Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit

Önceki gün Ergenekon davası ile ilgili Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin bozma kararı açıklanmıştı..

Bir “bozma” çıkacaktı ama..

Kapsamı belli değildi..

Beklendiği üzere bozma çıktığı için..

Bana göre daha önemli gördüğüm, Mesut Yılmaz’ın Erbakan Hoca’ya yönelik terbiyesizliğine değinmiştim..

Dünkü gazetelerde, açık oturumlarda, Ergenekoncuların sevindirikliğini görünce..

Bir gün gecikmeli, Ergenekon konusuna dönmek zorunda kaldım.

Önce bir hatırlatma..

Ergenkoncular boşuna sevinmesin..

Ortada öyle, kendi lehlerine dört dörtlük bir karar yok..

Neymiş?

Sanıkların bazılarının ifadeleri, gece vakti alınmış!

Eeee?

Gündüz alınca, otomatikman beraat mi edecekler?

Farzedelim, Alparslan Arslan’ın da ifadesi, gece vakti alınmıştı.

Şimdi ayrılan davada, Danıştay katilinin ifadesi gündüz alınsa..

Arslan, cinayetten beraat mi edecek?

Bu mümkün mü?

•

Yargıtay, benzer bir dizi gerekçe sıralamış..

Mesela?

Mesela, mahkeme heyeti bir başkan ile iki üyeden oluştuğu halde.. Karar müzakerelerine 6 hakim katılmış..

Eeee?

Şimdi kanuna uygun olarak, başkan ve iki üye dışında hiçbir hakim müzakereye katılmayınca, direkt beraat kararı mı çıkacak?

Tabii ki böyle bir varsayım, mümkün değil!

Bazı sanıklar için, iddianamede bile olmayan suçlardan ceza verilmiş!

Tabii ki böyle bir ceza verilmişse, bu doğru değil..

Ama yargı dünyasında, bu tür tartışmalar sık sık yaşanır.

Ruhsatsız silahla işlenen cinayetten dava açılan kişiye.. Bazen savcıcinayetten ceza ister de.. Ayrıca ruhsatsız silah taşımadan istemesi gereken cezayı atlar.

Mahkeme de bazen usuli eksiklikleri gözardı edip.. İşi kendince kitabına uydurur, iddianamede olmadığı halde, ruhsatsız silahtan da cezayı basar.

Yargıtay bunu görür ve doğru olarak kararı “İddianamede ruhsatsız silah taşımadan ceza istenmemiş” gerekçesi ile bozarsa...

Sanık beraat edecek mi demektir?

Tabii ki hayır..

Ergenekon’un bozma sebepleri arasında bir başka gerekçe: “Avukatlık büroları ile askeri mahallerdeki aramaların kanuna aykırı yapılması..”

Tamam, kanuna uygun arama yapılmasını ben de isterim.. Kanuna aykırı aramayı “Çok güzel yapmışlar” diye savunacak değilim.

Ama kimse, böyle bir gerekçeden hareketle, “Yaşasıııın.. Ergenekon kararı bozuldu. Beraatler geliyor” diye sevinmesin..

Yarın o usulsüz aramalarda bulunan delillerin.. Başka kaynaklarda da bir örneği bulunur ve sanıklarla irtibatı delillendirilirse, yine mahkumiyet kararı, kapıda demektir!

Yargıtay’ın bozma gerekçelerinden bir başkası: “Dijital delillere müdahale iddiasının araştırılmaması!”

Hiç düşünüyor mu, Ergenekon sevindirikçileri..

Mahkeme, bozma kararı sonrası dijital delillere müdahale iddiasını araştırsa.. Yeniden inceleme yaptırsa.. Ve “Müdahale yoktur” diye rapor alsa.. Veya “Bir kısmına müdahale var, büyük çoğunluğuna müdahale yok”diye bilirkişi raporu çıksa..

Ne olacak?

Yargıtay “Yeterince araştırma yapılmamış” dedi diye..

Bir daha araştırma yapılmadan, direkt beraat kararı mı verilecek?

Nerde böyle bir yoğurdun bolluğu?

•

Bozma sebepleri arasındaki en dikkat çekici bölüm, İlker Başbuğ ile ilgiliolan kısım..

Neymiş?

İlker Başbuğ, Anayasa Mahkemesi’nde yargılanması gerekirken..

Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmış. 

Eeee ne olmuş, Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmış da?

Bir kişinin beraat etmesi için, tek başına yeterli sebep mi, şu veya bu mahkeme yerine bir başka mahkemede yargılanmış olmak?..

Açtırmasınlar kutuyu..

Söyletmesinler kötüyü..

Biz biliriz, İlker Başbuğ’un siyasi iktidara yönelik faullü sataşmalarını..

İmam hatipler aleyhine konuşmalarını.. Başörtü yasağına verdiği destekleri..

Dolayısı ile..

Değil Ağır Ceza yerine Anayasa Mahkemesi’nde..

İsterlerse, kendi emirleri altındaki Askeri Mahkeme’de yargılansın.

Hakkıyla yargılandığında, meşru hükümete yönelik yaptığı tehditler sebebi ile alacağı ceza, ağırlaştırılmış müebbettir.. Nokta..

•

Uzun lafın kısası..

Ergenekoncular bozma kararına fazla sevinmesinler..

Eğer hakkıyla bir yargılama ile karşılaşırlarsa..

Dünkünden daha ağır cezaya bile muhatap olabilirler..

Çünkü dünkü yargılama..

Paralel yapı yargılaması idi.

“Muhterem Fetullah Gülen hazretlerine..” diye cümle kurduğunuz an..

Hemen size cemaatten bir avukat tahsis ediyorlardı..

Bir bakıyordunuz..

“Ömür boyu hapis” cezasından, “beraat”e doğru sıçrıyorsunuz..

Yok, Gülen için saygı ifadelerinde bulunmak istemiyor musunuz..

Kapı gibi suçlar ortada dururken..

Kıldan tüyden iddialarla.. (Kıldan tüyden iddialarla olmalı ki.. Tövbe edeni, hemen kurtarsınlar. Gerçek ve ciddi delillerle yargılamayı yaparlarsa, sonrasında adam “Muhterem Gülen” demeye başladığında, nasıl beraat ettirecekler?) Davaları açıyorlar ve mahkumiyet kararı veriyorlardı..

Şimdi..

O gruptan, bu gruptan olmayan..

Objektif hakimler Ergenekon dosyasını ciddi şekilde ele alsın..

Üç beş kişi dışında..

Sanıkların büyük bir kısmı, önceki cezadan daha ağırını bile alır..

Yeter ki, davanın üzerine, ciddiyetle gidilsin!

Onun için diyorum, Ergenekoncular fazla sevinmesinler..