FİFA Gazze'deki soykırıma ortaklık ediyor
Richard Medhurst, siyonist futbol takımının men edilmesi talebini erteleyen FİFA'nın, çifte standartlı yaklaşımını kaleme aldı.
Richard Medhurst/Mepa News
FIFA İsrail'in Gazze'deki katliamına ortak
Her İsrailli futbolcu bir asker.
Milli takımda futbolcu olabilmek için İsrail ordusuna katılmak zorunlu.
Filistin Futbol Federasyonu'nun (PFA) FIFA'dan İsrail'i ihraç etmesini ve kendi kural ve yönetmeliklerine uymasını istemesinin birçok nedeninden biri de bu.
Ukrayna savaşı başladığında, Rusya ve Belarus'tan gelen sporcular "tarafsız" sporcular olarak yarışmaya zorlandı. Bu da bayrak, marş, silahlı kuvvetlerle bağlantı ya da savaşa destek gibi şeylerin olmaması anlamına geliyordu.
İsrailli futbolcuların hepsi asker olmakla kalmıyor, aynı zamanda düzenli olarak İsrail ordusunun reklamını ve tanıtımını yapıyor, İsrail ordusu üniformalarıyla çekilmiş fotoğraflarını paylaşıyor ve sosyal medyada soykırımı teşvik ediyorlar.
İsrailli futbolculardan biri, Shon Weissman sormuştu: "Neden Gazze'ye 200 ton bomba atılmadı?". Kendisi İsrail Hava Kuvvetleri'nde.
Takım arkadaşı Tomer Yosefi Instagram'da şöyle demişti: "Gazze'yi kalıcı olarak sileceğiz".
İsrail kadın takımı bile İsrail ordusu üniformaları ile futbol formaları arasında gidip geldikleri bir video hazırladı. Mesaj açık: Biz sadece futbolcu değil, askeriz ve bununla gurur duyuyoruz.
FIFA futbolun tarafsız ve apolitik olması gerektiğini iddia ediyor. Ancak birçok İsrail futbol kulübü İsrailli askerler için resepsiyonlar düzenliyor, onlar için bağış topluyor, asker alımını teşvik ediyor ve internette savaş yanlısı propagandalar ve ölen İsrailliler için ölüm ilanları yayınlıyor.
İsrail'in futboldan ihraç edilmesi için mücadele eden Filistin Futbol Federasyonu'nun hukuk ekibinin başkanı Dr. Katarina Pijetlovic ile görüştüm.
Bana oyuncuların "futboldan ihraç edilmeleri gerektiğini çünkü bunların hayatında futbolda ya da sporda gördüğü en kötü ve en vahim nefret söylemi örneklerinden bazıları olduğunu" söyledi.
İsrail Futbol Federasyonu (IFA) şu anda Gazze'ye yönelik soykırımda yer alan bir İsrail Hava Kuvvetleri üssünü bile ziyaret etti.
7 Ekim'den bu yana İsrail tarafından 266'sı profesyonel futbolcu, 60'ı da gençler liginden çocuk olmak üzere 300'den fazla Filistinli sporcu öldürüldü.
İsrail, Filistin futbol takımından üç oyuncuyu öldürdü. Filistin Olimpik Futbol antrenörü, bir uluslararası FIFA hakemi ve bir yardımcı hakem de İsrail tarafından öldürüldü. Çoğu aileleriyle birlikte evlerinde öldürüldü.
FIFA güzel oyuna ihanet etti
İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail güçleri 11 futbolcuyu öldürdü ve dokuzunu gözaltına aldı.
Gazze'deki 41 futbol sahasının tamamı ve Filistin Olimpiyat Komitesi'nin merkezi de dahil olmak üzere tüm spor tesisleri İsrail tarafından tahrip edildi ya da yıkıldı. Batı Şeria'daki yedi futbol sahası da saldırıya uğradı.
İsrail, Gazze'deki futbol sahalarını erkeklerin soyulduğu, gözlerinin bağlandığı ve bütün gün stres pozisyonlarında oturmaya zorlandığı toplama kamplarına dönüştürdü. Yermuk Stadyumu bu trajedinin bir örneği.
FIFA bu suç teşkil eden davranışla ilgili hiçbir şey yapmamakla kalmadı, aynı zamanda konuyu iki kez erteleyerek tamamen geçiştirmeye çalıştı.
PFA ilk olarak Mayıs ayında Bangkok'taki FIFA Kongresinde İsrail'in ihraç edilmesini teklif etti. FIFA, 211 üyenin tamamının konuyu demokratik bir şekilde oylamasına izin vermek yerine, konuyu sadece 37 üyesi olan ve çoğu İsrail'e sempati duyan FIFA Konseyi'ne taşıdı ve böylece uzaklaştırma şansını sınırladı.
İsrail medyası FIFA Kongresi'nde yapılacak bir oylamanın İsrail Futbol Federasyonu'nun "en büyük endişesi" olduğunu doğruladı.
Toplantının 20 Temmuz'da yapılması planlanıyordu. Ancak son dakikada FIFA, hukuk uzmanlarından bir rapor almadığını ve İsrailliler ile Filistinlilerin böyle bir uzatma talebinde bulunduğunu iddia ederek toplantıyı erteledi.
Bu açıklama kesinlikle doğru değil. Konuya yakın kişiler bana hukuki raporun zaten bir hafta önce FIFA'ya teslim edildiğini bildirdi.
FIFA, her iki tarafa da verilen kısa süreyi, hukuki değerlendirmesinin açıklanmasını bir buçuk ay daha, yani Olimpiyatlar sonrasına ertelemek için bir bahane olarak kullandı. Bu geciktirme taktiği İsrailli atletlerin engellenmeden olimpiyatlara katılabilecekleri anlamına geliyor.
Buna karşılık FIFA'nın Rusya milli futbol takımını, kulüplerini ve sporcularını yasaklaması sadece dört gün sürmüştü. FIFA'nın gerekçesi Polonya, İsveç ve diğerlerinin tarafsız bölgede kapalı kapılar ardında bile olsa Rusya'ya karşı oynamayı reddetmeleriydi.
Ancak İsrail söz konusu olduğunda, onlarla oynamayı reddeden daha da fazla ülke var, ancak FIFA onları yasaklamıyor.
Rusya'nın yasaklanmasının bir başka gerekçesi de oyuncular, yetkililer ve taraftarlar için sözde "güvenlik eksikliği" idi. Belçika ve İtalya kısa süre önce güvenlik endişelerini gerekçe göstererek İsrail maçlarına ev sahipliği yapmayı reddetti. Dahası, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da oynadığı maçlar kendi güvenlik sorunlarını da beraberinde getiriyor. Dr. Pijetlovic bana yakın zamanda Yunanistan'da "bir Arap'ın İsrailli futbol taraftarları tarafından öldüresiye dövüldüğünü" söyledi.
Ancak bunların hiçbiri FIFA'yı İsrail'i yasaklamaya sevk etmedi.
FIFA'nın 7 Ekim'den önce bile İsrail'i yasaklamak için yeterli gerekçesi vardı.
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan İsrail futbol kulüpleri, tıpkı İsrail yerleşimleri gibi yasa dışı.
FIFA, bir futbol federasyonunun başka bir futbol federasyonunun topraklarında oynayamayacağını açıkça belirtiyor.
Dr. Pijetlovic şöyle açıklıyor:
"Rusya Futbol Federasyonu'na işgal altındaki Kırım'da maç düzenlemeyi durdurma talimatı veren dönemin UEFA Genel Sekreteri, şu anda İsrail Futbol Federasyonu'nun işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'ten kulüpleri İsrail'deki ulusal ligine kattığı gerçeğini tamamen görmezden gelen mevcut FIFA başkanı Bay Infantino'ydu. Ve belki de daha da endişe verici olanı, Filistinlilere ait olan Batı Şeria'da maçlara ev sahipliği yapmasıdır."
İsrailli oyuncular sadece Olimpiyat Tüzüğünü ve FIFA'nın Tüzüğünü ve İnsan Hakları Politikasını ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) İsrail'i Soykırım Sözleşmesinin 1. Maddesine uymaya çağıran "soykırımı önleme ve cezalandırma" kararını da ihlal ediyor.
Bu bağlayıcı bir karar ve profesyonel futbolcular ve sporcular gibi "kamuya mal olmuş etkili kişiler" için de aynı şekilde geçerli.
FIFA'dan ihraç edilme ihtimali İsrailli yetkilileri telaşlandırdı.
Dışişleri, Kültür ve Spor Bakanlıkları ile Ulusal Güvenlik Konseyi'nden yetkililer olası yasağı baltalamak için çalışıyorlar.
İsrail Dışişleri Bakanı X'te PFA ve Filistin Olimpiyat Komitesi Başkanı Jibril Rajoub'u, İsrail'in FIFA'dan ihraç edilmesi talebinden vazgeçmemesi halinde hapisle tehdit etti.
Rusya'nın yaptığı hiçbir şey İsrail'in Gazze'deki vahşetinin yanına bile yaklaşamaz. Peki nasıl oluyor da birincisi yasaklanırken ikincisi yasaklanmıyor?
FIFA görmezden gelerek etnik temizlik, soykırım ve Filistin'in spor altyapısının yok edilmesine suç ortaklığı yapıyor.
Kimse FIFA'dan sporla siyaseti karıştırmasını istemiyor, sadece kendi kurallarını uygulamasını ve adil olmasını istiyor.
HABERE YORUM KAT