Fişleme
Hakikat ne olursa olsun, görmek isteyen istediği gibi yontabiliyor gerçeği. Bu nedenle Andıç medyasının 'Her şey İsmailağa soruşturmasıyla başladı' yalanını manşetten atmasını anlayışla karşılamak lazım.
Zira bu ülkede yaşayan herkes aslında her şeyin cuntacıların gizli planları ve bu planları uygulamak için pilot bölge olarak Erzincan ve civarını seçtiklerini -kanıtlarıyla- çok iyi biliyor. Ama Holding medyası işte, elinden geleni yapacak, bir şekilde mazur görmek durumundayız!
Aslında barosundan medyasına, yüksek yargısından CHP'li siyasilere kadar, oluşmuş karmanın tutulacak tarafı yok. Bu nedenle başka bir tehlikeden söz etmek gerekiyor sanırım.
Dün medyada yer alan haberlere göre AK Parti Milletvekili Avni Doğan aynen şöyle demiş: "Bu memlekette kimin kızının başı örtülü, hepsini fişlemişler. Kimin çocuğu imam hatibe gidiyor, hepsini fişlemişler. Kim muhafazakâr, kim Ramazan'da oruç tutuyor, hepsini fişlemişler. Eee, şimdi biz onları fişliyoruz. 40 sene onlar bu halka yaptı, inşallah sıra bizde. Yapmaya çalıştığımız bu arkadaşlar."
Sayın vekil şunun farkında değil sanırım: Ülkemizde yıllardır yapılan haksızlıkların, ahlaksızlıkların, vicdansızlıkların ve hatta namussuzlukların çaresi ve çözümü; yeni haksızlıklar, vicdansızlıklar, ahlaksızlıklar değildir, olmamalıdır.
'Daha önce siz bizi fişlediniz, şimdi de biz sizi fişliyoruz' zihniyeti ülkenin sorunlarını çözmez. Kanunsuzluk nereden gelirse gelsin ülkeyi perişan eder. Esasen AK Parti iktidarının böyle bir zihniyette olduğunu da düşünmüyorum ama sayın vekil bunu alenen ifade ettiğine göre böylesi düşünce içinde olan insanlar da var demek ki!
Bu memleketin daha demokratik, daha huzurlu olabilmesi için ihtiyacımız olan şey yeni fişler, yeni komplolar, yeni suikastlar değildir. Tüm fişlerin, dinlemelerin, kanunsuz plan ve programlar döneminin bitmesidir. Fişlemeler, yaftalamalar, önyargıyla suçlamalar toplumun hangi kesiminden gelirse gelsin faşizmdir, çağdışıdır, ahlaksızlıktır.
Ne yani birtakım ahlaksız ve faşist insanlar vaktiyle, başı örtülüleri, dindar kebapçıları, oruç tutanları, namaz kılanları fişlediler diye şimdi siz de kalkıp oruç tutmayanları, namaz kılmayanları, içki içenleri, başını açanları mı fişleyeceksiniz?
Ne kadar sakat bir mantık!
Esasen yukarıda bahsini ettiğim karmanın da istediği ve inandığı durum budur. Bakın Ergenekon medyasının vitrin artistleri gün aşırı köşelerinde ve ekranlarda bunu seslendirmekteler. Onlara göre yaşanılan şey, ülkeyi kaosa sürüklemek, darbe yapmak üzere birtakım oluşuma gitmek değil, vaktiyle ülkede yapılan namussuzluklara karşı 'rövanşist' hislerle yapılan bir intikam operasyonudur.
Sayın milletvekilinin bu mantığı bana Hürriyet'in eski yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök'ü hatırlattı. Malum, Özkök sık sık bu mantık ile kurguladığı yazılar ile kendi zihniyetini temize çıkarmaya çalışır. Benzeri bir girişimi geçtiğimiz günlerde bir yazısında 'Fethullah Gülen' ismi ile gerçekleştirmeye çabaladı. Tabii birazcık aklı olan okur durumun sakatlığını fark etti. Sayın Özkök, '28 Şubat'ta Çevik Bir'e 'Gülen iyidir, onunla görüşün' diye rica ettim' diyor. Şimdi de imkân olsa Gülen'e benzer şey söyleyecekmiş! Zihniyetin sakatlığına bakar mısınız?
Bugünkü operasyonları Gülen yaptırıyormuş gibi oluşturmak istediği 'peşin kabul'ü de pekiştirecek. Çok basit bir samimiyet testi, bu zihniyeti tuzla buz eder sevgili okur. Sayın Özkök'e şunu sormak yeterlidir: 'Bir gazete yayın yönetmeni 28 Şubat döneminde yapılan ahlaksızlıkları dönemin cuntacı zihniyeti ile konuşmak yerine haber olarak gazetesine yansıtsa daha doğru ve etik olmaz mıydı?' Sözgelimi Gülen aleyhine aylar boyu yalan-yanlış manşet çakacağına 'Gülen bu ülke için faydalıdır' başlıklı tek manşet, yorum yer almış mıdır Andıç medyasında?
Tuzak kurmak, fişlemek, komplo yapmak, suikast tertiplemek, toprağa bomba gömmek, kurguyla terör şirketi oluşturmak hangi kesimden, nereden gelirse gelsin alçaklıktır, edepsizliktir ve faşizancadır.
Çözüm aynı yöntem ile karşılık vermek değil, daha demokratik bir ülke için bu mikropları bedenden sıyırıp atmaktır!
ZAMAN
YAZIYA YORUM KAT