
Filistin direnişinin ateşkes için sunduğu şartlar nelerdir?
Ahmet Varol, siyonist rejim ile yapılması planlanan ateşkeste, Filistin direnişinin şartlarının arka planını aktarıyor.
Yeni Akit/Ahmet Varol
Filistin direnişinin ateşkes şartları nelerdir?
Ateşkes konusuyla ilgili haberlerde çoğu zaman konunun içeriğiyle ilgili bilgilere yer verilmiyor veya verilse de meselenin geniş çerçevede ele alınmasına elverişli olmuyor. Sadece genel çerçeveye temas ediliyor. Bu durum karşısında sunulan tekliflerin içeriğiyle ilgili itirazlar, özellikle de Filistin direnişinin bu konudaki çekinceleri tamamen red ve ateşkese yanaşmama gibi lanse ediliyor. Oysa siyonist rejim gayri meşru işgali sürdürmek yani meşru olmayan bir gaye; Filistin direnişi ise işgal edilmiş vatanını özgürlüğüne kavuşturmak yani meşru bir gaye için savaştığı halde ateşkesi asıl isteyen taraf Filistin direnişidir.
Bunda tabii siyonist işgal rejiminin savaşın hiçbir kuralına, hukukuna riayet etmemesinin, silahı sadece savaşanlara değil savunmasız durumdaki masum insanların tümüne çevirmesinin ve üstelik böylesine insanlık dışı bir savaşta Batı emperyalizminin sınırsız desteğini elde etmiş olmasının da önemli rolü var. Eğer ki savaş, mantığına ve kuralına göre sürdürülüyor olsaydı, savunmasız masum insanların hakları gözetilseydi direnişin tercihi elbette ki işgal edilmiş tüm Filistin toprakları özgürlüğüne kavuşturuluncaya kadar cephede bilfiil savaşmak olacaktı.
Ancak mevcut duruma, Filistin halkının çok ağır bir bedel ödemek zorunda kalmasına ve büyük sıkıntılar çekmesine rağmen yine de direnişin ve onun savunduğu Filistin halkının katil işgalci siyonistlere teslim olması, canlarını onlara emanet etmeleri de beklenmemelidir. Çünkü siyonist katillere teslim olmak bir kurtuluş ve çıkış yolu olmayacaktır. O yüzden Filistin direnişinin önündeki tek seçenek bütün zorluklara ve büyük fedakârlıklar gerektirmesine rağmen yine de kararlılıkla mücadele etmeyi sürdürmek olacaktır. Ateşkes sağlanabilmesi için de kendisine birtakım güvenceler verilmesini isteme hakkı bulunmaktadır.
Aslında bugün ateşkes için ileri sürdüğü şartlar, 19 Ocak’ta birinci merhalesi başlatılan ateşkes ile kabul ettirdiği şartlardan farklı değildir. Yani anlaşmayı bozan işgal rejimidir ve Filistin direnişi de işte bu bozulan ateşkes anlaşmasına geri dönülmesini istiyor.
Ayrıntılarına gelince:
En başta istediği ateşkesin geçici değil kalıcı olmasıdır. Çünkü geçici ateşkesin ve harabeye çevrilen Gazze’nin yeniden imar edilmesi için gerekli can güvenliğini sağlamayan bir anlaşmanın Filistin direnişine ve halkına kazandıracağı bir şey olmayacaktır.
İkinci olarak istediği Gazze’deki işgal güçlerinin bölgeden tamamen çekilmesidir.
Üçüncü olarak esir takası konusunda sistematik bir plan yapılmasını ve kademeli bir şekilde karşılıklı serbest bırakma işlemleri gerçekleştirilmesini talep etmektedir.
Dördüncü olarak Gazze üzerindeki ablukanın tamamen kaldırılmasını şart koşmaktadır ki bu en tabii hakkıdır. Çünkü Gazze üzerindeki abluka son derece vahşice, insanlık dışı ve gaddardır. Zaten abluka kaldırılmadan da, harabeye çevrilen Gazze’nin yeniden imar edilmesi imkanı bulunmamaktadır.
Ateşkesin beşinci şartı ise işgal rejiminin ABD ve Avrupa’nın desteğiyle sürdürdüğü soykırım savaşında harabeye çevrilen Gazze’nin yeniden imar edilebilmesi için gerekli imkanların sağlanmasıdır.
İnsani açıdan, bu şartların hiçbirinde herhangi bir ihtilafa mahal yoktur. İşgal rejiminin bu şartlara itiraz etmesinin sebebi Filistin halkını tehcire zorlama planında ısrar etmesidir. Ancak siyonist işgal rejiminin tüm saldırgan tutumuna rağmen Filistin halkı haklarına ve vatanına sahip çıkma konusundaki ısrarlılığını sürdürecektir. Zaten İngiliz işgalinin üzerinden 106 yıla yakın, siyonist işgal rejiminin kurulmasının üzerinden 77 yıl geçmiş olmasına rağmen bu topraklarda hak ve özgürlük mücadelesinin sürdürülüyor olması da buna delalet etmektedir.
İşgal rejiminin Mısır vasıtasıyla ilettiği direnişin silahsızlandırılması talebi ise Hamas tarafından kesin bir şekilde reddedildi ve silahlar konusunun hiçbir şekilde ateşkes pazarlığına dahil edilmeyeceği, her ne amaçla olursa olsun tartışma konusu yapılmayacağı dile getirildi.
HABERE YORUM KAT