Haksöz Haber

Özgür-Der’in çağrısıyla Fatih Camii’nde ikindi namazını müteakip toplanan grup, Bangladeş rejimi tarafından idam edilen Cemaat-i İslami Emiri Mevlana Mutiur Rahman Nizami’nin gıyabî cenaze namazını kılıp Bangladeş yönetimini lanetledi.

Bangladeş’teki Şeyh Hasina yönetiminin 2009’da iktidara geldiğinden beri yüzlerce kişinin hukuksuz bir şekilde katledildiği, yüzlerce kişinin de baskı ve zulüm politikalarına maruz kaldığı vurgulanan eylemde, “Selâm OlsunŞehid Nizami’ye! Kahrolsun İşbirlikçi Hasina Diktası! Yaşasın Bangladeş Cemaat-i İslami Hareketi!”, “Katil Hasina Hesap Verecek, Bangladeş’te Zafer İslam’ın Olacak!”, “Katil Hasina Şehidlerin Kanında Boğulacaksın!” pankartları ve “Şehid Lider Mutiur Rahman Nizami, Yolun Yolumuz!”, “Cemaat-i İslami Susturulamaz!”, “Diktatör Hasina Cinayetlerin Hesabını Vereceksin!” dövizleri taşınırken “Katil Hasina Hesap Verecek!”, “Unutma Hasina, Hesap Yakında!”, “Şehid Rahman Onurumuzdur!”, “İslami Hareket Engellenemez!”, “Hukuksuzluk Son Bulsun, İdamlar Durdurulsun!”, “Yaşasın İslâmî Mücadelemiz!”, “Yaşasın Ümmet Dayanışması!” sloganları atıldı.

Harun Ünal’ın kıldırdığı gıyabî cenaze namazı ve ardından ettirdiği duâdan sonra konuşma yapan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya özetle şunları söyledi:

“Cemaat-i İslami Emiri Mevlana Mutiur Rahman Nizami de kendisinden önce şehadet şerbetini içen Abdulkadir Molla gibi, Kameruzzaman gibi, Ali İhsan Mücahid gibi vakarla, izzetle idam sehpasına yürürken, bize, tüm insanlığa tarihe bir hakikati haykırmaktadır: Allah’tan başka güç yoktur ve biz yalnız O’na ibadet eder ve yalnız O’ndan yardım dileriz.

Rabbim şehadetlerini kabul buyursun. Önderlerini birbiri ardına şehid veren Bangladeş Cemaat-i İslami hareketinin ayaklarını sabit kılsın, dirençlerini bileylesin.

Bu idamlar şeksiz şüphesiz siyasî cinayettir! Tam 45 yıl önce işlendiği iddia edilen suçlar gerçekçe gösterilerek İslâmî hareket kadroları tasfiye edilmeye çalışılmaktadır. Mahkeme denilen şey bir tiyatro, Hasina diktasının aşağılık bir oyunudur.

Hasina diktatörlüğü başaramayacak, İslâmî harekete diz çöktüremeyecektir! Bunu idam edilen liderlerin hiçbirinin yönetimden af dilemeyişinde görüyoruz. Onlar bu tavrıyla ‘Bir Mü’min bir tağuttan af dilemez.’ diye haykıran Şehid Seyid Kutub’un takipçisi olduklarını ispatlamışlardır. Onlar ırkçılığı, milliyetçiliği elinin tersiyle iten ‘Allah’ın dininin hâkim olacağı bir metrekarelik toprağı bütün bir Hindistan’a tercih ederim.” diyen Mevdudi’nin öğrencisi olduklarını göstermişlerdir.”.

Rıdvan Kaya’nın konuşmasının ardından eylem, tekbirlerle sona erdi.