Esed ajanlarının Türkiye’deki operasyonları
Esed rejimi, Suriye’de yüzbinleri katlederken, Türkiye’deki uzantıları da Suriyeli muhacirler üzerinden kaos çıkarmak için operasyon üstüne operasyon gerçekleştiriyordu.
Abese İrca; Esed rejiminin Türkiye’deki şebbihalarının gerçekleştirdiği operasyonları tek tek sıraladı:
Gelin size Suriye İstihbaratının İlay Aksoy, Deniz Büstani, Kemal Canpolat ve Fatih Koparan isimli şahısların eliyle ülkemize nasıl bir operasyon çektiğini anlatayım. Bu şahıslar 2023 yılında bir Suriye gezisi düzenleyerek Suriye'nin son derece güvenilir olduğuna ve Suriyeli muhaliflerin ülkelerine dönmeleri gerektiğine dair çok yoğun bir propaganda çalışması yaptılar. Onlar bu çalışma ile ülkemizdeki sığınmacılar üzerinde baskı kurmaya çalışırken ülkesine dönen muhalifler yakalanıp Suriye hapishanelerinde işkenceye maruz bırakılıyordu. Bu basit bir ırkçılık meselesi değil. Geziyi organize eden Deniz Büstani, Esad'ın Enformasyon Bakanının damadı. Yani yapılan propaganda, aslında bir Muhaberat operasyonuydu. Gelin şimdi detaylara bakalım.
Deniz Büstani denilen şahıs bir eli Suriye'de bir eli Türkiye'de olan sürekli olarak Türk ırkçılığı üzerinden milleti tahrik eden ama kendisi Suriyeli bir Arap'la evli olan açık bir istihbarat çalışanı. Damadı olduğu Halaf Muftah, Esad'ın Enformasyon bakanıydı. Yani direkt Muhaberat ile ilişkili birimin başındaki bakan. Yaptığı organizasyon da ne tesadüftür ki tam da kayınpederinin yaptığı propaganda işine hizmet ediyordu. Peki geziye katılanlar bunu biliyor muydu? Evet biliyorlardı. Zaten gezide kendilerine rejimin verdiği bir görevli eşlik ediyordu. Bu sayede bütün Suriye'yi rahat rahat gezdiler.
Deniz Büstani'nin kayınpederi Halaf Muftah, tam bir Türkiye düşmanı. İlay Aksoy ile de sıkı ilişkileri var. İşte İlay Aksoy, Muftah için hazırladığı videolarla ülkemizdeki Suriyelileri zalim Esad'ın hapishanelerine, bu namussuzların kucağına yollamaya çalışıyordu. Acaba o dönemde İlay Aksoy'a aldanan ya da oluşturduğu baskı yüzünden kaç kişi Esad rejiminin tuzağına düştü? Devletin bunu araştırması ve sorumlulardan hesap sorması gerekmiyor mu? Bakın bize Türkçülük taslayan İlay Aksoy'un para karşılığı propagandasını yaptığı kişi, Türkiye hakkında neler diyor. Bu şahıs şu an ortada yok.
Gezi boyunca Youtuber Fatih Koparan ve Esed ajanı Deniz Büstani, Suriye'nin son derece güvenli olduğuna ikna etmeye çalıştılar insanları. Bunu yaparken de sık sık Atatürkçü ve CHP'li olduklarını vurguladılar. Onlar bunları söylerken Suriye hapishanelerinde muhalifler işkence ile delirtilmeye ve öldürülmeye devam ediyordu. Bu dörtlünün yaptığı propaganda çalışması o dönem muhalefet tarafından ciddi bir argüman olarak kullanılmıştı. Suriye Enformasyon bakanının damadının Suriye hapishanelerinin durumundan haberdar olmaması mümkün mü gerçekten? Adam Baas Partisi'nin en önemli 10 isminden birisiydi ve Deniz Büstani de onun emrinde cepheleri gezip propaganda videoları hazırlayan bir Muhaberat çalışanıydı.
Bakın Suriye'de 11 farklı hapishanede yüzbinlerce muhalif işkence ile öldürülürken Deniz Büstani ile Suriye'yi gezen Fatih Koparan, Halk TV'de nasıl bir Suriye anlatıyor insanlara. Resmen Türkiye'deki Suriyeliler, Esed'in tuzağına çekilmeye çalışılmış. Devletin insanlara yardımlar yaptığını, herkesin çok pozitif, gece hayatının çok hızlı olduğunu askerlerin bile kimseyi kontrol etmediğini anlatmış. Bunun hesabını gerçekten kimse sormayacak mı? Esed'in hapishanelerinden iki gündür ceset fışkırıyor.
Deniz Büstani Türkiye'de Türk ırkçılığı yapan Ümit Özdağ ile birlikte hareket ederken, Suriye'de ise Nusayri ırkçılığı yapan Halaf Muftah'ın emrinde çalışıyor. Ne kadar acayip değil mi? Türkiye'de Atatürkçü ve Türkçü taklidi yapan ekip, Suriye'de Esed'in Nusayri ırkçısı bakanı için propaganda videosu hazırlıyor. O videolar da yine Türkiye'de CHP'nin yayın organlarından saatler boyunca paylaşılıyor. Eğer burada Türkiye Cumhuriyeti'nin kanunları ihlal edilmiyorsa Türkiye Cumhuriyeti kendisine yeni kanunlar yapmalı. Dört tane ajan bozuntusu koskoca ülkeye operasyon çekememeli.
HABERE YORUM KAT