Fethi Yeken
Geçtiğimiz Mart ayının ilk günlerinde Tahran’da düzenlenen Filistin’e Destek Konferansı’nda Lübnan’daki İslâmî hareketin ileri gelenlerinden ve eski dostlarımızdan Prof. Dr. Zuheyr el-Ubeydi’yle oturup Lübnan üzerine uzunca sohbet ettik. Sohbetimizde Lübnan’daki İslâmî hareketle ilgili gelişmeler ağırlıklı ciheti oluşturuyordu.
İslâmî Çalışma Cephesi Partisi’nin lideri Üstat Fethi Yeken, çalışmaları ve siyasi duruşu da sohbetimizin ana başlıkları arasında yer aldı.
Zuheyr el-Ubeydi, Lübnan’daki Cemaati İslâmiye’nin ileri gelenlerinden. Bu cemaatten Lübnan milletvekilliği yaptı. Cemaat içindeki konumu devam ediyor ve istişare toplantılarına katılıyor, strateji belirlemesine katkıda bulunuyor. Aynı zamanda İslâmî Çalışma Cephesi’nde üstat Fethi Yeken’in yardımcılığını yapıyordu. Onun bu vasfı Cemaati İslâmiye’nin Üstat Fethi Yeken’le köprüleri attığı iddiasının doğru olmadığını gösteriyor. Çünkü en azından Prof. El-Ubeydi bir köprüydü. Kaldı ki diğer ilişkileri de sürüyordu.
Müslüman Kardeşler’in Lübnan kanadını oluşturan Cemaati İslâmiye’nin eski lideri Fethi Yeken’in son döneminde bu cemaatle bazı konularda ihtilafa düştüğü ve bağımsız çalıştığı, İslâmî Çalışma Cephesi’nin de bu çalışmanın ürünü olduğu bir gerçektir. Fakat kurduğu siyasi partinin adının Ürdün’deki Müslüman Kardeşler’in siyasi kanadını oluşturan partinin adıyla aynı olması dikkat çekicidir.
Fethi Yeken’in durumu biraz Said Havva’nın durumuna benziyor. O da Suriye Müslüman Kardeşler cemaati içinde bazı ihtilaflar çıkması üzerine bağımsız çalışmaya başlamıştı. Ama son döneminde ona Ürdün Müslüman Kardeşler cemaati sahip çıktı, tedavisiyle ilgilendi ve bir bakıma bu cemaatin kucağında vefat etti.
Fikri ürünleriyle, eserleriyle ve etkinlikleriyle İslâmî faaliyetlere büyük katkıda bulunan değerli ilim ve fikir önderleri Said Havva’ya da Fethi Yeken’e de Yüce Allah’tan rahmet ve mağfiret diliyoruz. Allah mekânlarını cennet eylesin.
Burada Allah rızası için yürütülen sahih çizgideki cemaat çalışmaları hakkında bazı görüşlerimi ifade etmekte yarar görüyorum. Normalde Müslümanlar açısından cemaat, ümmet bütünlüğünü ve iman temelli kardeşlik bilincini ifade eden bir kavramdır. Fakat ümmetin bütünlüğünü temsil eden yapılanmanın dağılmasından ve bu bütünlüğü korumakla görevli kurumların ilgasından sonra yeniden o bütünlüğe kavuşulmasını amaçlayan birtakım çalışmalar başlatıldı. Bu çalışmalarda sahih çizginin korunması Kur’an ve sünnetteki ilkelere bağlı kalınması şartının gereği gibi uygulanmasıyla mümkündür. Bu ilkelere bağlılık birlikteliğin korunmasının ana şartıdır. Kişisel görüşler, fikri ürünler ve siyasi duruşlar içtihat ve reydir. İlkelerde ittifak şart olduğu gibi içtihatta ihtilaf da bir haktır. Ama bu hakkın kullanılmasına binaen ihtilafı iftiraka dönüştürmemek gerekir. İçtihat sahibinin görüşü doğru olabilir. Ama bütünlüğün korunması, güç potansiyelinin yıpratılmaması ondan daha öncelikli ve önemli bir doğrudur. Bizim bildiğimiz kadarıyla Üstat Fethi Yeken de Cemaati İslâmiye ile özellikle siyasi etkinlikler konusunda bazı ihtilaflara düşmüş ama cemaatten ayrılmamış, mensubiyetini sürdürmüştür. Tamamen koptuğu ve ihtilafı bir muhalefete dönüştürdüğü bilgisi doğru değildir.
Nüfus kayıtlarındaki adı Fethi Muhammed Inaye olan Fethi Yeken çok değerli bir fikir adamı ve hareket önderiydi. Yeken nispet adını (soyadını) annesinden almıştı. Babasının adı Muhammed Inaye, annesinin adı Aişe Yeken’di.
Üstat Fethi Yeken, 9 Şubat 1933’te Lübnan’ın kuzeyindeki Trablus’ta dünyaya gelmişti. Ailesi Türkiye’den gitmedir. Yeken adı da belki, Türkçede “dinç, çalışkan, güçlü” anlamına gelen yeğin kelimesinin bozulmuş şekli olabilir. Çünkü bu kelimenin Arapçada bir anlamı yok.
Arap dili ve İslâmî ilimler alanında doktora yapmıştı.
1950’li yıllardan itibaren İslâmî hareket içinde faaliyete başladı ve Lübnan’da bu hareketin ilk kuşağı içinde yer aldı. Sonra Suriye’deki Müslüman Kardeşler’den etkilendi ve bu cemaat bünyesinde çalışmaya devam etti. Cemaatin Lübnan kanadını oluşturanlar arasında yer aldı ve 1962-92 arasında otuz yıl süreyle Müslüman Kardeşler’in Lübnan kanadı olarak bilinen Cemaati İslâmiye’nin başkanlığını yaptı. 1992’de siyasi faaliyet yürütmek amacıyla cemaatin başkanlığından ayrıldı, Lübnan Parlamentosu’na girdi ve İslâmî Çalışma Cephesi adlı partiyi kurdu. Bu arada hanımıyla birlikte Trablus’ta Cinân Üniversitesi adlı özel İslâmî üniversiteyi kurdu. Çok sayıda fikri eseri yayınlanmış ve bu eserlerinin önemli bir kısmı Türkçeye de tercüme edilmiştir.
Üstat Fethi Yeken’le değişik vesilelerle bir araya gelmiş, sohbetlerinden ve eserlerinden yararlanmıştık.
VAKİT
YAZIYA YORUM KAT