Erzurum’dan İsrail ve Esed’e Lanet (FOTO)
Erzurum Lalapaşa Camii avlusunda Gazze'de şehit edilen kardeşlerimiz için için gıyabi cenaze namazı kılındı.
HAKSÖZ-HABER
Erzurum’da Gazze şehitleri için gıyabi cenaze namazı kılındı ve İsrail protesto edildi. Eylemde Beşşar Esed’e de lanet okundu.
Vuslat Derneği'nin çağrısıyla toplanılan protestoya Çağrı-Der, MTTB, bağımsız grupların desteği ve Erzurum halkının yoğun katılımı oldu.
Eylemde “Kahrolsun BAASRAİL” ve “Özgür Filistin’in Yolu Özgür Suriye’den Geçer” yazılı pankartlar açıldı.
Şehitler için kılınan cenaze namazının ardından grup adına Tarık Ziyat bir basın açıklaması yaptı.
Ziyat, İsrail’in zulümlerine seyirci kalan bütün kralların tahtlarının mutlaka eninde sonunda yıkılacağına ve enkazın altında kalacaklarına vurgu yaptı.
Protestoda Filistin ve Tevhid bayraklarının yanı sıra Özgür Suriye bayrakları da dikkat çekti. Sık sık tekbirlerle ve Kelime-i Tevhid haykırılarak kesilen basın açıklamasında "Siyonist katiller hesap verecek". "Vur vur Hamas Vur İsrail'i Vur", "Yaşasın Küresel İntifada", "Siyonist Elçilik Kapatılsın" , "Erzurum'dan Gazze'ye Direnişe Bin Selam", " Zulme Karşı Omuz Omuza" vb. sloganlar atıldı.
M. Şevket Gökşan Hoca'nın yaptığı duada hassaten Beşşar Esed zalimine de lanet okundu. Duanın ardından İsrail, ABD, Rusya ve Çin bayraklarını tekbirlerle ateşe veren grup protestoyu sonlandırdı.
Basın açıklamasının tam metni aşağıdadır.
Haber ve Fotoğraflar: Zafer Fatih / Muhammet İ. Balcı / Ahmet Çelebi
BASIN AÇIKLAMASININ TAM METNİ:
Bir Şehid düşerken binlerce kişi dirildi. İslam ümmetinin yiğit evladı Filistin halkının meşru temsilcisi Hamas komutanlarından Ahmet Caberi’ye yaptıkları suikastla başlayıp onlarca sivilinde Şehadeti ile devam ettirip adeta bir vahşet sergileyen İşgalci İsrail, yaptığı bu vahşete ‘’Bulut Sütunları’’ adını vermiş. Güya bu adı Tevrat’tan alıyormuş, bulutlar onları koruyacakmış, bilsinler ki bir Caberi şehit düşer ama binlercesi dirilir!
Biiznillah yine buradan sesleniyoruz: Ey İsrail! Artık sizi koruyacak hiçbir şey kalmadı mızrak çuvala sığmıyor artık. Küfrünüzün kör ettiği gözlerinizi, açabiliyorsanız açın da Tahrir meydanına bir bakın, yüz binler toplandı. Siz zulümlerinize devam ede durun, eninde sonunda bu yüz binler milyonları aşıp Refah kapısını üstünüze yıkıp geçecek ve sizi oralardan sürecek!
Size sesleniyoruz Ey zalim İsrail, bu sesimiz Dünyanın bir çok yerindeki Yahudilerinde sesidir. Ahmakça zalimliklerinizi bırakın! Bu ateş, sonunda sizinle beraber bütün Yahudileri de yakacak. Artık görün, birtakım aslanlar artık kral çıplak diyor. Bu ses artık her yerden duyuluyor. İşte Mavi Marmara, insanlık vicdanı ayakta, sizi yargılıyor. İnsanlık vicdanı bugün burada, yarın başka ülkelerde ve bir başka bir gün inlerinizde sizi boğacak.
Ey insanlık vicdanı size sesleniyoruz! Söyler misiniz kundaktaki bebeleri, tekerlekli sandalyede ki ihtiyarları, korumasız kadınları öldürmek hangi insanlığa sığar, hangi Başbakanlığa, hangi Bakanlığa sığar. Bunca arsızlığınıza rağmen bir halt etmişçesine kalkmış bir de utanmadan konuşuyorsunuz! Televizyonlara çıkmış utanmadan saldırıcağız saldıracağız diyorsunuz. Siz öldürmekten başka bir şey bilmiyorsunuz ama atladığınız bir şey var, ebabiller yolda! Ebrehe’nin torunları göreceksiniz ki, Allah belanızı verecek. Türkiye halkı, Mısır halkı, bütün İslam halkları, tüm mazlumlar, bütün mustazaflar, tüm insanlığın vicdanları ayakta, hep beraber sana karşı ayaklandı. Allah sizi bunların ve başkalarının elleri ile helak edecek.
Helak Eyle Ya Rab, Helak Eyle Ya Rab, Helak Eyle Ya Rab!
Ey İsrail! söylesene babalarınızın ve dedelerinizin malı olmayan o kutsal topraklarda işiniz ne? Gazze’yi 3 günde alacaklarmış. ABD, Mısır ve Türkiye’ye baskı yapıyormuş; İsrail canavarları mazlum Filistinlilerin mallarını, canlarını, ırzlarını ve namuslarını heder ederken ses çıkarmayacakmışız.
Değerli basın mensupları sizin aracılığınızla buradan sesleniyoruz İsrail’in zulümlerine seyirci kalan bütün kralların tahtları mutlaka eninde sonunda yıkılacak ve enkazın altında kalacaklar. İşte Mısır, işte Libya, işte Tunus, işte Suriye ve inşallah İsrail zulümlerine sessiz kalan diğerleri de yıkılacak.
Bu vesile ile tüm İslam Ülkelerinin idarecilerine sesleniyoruz! Oyunu bırakın, birilerinin isteklerine göre hareket etmeyi de bırakın, ey Müslüman liderler! Acilen bir araya gelin. Her yerde kan ve gözyaşı var. Allah’tan korkun bir araya gelin! Ümmet birliğini oluşturun, asrımızda alnı lekeli olmayın, asrınızın Yezidlerine destek veren hainlerden olmayın. Ey idareciler, Müslümanlar sizleri o koltuklara o makamlara mazluma yardımcı olasınız, zulme dur diyesiniz, haksızlıkları ortadan kaldırasınız, diye o koltuklara makamlara oturttu. Bunun gereğini yapmadığınızda bu milletler size gereğini sandık başlarında yapacaktır.
Değerli basın mensupları sizin aracılığınızla Tekerlekli sandalyesinde Şehadete kavuşan Şeyh Ahmet Yasin’in sözlerini hatırlatmak istiyoruz. O yaşlı piri fani bize sesleniyordu.
Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz helak olmuş ölüler , hala kalpleriniz sızlamıyor mu? Başımıza gelen bu acı felaketler karşısında bizimle olan bir halk yok mu, hiç mi kimse yok? Allah için ümmetin namusu için kızacak, şerefli direnişçiler iken bizi katil teröristler olarak ilan edeceklere karşı duracak, omuzlarımıza el verecek ve gözyaşlarımızı silecek bir bakış yok mu? Bu ümmetin kurumları sivil güçleri partileri, teşkilatları ve bariz şahsiyetleri Allah için kızmaz mısınız? Sokaklara dökülüp bizim için dua etmez misiniz. Buna da mı gücünüz yetmiyor?
Bu haykırış vesilesi ile Tüm milletlere özellikle Müslümanlara buradan sesleniyoruz: Ey Muhammedi gülistanın gülleri. Ey mazlumların umutları! Ey mustazafların sahipleri, söyleyin neredesiniz? Oturduğumuz yumuşak koltukların rahatı bizi rehavete mi sevk etti de yerimizden kalkamıyoruz. Sıcak yataklarımıza mı bağlandık, yoksa makam ve mevkilerimiz mi ayağımıza bağ? Yoksa diktiğimiz binalarımız mı bizi bırakmıyor? Yoksa yüreklerimiz mi nasırlaştı da hissedemiyoruz? Bir bakın, akan kan kardeşinin, iğfal edilen namus bacının, katledilen körpe bebeler senin! İnsan katlediliyor, bu haberleri görünce kanal mı değiştiriyoruz? Allah’tan korkun, Allah’ın huzurunda mukaddesatın çiğnenirken sessizliğimizi ne ile mazeretlendireceksiniz? Biri kalkmış 3 günde bütün Gazze’de yaşayanları öldüreceğim derken ses verecek dilimizi mi kaybettik! Buğz edecek kalbimizde mi kalmadı? Bütün halklar bilmeli ki, bu zulmü ancak halklar durdurabilir. Ne zaman dur diyeceksiniz! Çocuk katili zalim İsrail havadan, denizden ve karadan saldırırken ayık ve uyanık olmalıyız.
Değerli basın mensupları sizin aracılığınız ile İdarecilerimize sesleniyoruz derhal Siyonist elçilik kapatılmalıdır. Bütün Müslümanlar kulaklarını açmalı, gerekirse gece yarısı birbirleriyle haberleşerek seher vaktinde ellerini duaya açıp, dua dua yakararak Allah (cc)’ın meleklerine, mazlumlarla beraber olduğunun fotoğrafını vermeli.
Duy bizi Ey İsrail! Biz bir ölür, ama bin diriliriz. Biz Uhdud Ashabının zulmüne maruz kalan müminler gibiyiz, bizi yakmak için tutuşturduğun bu ateşte inşallah Rabbim sizi yakacak.
Değerli basın mensupları, biz Vuslat Derneği olarak Gazze’de şehit edilen mazlumların bir parçası olduğumuzu şehitlerin şerefimiz ve gururumuz oldukları ve Cenabı Hakk’ın bizleri de onlarla haşretmesi niyazında bulunmakla beraber, yaralı olan kardeşlerimize mutlak Şafii olan yüce Rabbimizden acil şifalar diliyoruz. Utanmaz, zalim, pervasız, canavar İsrail’in inşallah döktüğü kanda boğulacağına inanıyoruz.
HABERE YORUM KAT