HAKSÖZ HABER

Müslümanlar açısından başörtüsü İslam ile olan bağlarını izhar etmeleri yolundaki en temel göstergelerden birisi. Başörtülü kadınların çoğunlukta olduğu bir yere geldiğiniz zaman aklına ilk gelen şey burasının bir Müslüman beldesi olduğudur. Bu durum tarih boyunca böyle oldu, olmaya da devam edecek!

Tarihi arka planı da düşünüldüğü vakit Müslümanların çocuklarına başörtüsü geleneğini aktarmaya çalışmaları gayet anlaşılır bir durum. Çocuklarını dini inançlarına bağlı birer insan olarak yetiştirmek isteyen ebeveynler, küçük yaşlardan itibaren bunu gerek öğüt yoluyla gerekse de uygulama yoluyla evlatlarına aşılamaya çalışıyorlar.

Müslümanlar açısından meselenin hassas olduğunu bildikleri için olsa gerek baskıcı, zorba rejimlerin de ilk hedef aldıkları İslami sembol başörtüsü olmuştur. Bunun son örneği Fransa’da yaşanıyor. Hükümet “İslamcı ayrılıkçı” şeklinde kamuoyunda bilinen yasa tasarısını meclisten geçirmek için her şeyi yapıyor. 18 yaşının altındaki kadınların kamuya açık yerlerde başörtüsü takmasını engelleyen yasanın içeriği oldukça fazla tartışma yarattı.

Fransız Devrimi'nin üç ilkesinden biri olan Fraternite, 'kardeşlik' anlamına geliyor. Müslümanlar hükümetin uygulamalarındaki tenakuzu göstermek için eylemlerinde bunu kullanıyorlar.

Müslümanların gündelik hayatta kendi kimlikleri ile var olabilmelerinin en temel nişanesi olan başörtüsüne karşı oluşturulan bu düşmanca tavır, Macron hükümetinin malum İslam düşmanı politikalarından ayrı düşünülemez tabi ki. Ancak yaşananlar Macron ile sınırlı değil. Fransa Vatandaş İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Marlene Schiappa, “5 yaşında örtülü kız görmeyi, bebek arabasında 2 yaşındaki örtülü bir kıza rastlamayı tahammül edilmez buluyorum" diyerek İslamofobi trendine dahil oldu.

Marlene Schiappa’nın yaklaşımı, Yahudiler veya başka inanıştan insanlar söz konusu olduğunda da geçerli mi orası muğlak. “5 yaşında kafasında kipa olan bir çocuk görmeye tahammül edemiyorum” şeklinde bir açıklama duymadık kendisinden. Sadece Müslümanlar söz konusu olduğunda artan bir nefret var!

Şurası unutulmamalı ki ırkçı-ayrımcı ideolojiler özünde kendileri dışında her şeye tahammül edemiyorlar. Bu sebeple Schiappa’nın sözleri ait olduğu dünya görüşünün basit bir dışavurumundan ibaret. Bir dahakine ise neyi hedef alacağı meçhul. Bakan, 18 yaşının altındakilerin namaz kılmasından da rahatsız oluyorsa yeni bir yasa tasarısı yolda demektir!