1. HABERLER

  2. HABER

  3. EĞİTİM

  4. Fen bilimleri ateist despotların elinden kurtarılmalı…
Fen bilimleri ateist despotların elinden kurtarılmalı…

Fen bilimleri ateist despotların elinden kurtarılmalı…

​​​​​​​Fen kitapları ateist despotların sultasından kurtarmalı; bilginin hikmete dönüştürülmesini sağlamalı.

31 Ekim 2024 Perşembe 23:19A+A-

Ali Erkan Kavaklı / Yeni Akit

BİLİMLER IŞIĞINDA YARATILIŞ KONGRESİ 8. defa Üsküdar Üniversitesi ve Tübitak’ın ev sahipliğinde yapıldı.

Kongreye tebliğ sunan Yazar Ayhan Küflüoğlu, fen bilimleri alanında ateist, seküler, materyalist bir despotizm olduğunu anlattı. Ateistler, 200 senedir sözlerinin geçtiği her yerde Allah, Tanrı, yaratıcı kelimelerini kullanan araştırma, inceleme yazılarını yayınlatmıyorlar. Yaratıcı, Tanrı, Allah kelimelerini kullanan yazıları bilimsel kabul etmiyorlar. Üniversitelerde inanan insanlara araştırma ve doktora yaptırmıyorlar. 

MEB’in fen ve Tübitak’ın kitaplarında ateist bakış açısı hâkim. Ateist zorbalar, ülkemizde %2.7’lik bir azınlık. % 97.3’ü Müslüman ülkemizde fen kitapları yazımına bunlar karar veriyor. MEB bu küçük azınlığa teslim olmuş, onların dünya görüşünü büyük çoğunluğa dayatıyor.

Türkiye Yüz Yılı Müfredat Programı, ortak metin bölümündeki fevkalade güzel sunuma rağmen, fen kitapları seküler ve materyalist üslûptan kurtarılamadı. 

Ortak metin; öğrencilere hikmet, adalet, merhamet, iyilik, doğruluk, çalışkanlık, faydalı insan olma değerlerini benimsetmeyi; medeniyet kurucu ve geliştirici, bilge nesiller yetiştirmeyi hedefliyor.

Fen bilgisi kitapları sistemi, kurucusu yokmuş gibi anlatmaya devam ediyor.

Fen bilimleri 6. sınıf kitabı insan vücudundaki sindirim sistemini, kan dolaşım sistemini, solunum sistemini, boşaltım sistemini anlatıyor. 

Sistemin kurandan tek kelime ile söz etmiyor. 

Tamamen ateist, materyalist, inkârcı bir dil kullanılıyor kitapta.

Besinlerin vücudumuzun kullanabileceği yapı taşlarına ayrılması işlemini, sindirim sistemini oluşturan organ ve yapılar gerçekleştirmektedir.” (Fen Bilimleri, Gün Yayıncılık, s.60)

“Karaciğer ve pankreas sindirime yardımcı olan organlardır.” (s.61)

“Mide, kaslı yapısı sayesinde besinlerin karıştırılmasını sağlayarak sindirimi gerçekleştirir.”

“Pankreas, karaciğer gibi, ince barsağa enzimler salgılayarak besinlerin sindirilmesini sağlar.” (s.61)

Organlar, karaciğer, pankreas, mide özne gibi gösteriliyor. Akılsız, bilinçsiz organlar; bilinçli, faydalı, hikmetli işleri yapabilir mi?

Sistem varsa kurucusu vardır. Eser ustasız olmaz. 

Evrendeki ince ayarlı, kusursuz düzen; düzeni kuran YARATCIyı gösterir. 

Japon mühendisler 16 sene çalışarak ASİMO isimli robotu yaptılar. 

Robotu yapan mühendis var da insanı yaratan yok mu?

Bu bakış açısı hem bilime hem mantığa aykırı. 

Bilimler Işığında Yaratılış Kongresinde fizikçi Prof. Selahattin Çelebi yaratılış gerçeğine dikkat çekti:

Kâinatın tesadüfen oluştuğunu ifade etmek, kasırganın araba hurdalığını savurduğunu ve bu savrulma ile Boing 707 uçağının oluştuğunu söylemek gibidir. Fizik, kimya, biyoloji, matematik bilimleri kâinatta tesadüfün olmadığını gösterir.” 

Prof. Sefa Saygılı, tebliğinde; yapay zekâ mühendislerin eseri; insan beyni yapay zekâdan çok üstün, beyin bilinç sahibi,yapay zekâ bilinçsiz, beyin yaratıcının muhteşem bir eseri, dedi.  

Prof. Michael DentonEvrim Hâlâ Krizde Bir Teori isimli eserinde “Darwin yanılıyor, doğanın düzeni İlahi planın bir sonucu, bir iradenin kanıtı, der. (s.45)

Prof. Patrick GlynnKANIT adlı eserinde evrenin tesadüfen oluşmadığını, ilk andan itibaren tasarlanmış ve ince ayarlanmış bir düzen kurulduğunu, hayatı netice verecek şekilde yaratıldığını anlatır. (Kanıt, Gelenek Yayınları, 2004)

Prof. Michael BeheDARWİN’İN KARA KUTUSU adlı eserinde, kandaki pıhtılaşmayı sağlayan FİBRİNOJENİN, damarlarda kanama meydana gelince harekete geçtiğini, yarayı kapatıp pıhtılaşmayı sağladığını, bunun rastgele olamayacağını anlatır ve kâinatın yaratılışında tesadüf değil, AKILLI TASARIM var, der. (Evrim ve Yaratılış, Prof. Adem Tatlı, s.224)

Kuantum fizikçisi Prof. Paul DİRAC, “Tanrı üst düzey bir matematikçi, evreni yaratırken ileri düzeyde matematik kullanmıştır.” der.

Nobel Ödüllü Kuantum fizikçisi Prof. Max Planck, “Din ile doğal bilim birlikte şüpheciliğe, dogmacılığa, inançsızlığa ve batıl inanca karşı Tanrı uğruna savaş vermektedir.” der. (Aklın Yolu Bir, Atanur Kayıhan, s.40)

İnsan Genomu Projesinde 11 yıl çalışan ve genlerin şifresini çözen Prof. Francis Collins:

DNA’da üç milyar harf okuduk, 25 milyon kitaplık bilgi içerir. Laboratuvarda çalışırken Allah’ın varlığını hissettim. Kesinlikle bizden daha büyük bir güç var ve ben ona inanıyorum. DNA’nın şifresini çözmek beni Allah’a biraz daha yaklaştırdı.” der.

Milli Eğitim Bakanımız Prof. Yusuf Tekin, fen kitaplarını YARATILIŞ KONGRESİNDE tebliğ sunan inançlı bilim adamlarına yazdırmalı, fen kitaplarını ateist despotların sultasından kurtarmalı; bilginin hikmete dönüştürülmesini sağlamalı. 

 

HABERE YORUM KAT