28 Şubat sürecinde, Türkiye’nin başına ne çoraplar ördüler..

Dışardan bakıldığında, “Yurdunu seven generaller, vatanseverliklerini gösteriyorlar” diye niteleniyordu, yapılanlar..

“Başbakanlık’ta tarikat şeyhlerine iftar yemeği verildi” diye manşetler atıldığında, kimse sorma cesareti gösteremiyordu: “Güven Erkaya, kimlerle, ne yemeği yiyor?”

Sonuçta Başbakanlık’ta iftar yemeğine katılan kanaat önderlerinin hiçbirisi ile ilgili, suç isnadı yapılamadı..

“Şu suçtan mahkum”, “Bu suçtan sanık” denilemedi.

Peki, “Tarikat şeyhlerine iftar yemeği” haberlerini gazete manşetlerinde günlerce yayınlatanlar, hangi mafya liderleri ile, ne yemekleri yediler?

Hangi mafya liderlerinin tehdidi ile, ellerindeki gazeteleri satmak zorunda kaldılar?

Hangi katrilyonluk ihalelere, hangi mafya liderleri adına katılacak iş adamlarına “saygılarını” sundular!

Soyut anlatımı bırakalım.

Açık açık yazalım.

28 Şubat sürecinde, meşru hükümetin ülkeyi karanlığa götürdüğünü iddia eden Güven Erkaya, hangi karanlık isimlerle işbirliği yapıyordu?

Korkmaz Yiğit ile ilişkisi ne idi?

Bankekspres’i batıran, Türk Ticaret Bankası ihalesine, mafya babası Alaattin Çakıcı adına girdiği tescillenen..

Bir medya atağı ile; Milliyet’i, Yeni Yüzyıl’ı, Kanal 6’yı satın alan.. Sonrasında da hiçbir şey olmamış gibi, bu medya organlarını eski sahiplerine iade eden Korkmaz Yiğit ile ilişkisi ne idi?

Korkmaz Yiğit’in, Nesim Malki ile ilişkisi ne idi?

Muamma bir cinayetle ortadan kaldırılan, bu sayede katrilyonlarca alacağının da silindiği iddia edilen Nesim Malki ile Korkmaz Yiğit’in, Korkmaz Yiğit ile Güven Erkaya’nın ilişkisi ne idi?

Biliyorum, Güven Erkaya bu soruya cevap verecek durumda değil.

Ama ailesi verebilir..

“Saygın komutan olan babamız, bu ülke için 40 yıl hizmette bulundu” dediklerine göre..

Şu an, saygın komutan olan babalarının iktisap ettiği dairelerin nemalarını topladıklarına göre..

Etmemiş olmalı ki, “Saygın babamıza, haklarını helal etmediler” diyerek, Abdurrahman Dilipak’ın, daha önce sahip oldukları dairelerin bir odası kadar değeri olan evinin satışını ısrarla istediklerine ve ordan gelecek paraya göz diktiklerine göre..

Çocukları mutlaka konuşmuşlardır babaları ile: “Muhterem babacığım, Alkent’te iki daire.. kibele Konutları’nda iki daire.. Bu değirmenin suyu nereden geliyor, saygıdeğer babacığım?”

Eşi hanımefendi, mutlaka sormuş olmalı: “Kocacığım, Korkmaz Yiğit denilen bu müteahhit ile, bizim ne işimiz var? Bu adamdan ikide bir daire alıyoruz. Bu dairelerin paraları ödeniyor mu? Allah gecinden versin, senin başına bir şey gelirse, sonra bu Korkmaz benden para isterse, ne diyeceğim? ‘Senin kocanın, bu daireleri alacak kadar parası nerden vardı ki? Para mara vermedi bana’ dese, ben ne diyeceğim?..”

Öyle ya..

Komutanın maaşı belli.

Alınan dairelerin fiyatları belli.

Hani şöyle emekli tazminatı ile alınan bir daire olur.

Sahip olunan daire, sadece bir tanedir. Bilemediniz iki tanedir..

“Ne var, 40 yıl TSK’ya hizmet etmiş bir komutana, bir daireyi çok mu görüyorsunuz?” diyenlere, selam dururuz.

Ama..

Dairelerin fiyatları, 1.5 milyon dolar.

Emekli tazminatının tamamını al git, yine o dairenin kaporasını veremezsiniz.

Dairelerin bulunduğu yerler de çok ilginç.

Sahibinin/müteahhitinin Deniz Kuvvetleri ile bir işi mi olmuştur, yoksa bir başka bağlantı mı vardır bilemiyoruz.. Aynı sitede iki dairesi de, sonraki yılların Deniz Kuvvetleri Komutanı İlhami Erdil’in vardı..

Tesadüfe bakın.

İkisi de Deniz Kuvvetleri Komutanı.

İkisi de, binlerce siteden, bula bula Alkent Sitesi’ni bulmuşlar.

Ya da o sitedeki müteahhit, onları bulmuş..

Veyahut da, bu generallerimizin bulundukları makam, o sitenin sahipleri/müteahhitleri ile bir yerlerde birbirlerini bulmuşlar!

Tesadüf canım.

Başka ne olabilir ki?

Erkaya’nın, Korkmaz Yiğit’e kefil olduğu görüşmede de, başka bir ard niyet aramayın sakın..

Tamamen iyi niyetle, “Korkmaz Yiğit dürüst bir iş adamıdır” demiş, dönemin başbakanına..

Böylece Korkmaz Yiğit, Alaattin Çakıcı adına,Türkbank ihalesine girmiş..

Ne bilsin Erkaya, üç daire satın aldığı müteahhitin, mafya babası ile ortak olduğunu! değil mi canım?

Yani?

Yanisini de süreç içinde açıklarız yani!

YENİ AKİT