1. HABERLER

  2. ÇEVİRİ

  3. Filistinliler bir bayramı daha soykırım altında geçiriyor
Filistinliler bir bayramı daha soykırım altında geçiriyor

Filistinliler bir bayramı daha soykırım altında geçiriyor

Bu Ramazan da çok farklı geçmedi. Mart ayının başında daha fazla gıda bulunabilirken, İsrail'in ateşkesi ihlal etmesi, tüm geçişleri insani yardıma kapatması ve bombardımana yeniden başlamasıyla gıda yine kıtlaştı.

03 Nisan 2025 Perşembe 01:19A+A-

Halid El-Kerşali’nin Electronic Intifada’da yayınlanan yazısını Barış Hoyraz, Haksöz-Haber için tercüme etti.

 

Ramazan ayının sonunda kutlanan Ramazan Bayramı'nda, 58 yaşındaki Muin Ebu El-Mehza geleneklere uygun olarak genellikle ailesiyle birlikte bayramı kutlar ve akrabalarını ziyarete giderdi.

Muin'in iki oğlu ve iki kızı var. Kızlarından biri kocasıyla birlikte Kuveyt'e taşınmış. Ancak diğer çocukları yakınlarda yaşıyor ve en büyük oğlu 31 yaşındaki Sami, ailesi için Muin'in evinin üstünde bir daire inşa etti.

Bayramlar, Gazze'deki herkes için olduğu gibi aile için de her zaman bir kutlama zamanıydı.

Ancak 2,3 milyon insanın açlık ve İsrail'in soykırıma varan askeri şiddetiyle yeniden karşı karşıya kaldığı kuşatma altındaki ve harap olmuş kıyı bölgesinde son iki bayram sezonu hiç de neşeli geçmedi.

Geçtiğimiz Ramazan ayında Muin'in ailesi ciddi bir gıda sıkıntısıyla mücadele ediyordu. Evlerinden edilmişlerdi ve barınak, ısınma ve su için mücadele ediyorlardı.

Muin, “Bir kilogram un bulabilseydim, 35 dolara mal olurdu,” diyor.

Bu Ramazan da çok farklı geçmedi. Mart ayının başında daha fazla gıda bulunabilirken, İsrail'in ateşkesi ihlal etmesi, tüm geçişleri insani yardıma kapatması ve bombardımana yeniden başlamasıyla gıda yine kıtlaştı.

Su yine çok pahalı ve elektrik olmadığı için geleneksel olarak evleri ve sokakları süsleyen türden bayram ışıklandırmaları da yok.

Muin, “Oğlum Muhammed sokakları temizler ve Ramazan için hazırlardı,” dedi. “Ne istersek pazarda bulabiliyorduk.”

Muin'in ailesi kısa süreli ateşkesten yararlanarak Sahil Kampı'ndaki evlerine gitmiş, ancak evleri bombalanmış ve ağır hasar görmüş. İki oda kullanılabilir durumda olsa da, hayatta kalmak için doğaçlama yaşamak zorunda kalmışlar.

23 yaşındaki Muhammed, “En büyük kardeşim kalacak bir yerleri olsun diye ahşap ve muşambadan iki küçük oda inşa etti” dedi.

Bayram için yine yerlerinden edildiler

Muin'e en yakın cami tamamen yıkılmış durumda ve mahalle sakinleri derme çatma bir ibadet alanı oluşturmuş olsalar da Muin'in bundan faydalanması zor.

Onun için ulaşım hiçbir zaman kolay olmadı. Doğuştan gelen tıbbi bir ihmal nedeniyle Muin çocukluğundan beri koltuk değnekleri olmadan yürüyemiyor. Ancak ihtiyaçlarına göre uyarlanmış bir arabası vardı.

Ancak Temmuz 2024'te İsrail'in düzenlediği bir hava saldırısında hem arabası hem de içinde bulunduğu garaj yok edildi ve Muin artık bir yere gitmekte zorlanıyor.

Ama en azından Muin ve ailesi, evleri harabeye dönmüş olsa da bayramda evlerindeydi.

Gazze'deki çoğu insan onlar gibi değildi.

45 yaşındaki Ehab Nafiz Şallah ve ailesi İsrail saldırılarının ilk haftasında, 13 Ekim 2023'te evlerini terk etti. Deyr el-Belah'ta bir okula yerleştirildiler. Evleri tamamen yıkılmış durumda ve kaldıkları çadırdan başka barınakları yok.

Eski bir gümrük memuru olan Ehab, The Electronic Intifada'ya “Yerleşecek bir oda bile bulamadık” dedi.

Hemen herkes gibi o da eşi ve yedi çocuğuyla birlikte, geçen Ramazan kıtlıkla mücadele etmiş. Ve şimdi, geçişlerin tekrar kapanmasıyla gıda fiyatları yükseldi ve kıtlık tekrar baş gösterdi.

Geçen yıl olduğu gibi Ehab bulabildiği her yiyeceği satın alıyor. Ve işler hızla eski haline dönüyor.

Ehab, “Ateşkes sırasında piyasada mutfak tüpü bulunabiliyordu ama artık şehirde yok,” diyor.

İsrail'in ayrım gözetmeyen şiddetinden duyulan korku da geri döndü. Ateşkes sırasında insanlar camilerde namaz kılma fırsatına sahipti, ancak şimdi hedef alınma korkusuyla çok az kişi bunu deniyor.

“En azından” diyor Ehab, “ailem bir arada.”

Ehab, “Bir araya gelmemiz daha iyi çünkü ailem ve ben tek bir yerdeyiz,” diyor.

Uzaktan izlemek

35 yaşındaki İslam Ahmed Şallah Mart 2017'de Gazze'den ayrıldı.

Ancak istikrarlı bir iş bulmakta zorlanınca Katar'da kardeşiyle birlikte çalışma fırsatı doğunca bu fırsatı değerlendirdi.

İslam orada yeni bir hayat kurdu. Evlendi ve şimdi eşiyle birlikte bir oğlu ve kızı var.

Ancak anne babası ve kardeşleri Gazze'de kaldı ve İslam evdeki bayram zamanını özlemle hatırlıyor.

“Gazze'de Ramazan en iyisiydi,” diyor İslam, ailesi ve tanıdık yüzlerle çevrili olmak hakkında. Günlerini çalışarak ve ders çalışarak geçiriyor, öğleden sonraları da uyuyordu.

“Arkadaşlarımı görmeyi ve gün batımından önce ailem için alışveriş yapmayı çok severdim” diyor.

Şimdi, bir inşaat şirketinde şantiye operasyon müdürü olarak çalıştığı Katar'da hayatı iyileşirken, memleketinde olup bitenleri dehşetle izliyor.

Ailesi bölünmüş durumda. Anne babası ve iki erkek kardeşi kuzeyde, kız kardeşi ve diğer erkek kardeşi ise güneyde.

İsrail'in 2008, 2012 ve 2014 yıllarındaki saldırılarını yaşamış olan İslam, iletişimde kalmanın ne kadar zor olacağını biliyordu. Yine de denedi, ailesinin erişimi olduğunda çoğunlukla internet üzerinden iletişim kurdu.

Bu her zaman böyle olmuyordu.

“Onlardan haber almadan geçirdiğim en uzun süre yaklaşık bir haftaydı,” diyor.

İslam için özellikle geçen Ramazan çok zordu.

“Hiç kutlama yapmadık - süsleme yok, hiçbir şey yok,” dedi. “Gazze 7/24 bombalanıyordu. Aileme bir şey olacak diye sürekli korkuyordum.”

Hem ailesi hem de kendisi ateşkesteki kısa soluklanma sırasında oldukça mutluydular.

“Annem ve babam sonunda çadırı terk etti ve kız kardeşimle birlikte küçük bir daireye taşındı,” diyor İslam.

Yiyecek geliyordu ve fiyatlar biraz düşmüştü.

Ancak şimdi, önceki umutsuz duruma geri dönüldü ve İslam olayları artan bir endişeyle uzaktan izlemeye devam ediyor.

“Benim için hayat değişmedi çünkü halen ailem için korkuyorum. Refah sınır kapısı açılana ve onları görebilene kadar huzurlu olmayacağım.”

 

*Halid El-Kerşali, yazar ve çevirmen.

HABERE YORUM KAT