1. HABERLER

  2. ETKİNLİK-EYLEM

  3. Esed katilinin yerli işbirlikçileri hesap verecek!
Esed katilinin yerli işbirlikçileri hesap verecek!

Esed katilinin yerli işbirlikçileri hesap verecek!

Özgür-Der, Esed rejimi adına propaganda faaliyeti yürüten fenomenlerin yargılanması için Çağlayan Adliyesi önünde çağrıda bulundu.

26 Aralık 2024 Perşembe 14:30A+A-

HAKSÖZ HABER

13 sene süren savaşta Suriye halkına karşı işlemediği suç kalmayan Esed rejimi, bir yandan da bu katliamlarını meşrulaştırmaya çalışıyordu. Sosyal medya fenomenleri ve YouTuberlar üzerinden yürütülen dezenformasyon kampanyası ile Türkiye’deki mülteciler hedef gösterilirken, Suriye’nin normalleştiği algısı besleniyordu.

8 Aralık Devrimi ile Esed'in işlediği suçlara tüm dünya şahit olurken, rejim propagandasının ise büyük bir yalandan ibaret olduğu kanıtlandı.

Özgür-Der, Esed rejimi adına propaganda faaliyeti yürüten fenomenlerin yargılanması için suç duyurusunda bulundu. Çağlayan Adliyesi önünde toplanan grup adına söz alan Mehmet Ali Kaçmaz, Esed'in propaganda aparatı olan işbirlikçilerin adalete hesap vermesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:

a-085.jpg

"13 yıllık Baas'ın katliamlarıyla dolu savaş büyük bir direnişin de kaybapıydı. Suriyelilerin maruz kaldığı katliamları aklama görevi ise Esed'in yerli işbirlikçilerine düştü. Esed'in hükmü altındaki küçük bir muhitten yapılan videolarla, Suriye’nin normalleştiği algısı oluşturulmak istendi. Ancak hakikat bundan çok farklıydı. Sadece Sednaya'daki görüntüler bile Esed'in propaganda aparatlarını yalanlamak için yetti hatta arttı bile. Biz bugün burada Esed'in işbirlikçilerin hesap vermesi için suç duyurusunda bulunmak adına toplandık. Suriyeli kardeşlerimizin hakkına tecavüz eden şebbihalara karşı konunun takipçisi olacağız. "

Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Ümit Kudbay tarafından basın açıklaması metni okundu.

 

 

Basın açıklamasının tam metni:

ESED REJİMİ ADINA VE HESABINA PROPAGANDA FAALİYETİNDE BULUNAN

PROVOKATÖRLER HESAP VERMELİDİR!

26 Aralık 2024

Suriye'de halkın iradesine rağmen inşa edilen ve 61 yıl boyunca halkına her türlü eziyeti reva gören Baas Rejiminin 2011 yılında başlayan savaş ile beraber; küçük bir azınlık istisna olmak üzere halkını varil bombalarıyla ve kimyasal silahlarla öldürdüğü, başta Sednaya ve Tedmur Hapishaneleri olmak üzere ülkenin muhtelif cezaevlerinde tuttuğu yüzbinlerce insanı vahşi yöntem ve işkencelerle katlettiği ve geri kalanını tehcir ettiği gelinen bu aşamada artık tüm dünyanın bildiği bir hakikattir.

BM Bağımsız Araştırma Komisyonu, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü, BM İnsan Hakları Konseyi gibi uluslararası örgütler ve kuruluşlar, hazırladıkları rapor ve analizlerinde 13 yıl boyunca işlenen savaş suçlarını, yerinden edilmiş ve mülteci olmuş insan sayısını, ağır insan hakları ihlallerini, farklı etnik kimliğe ve mezhebe mensup oldukları için soykırıma uğramış sivilleri tespit etmiştir. Aralık 2024 itibariyle Beşşar Esed’in ülkeyi terk emek zorunda kalıp Moskova’ya kaçmasıyla beraber zulmün boyutları tüm belgeleriyle açık olmuştur.

Baas Rejimi ve Esed Diktatörlüğünün, Soykırım, İşkence, Tehcir, Tecavüz gibi her türlü İnsanlığa Karşı Suçu işleyen zalim bir rejim olduğu ve yöneticilerinin de işbu suçların failleri olduğu izahtan vareste bir gerçekliktir.

Suriye'de 13 yıllık süreçte yüz binlerce insanın, insanlık dışı tekniklerle öldürülmesinden, yüz binlercesinin yaralanmasından ve milyonlarcasının tehcirinden sorumlu tutulan katil rejimin suçlarını öven, propagandasını yapan, etki ve nüfuz ajanlığına soyunan provokatörler de ülkemizde rejim adına faaliyetlerde bulunmuşlardır. DENİZ BÜSTANİ, İLAY AKSOY, KEMAL CANBOLAT, FATİH KOPARAN, ALPER RENDE, MUSTAFA SEYFULLAH KILIÇ, FERHAT AKTAŞ gibi provokatörler bu eli kanlı rejim hesabına Suriye’de savaşın sonlandığı, ülkenin güllük gülistanlık olduğu ve Türkiye’de bulunan mültecilerin sebepsiz yere ülkelerine dönmedikleri hususunda manipülatif algı çalışmalarına imza attılar. Rejimin suçlarını örtbas etmek için ellerindeki sosyal medya gücünü kullandılar. Türkiye halkını yanıltıcı bilgilerle içerik üreterek Türkiye’de yaşayan Suriyeli mültecileri hedef göstererek halkın bir kesiminin nefretine ve düşmanlığına maruz bıraktılar.

Her türlü insanlık suçunu icra etmiş, kimyasal silahlarla ve işkencelerle halkını katletmiş bir diktatör adına nüfuz ajanlığı yapmak, rejimini övmek, propagandasını yapmak açıkça suç teşkil etmektedir. Bu doğrultuda şüphelilerin TCK’nın ilgili maddelerine uyan eylemlerinin tespiti ile cezalandırılmasının temini için şikâyette bulunmak üzere savcılığa müracaatta bulunmaktayız. Eli kanlı katil rejimin suç ortaklığında bulunan şahıslarla ilgili soruşturma sürecinin sonuna kadar takipçisi olacağımızı ve cezalandırılmaları konusunda elimizden geleni her şeyi yapacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.

Basın açıklamasının Arapçası Taha El-Gazi tarafından okundu. Avukatların suç duyurusu başvurusu için Çağlayan Adliyesi'ne gitmesiyle eylem sona erdi.

img-20241226-wa0054.jpg

 

img-20241226-wa0049.jpg

img-20241226-wa0051.jpg

img-20241226-wa0043.jpg

img-20241226-wa0042.jpg

img-20241226-wa0044.jpg

img-20241226-wa0046.jpg

img-20241226-wa0045.jpg

HABERE YORUM KAT

2 Yorum