Ergenekon Firarisi Dalan
Bedrettin Dalan'ın mızrakları çuvala sığmıyor. Dalan'a ait İstek A.Ş'nin Beykoz-Poyrazköy'deki arazisinde yapılan kazıda cephanelik ele geçirilmesi Ergenekon destekçilerini zor durumda bıraktı.
“Eğitim faaliyetleriyle uğraşan” Bedrettin Dalan'a ait araziden ne fışkırıyor?
Lav silahları, el bombaları, çok sayıda mermi, aydınlatma fişeği, dinamit lokumu ve C-4 patlayıcı…
Özellikle Hıncal Uluç, Dalan'ın bu cephanelikle “nasıl bir eğitim hizmeti” verdiğini izah etmek zorundadır.
Uluç, Bedrettin Dalan'ın Ergenekon zanlısı olmasından sonra “arkadaşı”na koltuk çıkan şu satırları döktürmüştü:
“Dalan bana hedeflerini anlatmış ve 'Yeditepe iyi üniversite olacak. Ama iki fakültesini Dişçilik ve Hukuk fakültelerini dünya çapında yapacağım, göreceksin' demişti.
Şimdi bu Dalan 'Dünyanın en iyi hukuk fakültesini yapacağım' diyen adam terör örgütü üyesi, rejimi yıkma eylemcisi olarak suçlanıyor.”
*
“Ergenekon destekçisi” Hıncal Uluç, gazetesi Sabah'ın “Dalan'ın müthiş cephaneliği” manşetinden duyduğu rahatsızlığı dile getiriyordu, dün…
“Sivillerin girmesinin yasak olduğu askeri alanda bulunan silahlar, arazinin tapusu İstek Vakfı'nda diye nasıl Dalan'ın cephaneliği olurmuş?” diye bozuk çalıyordu.
Arazi Bedrettin Dalan'ın; cephanelik askerlerin mi?
Dalan'ın “Orası askeri bölge. Bizi de almıyorlar. Öyle bir yere gömmüşler ki, hem Genelkurmay zan altında kalacak hem de ben…” şeklindeki sözleri üzerine…
Genelkurmay yetkilileri, “Toprağa gömülü böyle bir cephaneliğimiz yok” diye açıklama yaptı!
Cephanelik kime ait oluyor bu durumda?
*
Bedrettin Dalan, ABD'den Vatan muhabirine konuşmuş, araziyi 19 yıl önce 17 milyon dolara aldığından bahsediyor.
Bölgenin 'askeri alan' ilan edilmesinden sonra arazisine giremediğinden başlayıp, komutanların kendisine “Siz Türk milliyetçisisiniz. Bize dokunmayın” dediğine kadar hiç de inandırıcı olmayan bir öyküyü seslendiriyor, Dalan…
Yani…
Bedrettin Bey,Vatan'a anlattıklarıyla “çok kıymetli bir arazi için neden hakkını aramadığı” hususunun izahını yapamıyor!
Anlatılan hikayeye inanacak olursak; “Askerler Dalan'ın arazisine kafadan bir yayılmışlar, bir daha da çıkmamışlar…
17 milyon dolarlık arazisinin üzerine su içmek zorunda kalan Dalan da bu durumu anında kabullenmiş, sesini bile çıkarmamış…”
Peki, kim bu Dalan?
“Statüko”nun has adamı…
Püf noktası, işte burası…
Ezcümle, Bedrettin Bey'in masalı çöpe gidiyor.
*
Şimdilerde, Dalan ne durumda? Ergenekon firarisi…
“Türkiye'ye neden dönmediğine” ilişkin soruya ise “Siz beni boş verin” diyor.
Dalan, 10. Dalga patlak verdiğinde ABD'deydi…
Ergenekon kapsamında aranıyordu; “By-pass oldum. On gün sonra Türkiye'deyim” demişti…
Aradan birkaç ay geçtikten sonra bu kez de diş tedavisini bahane etti…
Cephanelik olayından sonra, Star TV'nin ana haber bültenine bağlanıp “Sağlık sorunlarım sürdüğü için Temmuz ayının ortasına kadar rapor aldım. Türkiye'deki savcılıklara gönderdim” diye konuştu.
*
Görünen o ki, Bedrettin Dalan'ın Türkiye'ye gelmeye pek niyeti yok.
Gelse de, gelmese de…
Dalan'ın Ergenekon kapsamındaki gizli portresi er ya da geç gün ışığına çıkacaktır.
YENİ ŞAFAK
YAZIYA YORUM KAT