HAKSÖZ HABER

Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı’nca Paris’te Charlie Hebdo Gazetesini hedef alan ve birçok kişinin kurban gittiği terör saldırısı şiddetle kınanmış ve söz konusu terör eyleminin “tekfiri terör fenomeni”nin yayılmasını temsil eden tehlike ile dünyanın dört bir yanında istikrar ve güveni tehdit eden tehlikeleri açık bir şekilde ortaya koyduğu; ayrıca terör afetinin ortadan kaldırılması için bütün çabaların yoğunlaştırılmasına yol açacak ciddi politikalara gerek duyulduğunu belirtmiş.

Meğer Suriye rejimi daha önce bir çok kez özellikle Suriye ve bölgeyi hedef alan terörün desteklenmesi konusundaki tehlikelerle ilgili Batı ülkelerini uyarmış ve “bu terörün daha sonra destekleyicilerini vuracağını, bir çok Avrupalı kente uzanan olay ve tehditlerin Avrupalı politikacıların dar görüşlüklerini, bu olaylar ile Suriye’de akan kanların sorumluluğunu belirttiğine dikkat çekmiş.”

Bakanlık fırsattan istifade “teröre destek verenler” olarak nitelediği (Bunların içine Türkiye’de dahil olmuş oluyor) ülkeleri de hedef gösterme politikasını yinelemiş ve “Suriye’nin tekfiri ve karanlık teröre karşı kararlılıkla mücadele ettiğini, sınır ötesinden gelen bu terör sonucunda çok sayıda vatandaşını kurban verdiği” şeklindeki yalan ve propagandayı bir kez daha yinelemiş. 200 binden fazla insanın katili mezkur rejimin sözcüleri 2170 ve 2178 sayılı kararlar olmak üzere uluslararası meşruiyet gereğince terörün bütün şekilleriyle mücadele etmeye bağlı kalınmasını ve terörist örgütlere muhtelif destek şekillerini sunan ve halen sunmakta olan ülkelerden hesap sorulması çağrısında bulunmuş.

Dünyada “terör” ve “terörizm” dendiğinde Batılı ülkelerden sonra ilk akla gelen bir rejimin bu açıklamaları, sinsilik, ahlaksızlık, fırsatçılık ve ikiyüzlülüğün sadece Batı’ya ve Batılı rejimlere has olmadığını bir kez daha hatırlattı.