Eve dönüşe Mahmur modeli
Daha üç-beş ay önce Habur’da ‘kazaya’ uğradığı için yıllar sonra yakaladığımız demokratik açılım fırsatı avuçlarımızın arasından sanki kayıp gitmişti.
Film yine geriye sarmış, Kürt sorununda “silahlı çözüm” dilden düşmemeye başlamıştı.
Üstünden bir kaç ay bile geçmedi bu karamsar tablonun.
Bugün Kürt sorununda baş döndürücü gelişmeler yaşanıyor.
Galiba, “büyük” ve “karmaşık” olarak nitelediğimiz bazı toplumsal sorunlar biz istediğimizde değil, kendileri istediğinde çözüm yoluna giriyor.
Kürt sorunu da belki böyle; barış dışındaki tüm olasılıkları tükettikten sonra, çözüm yoluna girmeye başladı.
İmralı’da bir süredir devam eden devlet-Öcalan görüşmeleri hızla sonuç veriyor.
PKK sınırdışına çekilmeye başladı.
Ateşkesin süresize dönüştürüldüğünün ilan edilmesi an meselesi.
Taraf’ın duyurduğu bu gelişmeler, demokratik çözüm yolunda dev bir adımı ifade ediyor. Tabii ki bir yandan da bu çekilme sürecinin ‘sorunsuz’ tamamlanması gerekiyor.
Artık ne devlet PKK’yı ne de PKK devleti suçlayabilecek.
İki taraf da çözümsüzlüğe bahane bulamayacak.
Barış uzun ve sancılı bir dönemden geçecek, belki aksayacak, tökezleyecek; ama barıştan dönüş yok.
Türkiye için yeni bir dönem başlıyor.
Bu değişimi anlamayanlar direnmeye devam edecek.
Bazı odaklar şuursuz çıkışlar yapacak.
Provokasyon riski de yok değil.
Ama akıntıya karşı kürek çekmek nafile.
Değişim dinamikleri karşı konulamayacak kadar güçlü...
Daha düne kadar Güneydoğu’da mayınlar patlıyor, sivil-asker-militan kayıpları yaşanıyordu.
Bu kanlı görüntüler artık tarihe karışacak.
Kürt sorununda silahları devre dışı bırakacak çözüm modeli üzerinde yürütülen gizli görüşmelerin bugün yarın kamuoyuna –en azından bir kısmının- açıklanması bekleniyor.
Beş yıl aradan sonra, ilk defa bir pazartesi günü Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı Aysel Tuğluk İmralı’ya Öcalan ile görüşmeye gitti.
Bu görüşmeyi önemli kılan oradan çıkacak olan barış mesajı...
Abdullah Öcalan’ın silahı devre dışı bırakacak yeni bir yol haritasının ayrıntılarını Aysel Tuğluk’a anlatması bekleniyor.
Devlet-İmralı görüşmelerinin ne kadarı kamuoyuna açıklanır, bilinmez; ama Tuğluk’un dönüşte, barış içerikli bir mesajı duyuracağı (muhtemelen gazetelerin baskıya girdiği saatlerde) neredeyse kesin gibi.
Bu gelişmeler Öcalan’ın örgüt üzerindeki etkisini göstermeye yetiyor sanıyorum.
Kandil’de liderlik çekişmesinin olabileceği, olduğu tartışma götürmez.
Ama konu Öcalan olunca bence hâlâ onlar için de akan sular durur.
Dağ, Öcalan’dan daha fazla Apocu’dur... (Bu, bazı örgüt sorumlularının ‘başka’ odakların etkisi altında olduğu gerçeğini değiştirmez.)
Devlet zaten Öcalan ile bu yüzden görüşüyor.
Daha düne kadar “ateşkes kararını zor aldık” diyen Kandil, bugün Öcalan’ın bir sözüyle çekilme pozisyonunu almış durumda.
Bu elbette ki Türkiye’nin yararına ve barışa büyük fırsat sunuyor.
Yarın dağdaki binlerce militan, barış görüşmelerine uygun olarak silahsızlanıp evlerine dönecek.
İçişleri Bakanlığı ile MİT, PKK’nın silahsızlanması ve ‘sorunsuz’ çekilmesi için Kuzey Irak’taki Kürt yönetimine üst üste ziyaretlerde bulunuyorlar.
Kandil’le Erbil üzerinden dolaylı bir diyalog yürütülüyor.
Aldığım bilgilere göre de Türk tarafı Kürt yönetimine sınırötesi operasyon yapmama sözü bile vermiş durumda.
Bu, geri çekilmeye başlayan PKK’ya da önemli bir mesaj.
Silahsızlanma için de Mahmur modeli kamplar düşünülüyor. Türk tarafı birden çok Mahmur benzeri kamplar kurarak, eve dönüş işlemlerinin ön hazırlığını buralarda yapacak. Yani PKK önce dağdan silahsızlanarak yeni kurulacak sivil kamplara, oradan da eve dönecek. Büyük ihtimalle BM de bu noktada devreye girerek bu kampların hamiliğini üstlenecek. Kandil’in bu modele ne kadar sıcak baktığı hakkında bir fikrim yok ama Türkiye’nin bölgedeki Kürt yönetimiyle böyle bir model üzerinde çalıştığına dair bilgiler var.
TARAF
YAZIYA YORUM KAT