HAKSÖZ HABER

Kısa bir süre önce Aydınlık-Perinçek tayfasının bir etkinliğinde AK Parti’nin kuruluşunda ABD desteği ile iktidar olduğunu söylediği için disiplin kuruluna verilen ve partiden istifa etmek zorunda kalan Ethem Sancak katıldığı bir televizyon programında yine saçmalamayı sürdürdü.

Candaş Tolga Işık’ın sorularına cevap veren Ethem Sancak başta Tank-Palet fabrikası ile ilgili olmak üzere bir dizi konuda kendini savundu. Bu arada solcu geçmişinden, Tayyip Erdoğan’ı milli dava sürdürdüğü için desteklediğinden falan söz eden Ethem Sancak iktidarın Suriye politikasını ise beklendiği üzere eleştirdi ve Türkiye’nin ABD’ye karşı bölgede İran, Irak, Esed rejimi ve Rusya ile işbirliği yapması gerektiğini söyledi.

Candaş Tolga’nın, Sancak’a bu sözlerinin iktidarın halen sürdürdüğü Suriye politikasıyla çeliştiğini, bu durumu nasıl açıkladığını sorması üzerine ise topu taca atan Sancak tüm olan bitenden aralarının hiçbir zaman iyi olmadığını söylediği Ahmet Davutoğlu’nun sorumlu olduğunu iddia etti.

Hatta bu saçma iddiasına delil diye de aynen şu sözleri sarfetti: “Bir girdaba sürüklendik, onun da müsebbibi Davutoğlu’ydu. 72 saatte Emevi Camisi’nde namaz kılacağım diye milleti gaza getirdi ve Amerika’nın tezgahına geldik."

Ethem Sancak’ın bu sözlerinde yalan var, Esed canisinin suçunu temize çıkartma çabası var ama hakikatin zerresi bile yok.

Öncelikle hiç kimse “72 saatte Emevi Camiinde namaz kılacağım” demedi. Bu düpedüz yalan.

İkinci olarak, Mecliste Kılıçdaroğlu’nun iktidara yönelik “Emevi Camiinde namaz kılma hülyanızdan dolayı bunlar oldu” şeklindeki suçlamalarına karşı 5 Eylül 2012 tarihinde dönemin Başbakanı Erdoğan şunları söylemişti:

“İnşallah Selahaddin Eyyubi’nin kabri başında Fatiha okuyacak, Emevi Camisi’nde namazımızı da kılacağız. Bilali Habeşi’nin, İbn-i Arabi’nin türbesinde, Süleymaniye Külliyesi’nde, Hicaz Demiryolu İstasyonu’nda kardeşliğimiz için özgürce dua edeceğiz“

Biz de bu güzel sözlerin, temennilerin altını çiziyoruz. Bunlar çok güzel, içaçıcı sözler, dualar. Esed canisinin yol arkadaşlarının rahatsızlık duyması kaçınılmaz olan bu duaya Müminler ancak ‘amin” derler.

Ve şüphesiz Erdoğan’a neredeyse taparcasına hayranlık duyduğunu ifade eden birinin Erdoğan’ın sözlerini hoşlanmadığı bir başka siyasiye isnad etmesi ve onu hedef tahtasına koymaya kalkışması ise ancak utanılması gereken bir tutum olabilir.