1. YAZARLAR

  2. Abdurrahman Dilipak

  3. Ergenekonun sağı, solu, sarısı, kırmızısı, yeşili!..
Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Yazarın Tüm Yazıları >

Ergenekonun sağı, solu, sarısı, kırmızısı, yeşili!..

15 Temmuz 2013 Pazartesi 15:19A+A-

Buna dikkat etmemiz gerek, Ergenekona karşı çıkarken bile, Ergenekonun tuzağına düşebilirsiniz.. Kapitalizme karşı savaştığınızı düşünürken kapitalistlerin oyuna gelmek gibi bir şey bu..

Ergenekonun rengi gök kuşağı gibi, sağ’ı, sol’u, sarı’sı, kırmızı’sı, yeşil’i, mor’u, her rengi var.. Kürdü de var Türkü de, Alevisi de var Sünnisi de, şeyhi de var fahişesi de.. Faşisti de var, sosyalisti de!
Türk Yahudisini duydunuz, Kürt Yahudisini de. Arap Yahudisi zaten eskiden beri var..
Türk Masonları var da, Kürt Masonları yok mu sanıyorsunuz..
Milliyetçisi de var bu yapının, Kızıl komünisti de.. Gay-lezbiyeni de var..
Kadın, para, makam için her şeyi yapabilen her tip insan bu derin yapının potansiyel üyesidir aslında.. Kimi tehdit ve şantaj altında mecburen, kimi hırsından / ihtirasından, kıskançlığından, öfkesinden, bir sebebi vardır. Şeytan insanın zaafına yapışır ve onu bırakmaz.. Herkesin Şeytanının kendi kulağına fısıldayacağı bir yalanı vardır..
Sakının ki, Şeytan size ayetle kandırmasın! Bir kere bir şeyi yapmayı kafaya koyunca insanoğlu ona bir bahane bulur. Şeytan onun yardımcısıdır.
Onun içindir ki, “cehennemin yolları iyi niyet taşları ile döşelidir” denmiştir..
Bize “hayır gibi gelen şeyde şer, şer gibi gelen şeyde hayır” olabileceğini söylerken kitap bize; Şeytan, “ağuyu altın tas içre sunar, bal da onun suç ortağıdır” der.
Ergenekoncuların hepsi içeride değil. Onlar söz dinlemeyenleri! ABD at değiştiriyor.. Artık “ılımlı İslamcılar”la yoluna devam etmek istiyor, askerler, solcular ve Alevilerle değil! En azından içlerinden bir grub böyle düşünüyor. İslam’a karşı “sopa” değil, “havuç” politikası izlemek istiyorlar. Çünki bize ihtiyaçları var. Bizim servet ve iktidarla daha kolay yola getirileceğimizi, kendileri için tehdit oluşturmayacağımızı düşünüyorlar..
Hedefleri açık ve net, Avrupa değerlerine indirgenmiş bir din. Batının stratejik hedeflerine, çıkarlarına karşı bir tehdit oluşturmayacak, batı kavram ve kurumları ile kendini ifade eden bir toplum.. Bunu istiyorlar.
Bugün ılımlı İslam’a yatırım yapanlarla, dün Kemalizmi din ilan etmek ya da dinde reform yapmak isteyenler aynı çevrelerdi aslında..
Ergenekonun locaları da var, dergahları da.. Tarikatlarda da vardır uzantıları, gerekirse tarikat da örgütlerler..
İtalya’da Licio Gelli olayında birbiri ile savaşan sağ ve sol kanatların ikisinin de lideri aynı locaya bağlı idi.. Mafia ile de bağlantıları vardı. Bitmedi daha; bunların eli Vatikan’a kadar uzanıyordu..
Bizde de, sağ ve sol kahvehaneleri tarayan silah aynı silah değil mi idi?
Sağı solu yok bu işin. Susurluk’ta ne oldu, bir hayat kadını, bir Alevi emniyetçi, bir milliyetçi reis, bir Zaza, bunları kim, nasıl bir araya getirdi..
Sisi’ye, captagon tüccarından tarikatçı imal ettiren bir yapıdan söz ediyoruz..
Sıvas ve Başbağlar’a bakarken, sadece Sıvas ve Başbağlar’dan bakıyorsanız, Sıvas olaylarını sadece Alevilik üzerinden okuyorsanız, Başbağlar’ı Sünnilik üzerinden okuyorsanız, o zaman bu kirli oyunun önünüze koyduğu senaryonun bir parçası oluyorsunuz demektir..
Dün Birlik Vakfı’ndan İsmail Kahraman’la birlikteydik. Kahraman, 1927-1936 İsmet Paşa döneminde kapatılan cami, mescid ve vakıf eserleri ile, 1937-1938 arasında kapatılan, satılan cami, mescid, vakıf eserlerinin listesini verdi.. Yıkılıp yok edilenler ya da başka işlere tahsis edilenler hariç tabii..
Burada dikkatinize sunmak istediğim husus, İsmet Paşanın 9 yıllık icraatı ile Bayar’ın 1 yıllık icraatı arasındaki farkı göstermek.. İsmet Paşa 83 camii satmış Bayar 218 mescid, İsmet paşa 121, Bayar 338, İsmet Paşa 9 yılda 574 hayratı satmış, Bayar 946.. Liste uzun.. İsmet Paşanın 9 yılda yaptığının 2-3 katını Bayar bir yılda yapmış.. Yani İsmet Paşa ile Bayar yer değiştirebilirdi aslında. Bu Yeşil’le Apo’nun yer değiştirmesi gibi bir şey ama, Ergenekonda her şey mümkün! Bu Lawrance’in şeyhliği gibi bir şey! Bunlar olmadı değil. Nerede ise İngilizler Şerif Hüseyin’i Halife ilan ediyordu..
Bunların farkı yok birbirinden aslında. Sadece roller farklı. İsmet Paşanın yerine Bayar’ı, Bayar’ın yerine İsmet Paşa’yı koyabilirsiniz. Nasıl Fevzi Çakmak paşa, hem Komünist Partisi’nin kurucusu, hem Demokrat Partili ise, nasıl hem İsmet Paşayı Mustafa Kemal’in elinden kurtarıp onu cumhuriyetin başına bela etti, sonra da ona muhalefet etti ise, bu işler böyledir..
Ergenekon faslında kimin eli kimin cebinde pek belli olmaz.. Perde arkasında faiz lobisi ile kimi sendikalar göbek bağı ile birbirine bağlıdırlar..
Ergenekonun avukatlığı konusunda MHP, CHP ve şeyhini, Sisi’sini sosyalistini bir araya getiren irade nasıl bir şeydir! Beşli çete nasıl doğmuştu.
Şeytan kıyamete kadar yaşayacak, evet  Kıvrıkoğlu’nun dediği gibi, bu 28 Şubat denen bela 1000 yıl değil, kıyamete kadar sürecek.. Ve her insanın nefsinde bu çetenin bir ajanı olduğunu unutmayın..
Oruç, bu anlamda Şeytanın hilelerine karşı direnç kazanma eylemidir, bir bakıma!
Rüşvet, torpil, adam kayırma, kadın ve paraya duyulan ihtirasın olduğu her yerde Ergenekonun varolması için potansiyel olarak şartlar oluşmuş demektir.. Haram Şeytanın ekmeğidir!
Nefis taşıyan herkes bu tehditle her zaman karşı karşıyadır. Hz. İbrahim’den, Hz. İsmail’den ve Hz. Hacer’den vazgeçmeyen Şeytan benden, senden, ondan da vazgeçmeyecek demektir. Ha! Unutmadan, yasa değişti iyi oldu da, yasa değişti diye bunlar darbeden filan öyle kolay kolay vazgeçmeyeceklerdir.. Haberiniz olsun da gaflete düşmeyesiniz!
Euzubillahimineşşeytanirraciym!
Selâm ve dua ile..

YENİ AKİT

 

YAZIYA YORUM KAT

1 Yorum