HAKSÖZ HABER

Dünya’nın farklı çatışma bölgelerine başka coğrafyalardan gelen savaşçılar özellikle Suriye Savaşı ile ciddi anlamda gündem oldu. Dünya kamuoyunun bu konuya odaklanmasındaki temel etken Avrupa ülkelerinden IŞİD’e katılmak için Suriye’ye gelenler sayesinde gerçekleşti. Aslında savaşlara başka bölgelerden insanların katılımı, mazisi oldukça eski olan bir mesele.

IŞİD’in gösterdiği etkinlik daha fazla insan için çekim alanı oluşturmasına sebep oldu. Bu durumun sonucunda "yabancı savaşçı" meselesi, üzerinden politik söylem üretilen bir şey haline geldi. En çok suçlama Türkiye’ye yapılıyor. Türkiye başta Suriye olmak üzere Libya ve son olarak Dağlık Karabağ’a “asker ithal etmekle” suçlandı. Tabi ki burada özellikle Suriye meselesi boyutunda Türkiye ile IŞİD arasında bir paralellik kurulmak isteniyordu.

Rusya'nın Litvanya ve Letonyalı askerlerin çoğunluğunu oluşturduğu paralı asker grubu Wagner isimli vahşet örgütü de Suriye'de Esed, Libya'da ise Hafter saflarında savaşıyor. Ancak görmezden gelinen husus başta sol-faşist PKK ve onun Suriye kolu YPG olmak üzere bölgedeki diğer aktörlere dışarıdan savaşçı desteğinin geldiği gerçeğidir. Başta ABD ve Avrupa olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinden “seküler özgürlük savaşçısı” YPG’ye katılımlar gerçekleşiyor.

Eşcinsel İsyan ve Kurtuluş Ordusu gibi baştan aşağı sapkın gruplardan oluşan sol-faşist şiddet ve dünyadaki yayılım ağı olağan bir şeymiş gibi gösterilirken Türkiye’nin veya Müslüman halkların mazlumlara yardım için attığı adımlar IŞİD’le ilişkili gösterilerek “terör” yaftası yapıştırılıyor.

Son örnek Dağlık Karabağ’da yaşandı. PKK’nın Karabağ’a, Ermenistan işgaline destek için militan yolladığı yönündeki iddiaların üzerinden çok fazla geçmeden bu sefer de Ermenistan için savaşan Yezidi birliklerin varlığından haberdar olmuş olduk.

Yezidilerin, Dağlık Karabağ’da 50 kişilik gruplar halinde örgütlendiği yönünde haberler dünya basınında yer alıyor. Ermenistan’daki en büyük azınlık gruplardan olan Yezidilerin sorumlusu Sashik Sultanyan, Yezidilerin hakları ve kimlikleri için savaştığını iddia ederek, "Bu sadece toprakla ilgili bir savaş değil" ifadelerini kullandı.¹