Talha Kılıç / HAKSÖZ HABER

Program Haksöz Okulu Youtube kanalında canlı yayın yoluyla gerçekleştirildi. Murat Ayar’ın moderatörlük yaptığı programda Cengiz Uzun ve Halim Girgin konuşmacı olarak yer aldı. ‘Farkında olmaya çağırıyoruz’ şiarıyla düzenlenen program 21 Mart Dünya Down Sendromlular Günü’ne ithafen gerçekleştirildi.

Farkındalık kazanmak önemli

Programa Murat Ayar, ‘Down sendromlu çocuklarla ilgili en büyük sorumluluğun ailelere düştüğünü ve bu nedenle farkındalık kazanmanın önemli’ olduğunu belirterek başladı. Ayar, "Bu takım meselelerde empati göz önünde bulundurulmadığında hem hastanın hem de hasta ailelerinin hayatları daha da zorlaştırılıyor" ifadesini kullandı.

Biz profesörün “Oğluna işkence etme!” söylemine rağmen pes etmedik

Down sendromlu çocuk babası olan Cengiz Uzun, "Serebral Palsi, doğum sırasında beyindeki hücrelerin bir kısmının ölmesi sonucunda ortaya çıkan bir rahatsızlık. Biz de bunu çocuğumuzun doğumuyla öğrendik." diyerek sözlerine başladı.

"Biz profesörün “Oğluna işkence etme!” sözlerine rağmen pes etmedik. İbrahim, ilk olarak evimizin koridorunda yürüdü."

Uzun, konuşmasında "Serebral Palsi ile ilgili bizlerin en büyük eksikleri maddi imkânsızlık, bilgisizlik ve İslami camianın bu ailelere karşı eksiklikleri. Ailelerden bir kişinin desteği çocuklarımızla ilgili ihtiyaçları karşılamada, ona destek olmakta, onunla ilgilenmekte yeterli olmuyor. Maddi imkânsızlıkların ve sürecin zorluğu sebebiyle aileler de dağılabiliyor." dedi.

"Bu sorunlar karşısında örgütlü olmamız, birbirimize destek olmamız gerekiyor. Birtakım çalışmalarımız var ancak yeterli değil. Ayrıca, hayatımızı belgesel olarak yayımlamak istediler ama Müslüman oluşumuz buna engel oldu." ifadelerini kullandı.

Cengiz Uzun konuşmasının sonunda, "Muhacir kardeşlerimizin özel gereksinimli çocukları fizik tedavi sürecinde Türkiye'de yeterince yardım alamıyor. Bu noktada bu kardeşlerimize destek olmak zorundayız." dedi. Cengiz Uzun konuşmasında muhacirlerinde yaşadığı sıkıntıları dile getirerek sorunlar karşısında birlikte hareket etme çağrısını yineledi.

Down sendromlu bir çocuğumuz olduğunu öğrendiğimizde bununla imtihan edileceğimizi anladık

Bir diğer Down sendromlu çocuk babası olan Halim Girgin, ilk olarak "Down sendromlu bir çocuğumuz olduğunu öğrendiğimizde bununla imtihan edileceğimizi anladık. Şunu ifade etmek gerekir ki ilk zamanlarda süreci atlatmak zor oluyor…" ifadesini belirtti.

Girgin, "Suriye'de zalimlerce yapılan saldırılar sonucunda engelli olarak hayatına devam eden bir sürü insan var. O insanların sıkıntılarını görünce kendi sıkıntılarımızı unutuyoruz." dedi.

Konuşmasında Suriyeli özel durumlara sahip çocuklardan bahseden Halim Girgin, “Fırat Kalkanı ve İdlib bölgesinde tahmini 2 bin civarı Down sendromlu kardeş var. İmkân dâhilinde İHH ve bazı STK'ların çalışmaları var. İHH'nın önemli çalışmaları var ancak yeterli değil. İdlib bölgesinde gönüllülük üzere çalışmalar yapılıyor. Buradaki Müslümanların dertlenmeleri önemli” ifadelerini kullanarak kendilerinin “bir şekilde sorunları aştığını, aşabildiğini ancak henüz bizimki gibi imkanlara sahip olmayan binlerce insanın olduğunu” hatırlattı.   

Halim Girgin konuşmasına, Türkiye’den giden yardımlarla Suriye’de çalışmalar yapıldığından, ihtiyaçlarının devamlı olduğundan bahsederek oraya sadece bombardıman süreçlerinde değil, yardımlarımızın sürekli olması gerektiğini ve bunu esirgemememiz gerektiğini, Down sendromlu ve diğer birçok özel durumdan muzdarip bulunanlara yardımların esirgenmemesi gerektiğini beyan ederek son verdi.