Esed rejiminin işkenceyle katlettiği Türkiye vatandaşlarının yakınları adalet arıyor
Uzun yıllardır Suriye'de yaşayan ve 2012 yılında rejim tarafından tutuklanan Ahmet Köse'nin işkence altında öldürüldüğü ortaya çıktı.
Suriye'de Beşşar Esed rejiminin gerekçe göstermeden alıkoyduğu ve işkence ederek öldürdüğü Türkiye vatandaşı Ahmet (42) ve İlyas Köse (53) kardeşlerin oğulları dava açmaya hazırlanıyor.
Sezar kod adlı askeri polis tarafından sızdırılan, Esed rejiminin işkence ederek öldürdüğü 11 bin tutukluya ait resimlerin yenilerinin yayınlanmasıyla, tutuklanan yakınlarını resimlerden teşhis edenlerin sayısı da artıyor.
Uzun yıllardır Suriye'de ticaret yapan Türkiye vatandaşı Köse ailesi de Esed rejiminin mağdur ettiği binlerce aile arasında yer alıyor.
Babası Ahmet Köse'nin işkence görmüş cesedinin resmine Sezar'ın sızdırdığı belgelerde rastlayan Hüsamettin Köse (24) ve işkenceyle öldürülen amcası İlyas Köse'nin oğlu Ahmet Köse (19) yaşadıklarını AA muhabiriyle paylaştı.
"Babam tanınmayacak derecede işkence görmüş"
Suriye'de doğup büyüyen Ahmet (19), babası İlyas Köse'nin 2012 yılının Kasım ayında bir arkadaşıyla işe giderken rejimiFn kontrol noktasında durdurulduğunu belirtti.
Babasının kontrol noktasındaki sorguda, Suriye vatandaşlığının olmadığını belirtip Türkiye kimliğini göstermesinin ardından tutuklandığını ifade eden Ahmet, babasının aynı gün içerisinde işkence görerek öldürüldüğünü aktardı.
Babasının yanındaki arkadaşının da olay yerinde infaz edildiğini belirten Ahmet, acı haberi olay gününden bir gün sonra öğrendiklerinde büyük bir travma yaşadıklarını iletti.
Ahmet, "Babamın cenazesini almaya hastaneye akrabalarımız gitti. Akrabalarımız bize babamı gördüklerinde 'tanınmayacak derecede' işkenceye maruz kalmış olduğunu söylediler." dedi.
Ülkede siyasi çalkantıların olduğu dönemde babasının sadece evinden işine giden, siyasete karışmayan birisi olduğunu söyleyen Ahmet, babası İlyas Köse'nin sadece Türkiye vatandaşı olduğu için öldürüldüğünü düşünüyor.
Ahmet, "Bu olayı çocukluğumda yaşamış olmak tüm hayatımı etkiledi. O yaşta bunu yaşamak çok zor bir şeydi. Özellikle de (babamın) suçsuz yere öldürüldüğünü bilmek ister istemez adaleti aratıyor. Keşke burada değil de Türkiye'de doğsaydık dedim." ifadelerini kullandı.
Cenazesinden döndüğü ağabeyinin kaderini paylaştı
Hüsamettin Köse ise babası Ahmet Köse'nin, olayın ardından ağabeyi İlyas'ın cenazesini hastaneden teslim aldığını, defin işleminden dönerken rejimin kontrol noktasına takıldığını belirtti.
Babasının kimlik kontrolü esnasında rejim askerlerine Türkiye vatandaşı olduğunu dile getirmesi üzerine, tıpkı amcası İlyas Köse'ye yapıldığı gibi tutuklandığını ifade eden Hüsamettin, o günden bu yana babalarından hiçbir haber alamadıklarını dile getirdi.
Yaklaşık bir buçuk ay önce, Sezar tarafından sızdırılan resimlerde babasının resimlerine rastlayan Hüsamettin, "Hep babam bir gün çıkar gelir diye bekliyorduk. Babamın cansız biçimde resmini göreceğim hiç aklımdan geçmemişti. Bir umutla yaşıyorduk. Resimleri görünce inanmak istemedim. Sekiz yıldır çıkar gelir umuduyla bekliyordum. Resimlerde babamı işkence altında öldürdüklerine ait izler var." dedi.
Babalarını kaybettikten sonra 2012 yılında aileleriyle Türkiye'ye yerleşmeye karar veren Köse ailesinin çocukları, Esed rejimine hem Türkiye'de hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde dava açmaya hazırlanıyor.
"Bizim tek suçumuz Türk vatandaşı olmamız. Hiçbir (siyasi) şeye katılmadık. Hiçbir eyleme katılmadık." diyen Hüsamettin, adalet arayışından vazgeçmeyeceklerini söyledi.
"Sezar sızıntıları" dünya gündemine oturmuştu
ABD Kongresi'nde Aralık 2019'da kabul edilen ve 180 gün sonra yürürlüğe gireceği belirtilen yasanın adındaki "Sezar" ifadesi, 2014'te Esed rejiminin muhalifleri tuttuğu hapishanelerde işkenceyle öldürülen tutukluların fotoğraflarını dünya basınına sızdıran askeri polisin kod adı olarak kullanılmıştı.
"Sezar" kod adlı askeri polisin çektiği fotoğraflar, 2014'te ilk kez Anadolu Ajansı tarafından yayımlanmıştı.
Söz konusu fotoğraflar, Esed rejiminin, sistematik işkence yaparak ve aç bırakarak öldürmek dahil işlediği savaş suçlarının delili olarak büyük yankı uyandırmıştı.
AA
HABERE YORUM KAT