1. YAZARLAR

  2. Serdar Demirel

  3. Ermeni Tasarısı’ndaki İsrail intikamı
Serdar Demirel

Serdar Demirel

Yazarın Tüm Yazıları >

Ermeni Tasarısı’ndaki İsrail intikamı

10 Mart 2010 Çarşamba 00:48A+A-

“Ermeni Soykırımı Yasa Tasarısı” Amerikan Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nden Yahudi lobilerinin büyük katkısıyla geçti.

ABD dış politikasının İsrail’den tamamen bağımsız hareket edemediğini bilmiyor değildik zaten. Yahudilerin bu sefer Türkiye aleyhine çalışacaklarının sinyalleri, gerginleşen Türkiye-İsrail ilişkileriyle verilmişti. Bizdeki İsrail muhibleri de bununla hükümeti tehdit edip durmuyorlar mıydı zaten?
İsrail, tâ başından beri Ak Parti iktidarını kendisine tehdit görüyordu. Nüfuz edebildiği uluslararası düşünce kuruluşları, medya organları ve siyasiler aracılığıyla bu partiyi gizli programları olan radikal İslâmcı bir yapılanma diye lanse edip duruyordu.
Gerilimin zirve noktasını ise Gazze kuşatması oluşturdu.
Hatırlayacaksınız, Gazze katliamı yapılırken Müslüman dünya öfke biriktirmişti. Türkiye’de de hem farklı toplumsal kesimlerden hem de hükümetten yükselen tepkiler, pek alışılmadık türdendi. Tabiî bunlar İsrail’i hem ürkütmüş hem de kızdırmıştı.
Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Davos’ta, Başbakan Erdoğan’ı azarlayıcı bir üslûpla küçük düşürme çabasına girince, tarihe “One Minute” diye geçen olay yaşandı. Diplomasi dilinin alışık olmadığı Kasımpaşalı üslûbunu bir dünya platformunda ilk o tattı.
Peres gibi bir siyaset tilkisine yapılır mıydı bu? Öfke biriktirme sırası dünyanın imtiyazlı milleti muamelesine alışık dünya siyonistlerindeydi. İsrail’in bir şekilde intikam peşinde koşacağı artık biliniyordu.
İsrail’in “alçak koltuk” krizi çıkarması, Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde İsrail bayrağına kan sıçrayan sahneyi Türkiye’de Yahudi karşıtı duyguların yükselişte olduğununun kanıtı olarak dünyaya göstermesi, hep bu kabildendi.
Sonunda rövanşı ‘Soykırım Yasa Tasarısı’nı geçirerek aldılar.
Malum olduğu üzere Washington’daki yapılan oylama “23-22” gibi bir skorla bitti. Bu oylama sürecinde Komisyon’u Yahudi asıllı başkan yönetti. Başkanın çıkıp koridordan üye toplayarak Ermeni tasarısını geçirmesi kimsenin dikkatinden kaçmamıştı. Göstere göstere yaptılar da denebilir.
Dikkatlerden kaçmayan bir diğer husus da, Komisyon’un Yahudi üyelerinin blok halinde ‘Evet’ oyu kullanmaları ve etki alanlarında olan üyeleri de aynı minvalde oy kullanmaya teşvik etmeleriydi.
Ermeni lobiler İsrail’in de yardımıyla bu tasarıyı kullanarak şu âna kadar Türkiye aleyhinde Ermeni meselesinde karar almayan birçok ülkeyi de harekete geçireceklerdir. Amaçları bu meselede Türkiye’yi yanlızlaştırmak. Bunu nasıl yapacaklarını zaman gösterecek. Ancak Yahudilerin “soykırım”la imtiyazlı millet (!) statüsüne yükselmesi bir fikir verebilir sanırım.
Bir hukukî kavram olan “genocide” (soykırım) bir Yahudi icadıdır. Soykırımla itham edilen ülkenin kolunun nasıl büküleceğini en iyi yine İsrail’in bildiğine kuşku var mı?
Nasıl mı?
Yahudiler ve Çingeneler, 20. yüzyıl İkinci Dünya Savaşı dönemi Almanya’sında (1939-1945) katliama maruz kalmıştı. Polonyalı Yahudi hukukçu Raphael Lemkin, 1944 yılında Nazi Almanya’sının uygulamalarını tanımlamak üzere ‘bir soyu bilinçli bir şekilde yok etmek’ anlamında “genocide” (soykırım) kavramını icad etti. Soykırım, daha sonraki yıllarda tartışıldı ve 1951 yılında uluslararası anlaşmalarla insanlık suçu olarak kabul edildi.
Yahudi ve Çingene katliamı sonrası icad edilen “soykırım suçu”, hukuksal normlara aykırı olarak geriye doğru işletilerek, uluslararası platformlarda Yahudiler lehine bir kaldıraç gücüne dönüştürüldü. Bu kanunla bir koruma kalkanı elde etti Yahudiler.
Ama aynı soykırımın kurbanı Çingeneler bu kanunla Yahudilerin elde ettiği imtiyazlardan yararlanamadılar.
Soykırım kurbanı olmanın sunduğu bu meşruiyet zemininde Filistinlilerin topraklarını çaldılar. Almanya ise o gün bugündür İsrail’e hep borçlu. Soykırımdan beri olan yeni nesiller bile, dünyaya, Yahudilere borçlu olarak geliyor.
Diasporadaki Ermeniler istediklerini almak için İsrail’in siyasi oyunlarına gönüllü yazılmış durumdalar. Ancak burada önemli olan soru ise şu:
Türkiye’nin komşusu olan Ermenistan, Yahudilerin elinde Türkiye’ye karşı bir karta dönüşmeyi ve böylece iyileşme yolunda seyreden Türkiye ve Ermenistan ilişkilerinin sabote edilmesini onaylayacak mı, onaylamayacak mı?

VAKİT

YAZIYA YORUM KAT