HAKSÖZ HABER

Üsküdar’da Almondhill Sitesi’nde bir anneyle kızının havuza haşema ile girmelerine engel olduğu iddia edilen 4 kişinin, "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" suçundan 10 yıl altışar ay hapis talebiyle yargılanmasına bugün İstanbul Anadolu Adliyesinde devam edildi.

İstanbul Anadolu Adliyesinde görülen Haşema ile havuza girmek isteyenleri engelleyen sanıkların yargılandıkları ceza davası görülmeye devam edildi. Üsküdar'da 21 Temmuz 2018 tarihinde lüks bir sitenin havuzuna haşema ile girmek isteyen F.İ.'nin, site sakinleri ve yönetimi tarafından engellendiği iddiası üzerine sanıklar hakkında ''İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme'' suçundan dava açılmıştı.

Yargılama bugün de İstanbul Anadolu Adliyesinde devam etti. Savcı sanıkların TCK 115/3 “Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir kimsenin inanç, düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan yaşam tarzına ilişkin tercihlerine müdahale eden veya bunları değiştirmeye zorlayan kişiye birinci fıkra hükmüne göre ceza verilir” maddesinden de yargılanmaları ihtimaline binaen mahkemeden, sanıklardan ek savunma alınmasını talep etti.

Tartışmalar sırasında rahatsızlan Ahmet Fevzi İ. beyin kanamasının akabinde felç geçirmişti. Bu konu hakkında sanıklara herhangi bir suçlamada bulunulmadı.

Ne olmuştu

Geçtiğimiz yıl İstanbul Anadolu 69. Asliye Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya tutuksuz sanıklar Ali Ç. , Hüseyin Y. , Orhan T. ve Selahattin B. katılmıştı. Duruşmada, Mağdur Feyza İ. annesi Emel İ. ile taraf avukatları hazır bulundu.

Kimlik tespitinin ardından söz alan sanık Hüseyin. Y. , olayın yaşandığı sitede temizlik görevlisi olarak çalıştığını anlatarak, "F. İ. Hanım'a fiziki bir temasım olmadı. Havuza girmesine engel olmadım. Tehdit etmedim. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum" demişti.

Tutuksuz sanık Orhan T. de insanların düşüncelerine ve inanç özgürlüklerine saygı duyduğunu, bir kadının havuza neyle gireceğinin kendisini ilgilendiren bir durum olmadığını ifade ederek, olaya yatıştırmak için müdahil olduğunu söyledi.

Sanık Selahattin B. ise sitede özel güvenlik vardiya amiri olduğunu, 2 No'lu havuzda şikayet konusu geçtiği için havuza gittiğini, orada bulunan Ahmet Fevzi İnci ile konuştuğunu anlatarak, "Ahmet Fevzi İ. Benim sizinle bir problemim yok. Bu kuralları koyanlar var. En üst kimse o gelsin." dediğini aktarmıştı.

Selahattin B. bunun üzerine yönetimde halkla ilişkiler sorumlusu Semiha G.’yi aradığını dile getirerek, haber verilmesi üzerine Semiha G’nin geldiğini söyledi. Sanık Ali Ç. de site yönetiminin başkanı olduğunu belirterek, yönetim başkanı olmadığı bir dönemde yapılan toplantıda, "site yaşam kuralları rehberi" adı altında sitedeki yaşamı düzenleyici kuralların olduğunu ifade etmişti.

Sitedeki haberleşmeyi sağlamak için de bir mail gruplarının bulunduğunu ifade eden Ali Ç, "Hiçbir mail de, yönetim toplantısında ve genel kurul toplantısında haşema ile ilgi tek bir yazı ve karar bulunmamaktadır." dedi.

- "Tartışma sırasında rahatsızlanan babam felç geçirdi"

Mağdur Feyza İ. de yaşanan olaydan öncede iki kez havuzdan çıkması konusunda uyarıldığını anlatarak, olay günü babasıyla beraber havuza girdiğini, site güvenliğinden Hüseyin Y’nin kendisi uyararak, "Hakkınızda şikayet var. Havuzdan çıkınız. Biz de emir kuluyuz." dediğini aktarmıştı.

Bunun üzerine Yılmaz ile babasının tartıştığını belirten Feyza İ. Site sakinlerinden Orhan T’nin olaya müdahil olduğunu anlatan Orhan T’nin kendisine, "Senin 'haşema' ile girmen beni rahatsız ediyor" dediğini belirtmişti.

Kendisinin de "Türkiye Cumhuriyeti demokratik ve laik bir ülkedir. İstediğim gibi girerim" dediğini aktaran İnci, sanık Orhan T’nin kendisine "Bizim sitemiz ayrı bir devlettir." dediğini belirtti. Hak ve özgürlüklerinin kısıtlanmasından dolayı sinirlenen babasının rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığını ve felç geçirdiğini anlatan Feyza İ. sanıklardan şikayetçi olduğunu belirtmiş ve dava görülmeye devam edilmişti.

- "Sanıklardan şikayetçiyim

Davaya katılma talebinde bulunan Emel İ. siteye ilk taşındıkları zaman haşema giydiği için kendisinin de havuzdan çıkarıldığını dile getirerek, "Kızım Feyza ile oğlum daha küçükken sitenin havuzuna gittiğimizde haşemalı olduğumuz için bizi havuzdan kovmuşlardı. Hatta haşema ile havuz kenarında otururken dahi rahatsız oluyorlardı. Oradan kalkmamızı istiyorlardı. Yaşanan bu olaydan ötürü eşim rahatsızlandı ve felç geçirerek yüzde 99 oranında engelli oldu. Sanıklardan vasisi olduğum eşim ve kendi adıma şikayetçiyim." diye konuşmuştu.

Davacıların Avukatlarından Ayşe Ergül, sanıkların beyanları kabul etmediklerini belirterek, 7-8 yıldır mobing uygulanan müvekkillerinin inançları gereği giydikleri kıyafetle havuza girmelerinin engellendiğini anlattı.

"Site yaşam kuralları rehberi"nin ahlaken ve hukuken geçerli bir belge olmadığı söyleyen Ergül, sanıkların cezalandırılmasını talep etmişti.

Duruşmada ara kararını açıklayan mahkeme, müşteki Ahmet Fevzi İ'nin genel sağlık durumu ve hastalığına ilişkin raporların hastaneden istenmesine karar vererek duruşmayı ertelemişti. Bugünkü gerçekleşen duruşmada Ahmet Fevzi İ’nin felç kalmasına sebebiyet olunmasına dair herhangi bir suçlamada bulunulmadı.  

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Üsküdar'daki lüks bir sitede, anne ile kızının havuza haşema ile girmelerine engel olduğu iddia edilen 4 kişi hakkında, "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" suçundan 10 yıl altışar aya kadar hapis cezası istenmişti. Yargılama şu anda devam ederken Müşteki avukatları, tartışma sonrasında fenalaşarak felç geçiren Ahmet Fevzi İ’nin felç kalmasına sebebiyet verenlerin haşema üzerinden ayrımcılıkta bulunarak, site sakinlerini havuza almayanlar olduğunu ifade ettiler.