Fıtratla uyumlu cinsiyet gelişimi için özgün bir çalışma: “Eşcinsellikten İyileşmek”
James E. Phelan tarafından özünde eşcinsel çekim geliştirdiğini kabul eden bireylerin, tedavi süreçlerine ve yeniden kendi yaratılış kimliklerine dönüşüne önemli bir destek sunan kaynak bir çalışma kaleme alındı.
Eşcinsellik ile alakalı söylemlerin tek bir frekansa sahip olmadığını, bu konuda zorlanan ve destek arayan insanlara söylenecek sözlerin olduğuna inanıyoruz. Dahası bu konuda psikolojik bir destek sürecinin mümkün olduğunu; tıpkı diğer pek çok ruhsal problemlerde olduğu gibi uygun terapi süreçlerinin sağlanması ile sonuç olarak ortaya çıkan “eşcinsellik” durumunun, süreçleri sakince kritik edilip onarıldığında değişebilen bir ruh haline karşılık geldiğine biliyoruz. İşte James E. Phelan tarafından özünde eşcinsel çekim geliştirdiğini kabul eden bireylerin, tedavi süreçlerine ve yeniden kendi yaratılış kimliklerine dönüşüne önemli bir destek sunan kaynak bir çalışma yayımlandı. Ayık Kitap’tan çıkan bu kitap, bu sözlerin belki de girişi niteliğini taşıyor. Özellikle fıtri gerçekliğinin farkında ve eşcinsel çekimden iyileşmek isteyen erkekler için pratik ve terapötik bir çalışma olarak ilgiye sunulmuş olan eser “Practical Exercises for Men in Recovery of Same-Sex Attraction (SSA)” orijinal adıyla yayımlandı.
Söz konusu tedaviye ilişkin pek çok unsurun gözler önüne serildiği bu çalışmada, insanların eşcinsel davranış eğilimleri geliştirmesinin altında yatan etkenler, gerçek hikâyeler üzerinden anlatılıyor ve değişimin nasıl meydana geldiği, mümkün olup olmadığı açıkça anlaşılır bir hâle geliyor.
M.A., Çocuğum Eşcinsel Mi? ve Eşcinsel Olmak kitapları yazarı Richard Cohen, “Nihayet istenmeyen eşcinsel çekimden iyileşmek isteyen erkekler için pratik ve terapötik bir çalışma kitabı. Bu kitap, erkeklik yolculuğunda bulunan bireyleri ve bu bireyleri destekleyenleri aydınlatacak bir nitelik taşıyor. Sağlıklı maskülen ruhlarını geri kazanmak isteyen erkeklerin cephaneliğinde olması gereken, uzun süredir ihtiyaç duyulan bir eser.” diyerek kitabın özellikle genç bireyler açısından kritik önemini vurguluyor.
Erkek Homoseksüeller İçin Onarım Terapisi, Eşcinselliğin Tedavisi ve Utanç ve Bağlanma Yitimi kitaplarının yazarı Joseph Nicolosi, “Eşcinsellikten İyileşmek” eserinin içeriğinde yer alan erkekler için uygulamalı tekniklere dair: “Eşcinselliğin tedavisinde temel prensip kişinin kendi özerkliğini geri kazanmasıdır. Dr. Phelan, bu kitaptaki etkinliklerle değişim sürecini öznel ve nesnel kılacak bir yardım sunuyor. Tepkisel olandan yanıt verebilirliğe geçişte bireylere yardımcı oluyor.” ifadelerini kullanıyor.
Konuya dair detaylı araştırmalar yapan başka bir bilim insanı ve 101 Therapeutic Successes yazarı Gerald Schoenewolf ise “Bu kitap, eşcinsel çekimden iyileşme yönelik harika bir yaklaşım sunuyor. Ne hakkında konuştuğu hakkında bilgisi olan bir uzman tarafından paylaşılan isabetli alıştırmalarla dolu. Her alıştırma, iyileşme sürecindeki bireylerin yaşayabileceği sorunlarla başa çıkmak için tasarlanmış. Bu alıştırmalar: Sınır ihlallerini onarmak (aşırı müdahaleci annelerle yüzleşmek), istismarcılarla yüzleşmek (mektup yazmak; bu mektup duruma bağlı olarak gönderilebilir) ve cinsel bağımlılık düzeyinizi belirlemek (alıştırmayı uygulayan kişilerin bağımlılıklarını değerlendirip yönetebilecekleri faydalı bir tabloyu içerir) bulunuyor. Tam anlamıyla ihtiyaç duyulan bir kaynak!” ifadelerine yer veriyor.
Kitabın içeriğinde birlikte çalışılmış ve benzer deneyimleri yaşamış insanların birebir ifadeleri ise şu şekilde sıralanıyor:
Eşcinselliğin biyolojik bir temelinin olduğuna dair kesinleşmiş bir bulgu mevcut değildir. S10
Albert kendisini, kabul etmek istemediği arzular tarafından parçalara ayrılmış, bir adamın bedenine hapsolmuş küçük bir çocuk gibi hissediyordu. S14
Albert de eşcinsel davranışının, erkekliğine karşı duyduğu yabancılaşmayı gidermek için bir girişim olduğunu anlayınca bir rahatlama ve güvence hissetti. S17
Erkeksi olmaktan, erkek olmaktan korkuyorum. ‘Yapamazsın!’ düşüncesi peşimi bırakmıyor. S19
Entelektüel düzeyde bir kavrayış, bir insanı değiştirmek için tek başına yeterli olmaz. S24
Erkek çocuğun güç algısı, temelde erkekliğiyle bağlantılıdır. Bu erkeklik vasıtasıyla çocuk içsel gücünü keşfeder. Bu nedenle, eğer kendisini tamamıyla maskülen hissetmiyorsa, kendini her zaman bir şekilde güçsüz hissedecektir. S32
Bazı anneler, oğullarının maskülen kimlik kazanmalarını engelleyecek şekilde, sürekli etraflarında bulunarak onlara yatırım yaparlar. Kendi narsistik ihtiyaçlarına o kadar kapılmışlardır ki, oğullarının ihtiyaçlarını asla göremezler. S33
Eşcinsel bir erkek ancak samimi, onu olduğu gibi kabul eden, dürüst ve cinsellik içermeyen uzun süreli erkek ilişkilerinde, o çelişkilere sebep olan savunmacı ayrışmadan kurtulabilir. S34
... Eşcinsel dürtüleriyle mücadele eden erkek, eş ve babalık rollerinin gereklilikleri altında kendini ezilmiş hisseder. Bu duygular, yaygın görülen, ilişkinin sorumluluğundan kaçınma eğiliminin bir parçasıdır. S45
Kontrolden çıkmış hissederler, ihtiyaçları başkaları tarafından kabul edilmemiştir ve kendilerini uysal, işbirlikçi bir konuma sıkışmış hissederler. Kendilerini bu uyumlu sahte benliklerinden kurtarma yöntemleri, cinselliklerini dışa vurmaktır. S47
Bir gey geni yoktur. Bu bir kimlik sorunu. S48
Bu gey etiketinden kurtulduğum zaman, hayatla, kendimle yüzleşmek zorunda kalacağım. Sorunumu büyümeye karşı bir direnç olarak kullanıyorum. S50
Bazı psikoterapistler, danışanlarına eşlerinin eşcinsel ilişkilerini kabul etmelerini tavsiye ederler. Bu tuhaf tavsiyelerini “eşlerinin gerçek, biseksüel tabiatlarına saygı duyma” ile açıklayarak makul kılmaya çalışırlar. Biseksüellik diye bir şeyin var olduğuna hiç inanmadım. Bana göre, biseksüel diye adlandırılan kişi, eşcinselliğini çözümlememiş kişidir. S52
Eşcinsel kişi erkekliğini kimliğine entegre etmemiştir. Kendi erkek bedenine yabancılaşmıştır. S66
Hep babam eksikmiş gibi hissettim. Evde erkeksi bir varlık hiç hissedilmezdi. Annem her zaman bu boşluğu doldurmaya çalışırdı. S67
Birçok erkek, erkekliğiyle ilgili yeterince onay görmediği için babasına karşı kızgındır. Düşmanca bir bağımlılık duygusu ve öfke ile bırakılmaktan dolayı, kendilerini aşağı bir duruma düşürmekten mazoşist bir zevk alırlar. S79
Porno iyi oluşumun ve insanlığımın ruhsal bir ihlaliymiş. Duygusal ve manevi yönden incitici. Beni tüketiyor, sonra haysiyetimi tekrar kazanmam günler alıyor. S80
Gey olmak istemiyorum. Bir çeşit genetiğin benim için buna karar verdiğine asla inanmıyorum. S88
Ama beni en çok kızdıran şey ne, biliyor musunuz? Toplum, psikoloji ve gey dünyası. Hepsi bana erkeklere istek duyarak doğduğumu söylemek istiyor. Ben böyle doğmadım; bu bende, üzerimde açılan bir yara! S92
Gey savunucuları, bir şeyin normal olduğuna karar verirken değerlerimizi kullandığımız için küstah olduğumuzu söylüyorlar. Ama o zaman toplum normalliğin sınırını nereye çizecek? S93
Hiçbir canlı türü eşcinselliği tercih etmez. Diğer topluluklardaki eşcinselliğe gelince, her kültür şiddetle heteroseksüelliği tercih eder. S93
Eşcinselliğin kesinlikle genetik olduğunu iddia eden gey savunucuları, eşcinselliğin aile kökenleri hakkında araştırma yapılmasını desteklemez. Eşcinsellik hakkındaki psikanalitik bulguları, “kanıtlanmamış” ve “çağdışı” olarak niteleyerek düşüncesizce görmezden gelir. Eğer sağlıksız aile örüntüleriyle eşcinsellik arasında bir bağlantı olduğunu kanıtlarsak, toplumun eşcinselliğe karşı daha hoşgörüsüz olmasından korkuyorlar. S102
Güçlü ve merhametli bir babanın önemli bir rolü, ana-oğul ilişkisindeki rahat, simbiyotik bağı bozmaktır.
Dr. Gerard van den Aardweg, eşcinsel bireylerin abartılı davranma eğiliminde olduğunu gözlemlemiştir. Hiçbir etki oluşturamama korkusu da gey kültüründe çokça görülen abartılı, gerçeküstü davranış özelliğini açıklayabilir. Duyulmamalarına karşılık bir savunma gibi harekete geçirilen gey hakları gösterileri, protestoları ve mitingleri genellikle teatral, şaşırtıcı, festival benzeri bir biçimde sergilenir.
Bir erkeğin maskülenliği özümsemesinin tek yolu; karşılıklılık, yakınlık, onay ve samimiyete dayanan ve cinsellik barındırmayan erkek arkadaşlıklar kurma sınavıdır. S125
Eşcinsel bireylerin babalarıyla olan ilişkisindeki öfkenin kendine has bir özelliği vardır. Babasını bir erkek olarak algılamasını engelleyen yoğun bir şikâyet, kin ve derin bir yara güder. s128
İstatistikler eşcinsel birlikteliklerin neredeyse hiçbir zaman tek eşli ve birbirine bağlı kalmadıklarını göstermektedir. Oysa olgun bir ilişki hayat boyu birliktelik için seçilen partnerin kaçınılmaz kusurlarının kabulünü ve o ilişkiden ne yaratılabilecekse onu ortaya koymayı gerektirir. S186
Bizim çift cinsiyetli kültürümüz, bir erkek çocuğun kendi hemcinsleri tarafından desteklenmesi ihtiyacını artık tanımıyor. Erkek kulüpleri ve takımları artık kızları da kapsamaya zorlanıyor ve bu durum, erkek çocukların erkekliği özümseme ihtiyacını göz ardı ediyor. Erkekler, gelişim süreçlerinin belli bir evresinde kızları reddetme ihtiyacı taşır. Bu, kendilerini kadınlara olgunlukla yaklaşmaya hazırlamaları için gereklidir. S199
Erkek eşcinsel bireylerdeki gelişigüzel cinsel ilişkide bulunma davranışını gösteren birçok çalışma bulunmaktadır. S207
Yıllarca gey olduğumu düşündüm. Sonunda fark ettim ki, ben bir eşcinsel değil, eşcinsel sorunu olan bir heteroseksüelim. S209
Erkeklikle yeniden bağlantı kurmanın doğal bir yolu, duyguları erkek bir arkadaşa ifade etmektir. S229
Onarım terapisinin merkezinde, danışanın erkeklik eksikliğinin, idealleştirilen erkeklere nasıl yansıdığını anlamak bulunur. S255
HABERE YORUM KAT