FETÖ’cü İşadamları ve Kadir Topbaş’ın Çıkmazı
FETÖ'cü işadamlarına yönelik hukuki sorgulamayla iş dünyasının rahat nefes alacağı konuşuluyor. Ancak bu işadamlarının siyasetle ilişkileri de dikkatlerden kaçmıyor. O ilişkinin nerelere uzanacağı da meçhul.
Mahmut Övür / Sabah Gazetesi
FETÖ'nün temelinin atıldığı 60'lı yıllardan bu yana iş dünyasına özel ilgi gösterdiği biliniyor.
Askerde istihbaratın önemini anlayan FETÖ lideri Gülen, daha 30'lu yaşlardayken Türkiye'nin en önemli işadamları Vehbi Koç ve Aydın Bolak'la tanıştığını daha önce bu köşede yazmıştım.
İşe istihbarat ve parayla başlayan, yıllar içinde ordu, polis ve yargıyı ele geçirerek "paralel devlet"e dönüşen bir yapıdan söz ediyoruz. Sadece "yerli bir akıl"la bu noktalara gelmediğini de biliyoruz.
Böyle bir yapının iş dünyasında etkin olmaması mümkün değil. Kendi mensubu militan işadamları olduğu gibi, "yeni güç odağı" diyerek yüzünü Pensilvanya'ya dönen onlarca işadamı da vardı.
Bu konuda dönüm noktası 17-25 Aralık darbesiydi. Çünkü o tarihten sonra devlet net bir tanım yaptı: "FETÖ bir terör örgütü"dür. İlginçtir, bu açık tanıma rağmen işadamlarının bir kısmı FETÖ'yü desteklemeye devam etti.
Hatta o işadamları, TUSKON Başkanı Rızanur Meral'in Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümete gönderme yaparak, "Yakında kimin inlerine girilecek göreceğiz" sözlerini dakikalarca ayakta alkışladılar.
Bu açık açık pervasız işadamlarının Cumhurbaşkanı'nı tehdit etmesiydi. Ve ne yazık ki buna karşı hiçbir şey yapılmadı. Aylar hatta bir buçuk yıl sonra o pervasız işadamlarına yönelik ilk operasyon dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca yapıldı. Hedefte şüpheli 200'e yakın işadamı vardı. Onlar arasında Aydınlı Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Kavurmacı, Eroğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğlu, Güllüoğlu Baklavaları'nın sahipleri Faruk Güllü dikkat çeken isimlerdi.
Ama onlar arasında da en ilginci hiç kuşkusuz Ömer Faruk Kavurmacı'ydı... Kavurmacı adını kamuoyu daha çok İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı olarak biliyor. Uzun süredir hem kamuoyunda hem de AK Parti çevresinde Topbaş'la FETÖ'cü damadı arasındaki ilişkinin nasıl noktalanacağı merak ediliyor, sorgulanıyordu. Sorgulanıyor çünkü damat, militan bir FETÖ'cüydü... Aslında sadece damat da değil aile öyle...
Kimi sosyal medyada tweet atmış kimi de Bank Asya'yı kurtarma kampanyasına katılmıştı. Örneğin Sait ve Ömer Faruk Kavurmacı kardeşlerin Lüleburgaz'da ortak oldukları devasa bir çiftlik var. Çiftliği işleten Bestar şirketinin, Bank Asya'yı kurtarmak için en düşüğü 40 bin lira olan çok sayıda hesap açtırdığının belgeleri ortalarda dolaşıyor.
FETÖ'cü işadamlarına yönelik hukuki sorgulamayla iş dünyasının rahat nefes alacağı konuşuluyor. Ancak bu işadamlarının siyasetle ilişkileri de dikkatlerden kaçmıyor. O ilişkinin nerelere uzanacağı da meçhul.
Bu çerçevede ilk seslendirilen isim İBB Başkanı Kadir Topbaş... Sadece damadı nedeniyle değil işin bir ucunda da oğlu, yakınları hatta büyükşehirden iş alan büyük müteahhitler var. Çevresi kuşatılan bir başkandan söz ediliyor. ABD'ye kiminle gittiğinden, geç dönüşüne, orada oğlunun ev alıp almadığından büyükşehrin verdiği büyük ihalelere kadar birçok sorunun cevabı aranıyor.
Bakalım uzun siyaset tecrübesiyle İstanbul'un başkanı Topbaş, bu kritik süreci nasıl aşacak ve bu sorulara siyaseti de rahatlatacak bir cevap bulabilecek mi?
HABERE YORUM KAT