradan sonra bu insanlar için acil bir şeylerin yapılması gerektiği konusunda özellikle cenazeye katılan arkadaşlar arasında bir fikir birliği oluştu. Hemen VAHÖP’ü toplamamız gerektiği kanaatiyle gece yarısı Van’a vardık. Diyarbakırlı arkadaşlar da yapılması gereken ne varsa yapacaklarını vaat ederek şehirlerine geri döndüler.  Bunların dışında Erciş’e ilk yetişenler İHH bölge koordinatörü Selahattin Özer ve İHH Tatvan Gönüllüleri idi.

Depremin ikinci günü Van’da hemen VAHÖP’ü topladık. Ve gelen yardımların sevk ve idaresi için bir kriz masası oluşturduk.  İHH da bu kriz masasında; dolayısıyla bu organizasyonun içinde yer aldı. Yardım malzemeleri için ilk etapta Organize Sanayi’de genişçe bir depo tuttuk. 

30 Ekim’e kadar sadece bizler 40’a yakın kamyondan oluşan yardım malzemelerini depoya indirdik. Bu yardımları ilk etapta depremde yıkılan 39 merkez köye ulaştırdık. Daha sonra şehir merkezine yöneldik. Şehirde 700.000 insan dışarıda yatmaya çalışınca büyük bir çadır sorunu oluştu. Erciş’te olduğu gibi Van’da marketlerin bütünü kapalı değildi. Bu nedenle çadır, battaniye ve ısınma probleminin dışında bir ihtiyaç görünmüyordu.

Yardımlar geldikçe bazı sorunlar ortaya çıktı. Van’da valilikçe oluşturulan kriz masasında yardımların sevk ve idaresinde, özellikle yardıma muhtaç kesimlere ulaştırmada problemler oluştu. Çadır sıkıntısından dolayı şehrin girişinde gelen kamyonlara saldırı ve malzemelere el koyma olayları yaşandı. Bu sorunu aşmak için bizler bizim adımıza gönderilen yardım kamyonlarını Edremit’te karşılayıp konvoylar halinde bazen de güvenlik eşliğinde ambarlarımıza ulaştırdık. Uyguladığımız bu yöntem sayesinde hiçbir kamyonumuza zarar gelmedi. Bu saate kadar Van ve Erciş’te tek bir yağmalama olayı oluşmadı.

Belediye de BDP bölge belediyelerinden gelen yardımları organize etmeye başladı. Van’da yer kalmayınca Tatvan Fuar Merkezinde kamyonları indirip depolamaya başladılar.

Bu arada hem medyada çıkan şoven açıklamalar hem de “AK Parti’nin operasyonlarda kullandığı yoğun bombalamalar sonucu depremin oluştuğu” gibi açıklamalar, karşılıklı salvolardan ve propagandalardan ibaret olduğu için bu konuya girmenin şık durmayacağını düşündüğümden bu konuyu geçiyorum. Bu haliyle yaşananlar “Bir deli kuyuya bir taş atmış, 40 akıllı çıkaramıyor.” durumunun özeti.

Van-Erciş depreminden sonra Müslümanların gösterdikleri birliktelikten dolayı gelecek için umutlarım arttı. İstanbul ve diğer şehirlerden gelen yardımlar ve vekalet kurbanlar için vesile olanların hepsinden Allah razı olsun.

Bundan sonra yiyecek ve nakdi yardım dışında Van için yardım yapılmaması konusunda bir uyarıda bulunmak istiyorum. Depolar giyim eşyasıyla doldu. Bu anlamda bir ihtiyaç yok. Psikolojik destek boyutu ihmal edilmemeli. Kışın barınma konusu en önemli sorun şu anda. Fakat hükümet bu konuda iş adamlarını sıkıştırmış görünüyor. Çünkü şu anda her bir iş adamı bir köyün prefabrik evlerini üstlenmiş ve çalışmaları başlatmış durumda. Bizler de gelen nakdi yardımlarla bu konuda yardımcı olmaya çalışacağız inşallah.

Yaşar Yüzer / Haksöz-Haber 

Yaşar Yüzer kardeşimizin objektifinden Van depremi için TIKLAYINIZ...

 

HABERE YORUM KAT

10 Yorum