Erdoğan'dan Libya'ya Askeri Destek Açıklaması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya'dan talep gelmesi halinde, Türkiye'nin bu ülkeye asker göndererek destekte bulunabileceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya'dan talep gelmesi halinde Türkiye'nin bu ülkeye asker gönderebileceğini ve Libya hükümetine askeri destek sağlayabileceğini dile getirdi. "Libya isterse Türkiye bunun kararını kendisi verir, kimseden izin almayız. (...) Libya'ya her türlü desteği vermeye hazırız" diyen Erdoğan, Türkiye'nin Libya'da faaliyet gösteren gemilerini de koruma hakkına sahip olduğunu belirtti.
Erdoğan diğer yandan Rusya'nın Libya'da General Hafter'e destek vermesi ile ilgili olarak, önümüzdeki günlerde Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile bir görüşme yapacağını dile getirerek, "Hafter konusu istiyorum ki Rusya ile münasebetlerde yeni bir Suriye doğurmasın" dedi.
TRT televizyon kanallarının ortak yayınında, "Cumhurbaşkanı Özel" programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, Türkiye ve Libya'nın karşılıklı mutabakat ile belirlediği münhasır ekonomik bölge alanlarında, ortak arama tarama faaliyetleri gerçekleştirebileceğini de vurguladı.
Erdoğan Libya ile 27 Kasım'da imzalanan deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin anlaşmayla, Doğu Akdeniz'deki yetki alanını maksimum düzeye çıkardıklarını belirtti. Erdoğan bu mutabakat muhtırasıyla Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullandığını belirterek, bir sondaj gemisi daha alınacağını bildirdi. Erdoğan ayrıca, "Bu çalışmaları, bu araştırmaları sadece Akdeniz'de değil, zaman zaman Karadeniz'de, hatta belki uluslararası sularda da sürdüreceğiz" dedi.
Türkiye'nin Libya Özel Temsilcisi de açıklamada bulundu
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanısıra Türkiye’nin Libya Özel Temsilcisi AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, "Sayın Cumhurbaşkanımızın kaydettiği üzere Türkiye, Libya halkının meşru temsilcisi ve uluslararası tanınan UMH’den talep gelmesi durumunda Libya’ya asker göndererek, Libya’da askeri dikta kurmak isteyenlere karşı demokrasi ve sivil iradenin yanında olmaya hazırdır” açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin Libya Özel Temsilcisi Emrullah İşler yaptığı açıklamada, “Türkiye ve Libya arasında imzalanan mutabakat muhtıraları, uluslararası hukuk çerçevesinde her iki ülkenin de gasbedilmek istenen haklarını koruma altına almıştır. Türkiye ve Libya’nın izni ve onayı olmaksızın Akdeniz’de bir enerji denklemi kurulamayacaktır. Libya ve Türkiye'nin yaptığı oyun değiştirici hamle, Akdeniz’i hukuk dışı yöntemlerle parsellemeye çalışanları tedirgin etmiş, hepsi birden ayağa kalkmıştır. Ne var ki, Türkiye ve Libya her defasında kararlılık mesajları vermektedir“ ifadelerini kullandı.
İşler, Hafter güçlerinin Trablus’a yönelik saldırılarına dikkat çekerek, “Birileri bu tarihi anlaşmayı boşa çıkarmak için Hafter’in Trablus’a yönelik illegal saldırılarından medet ummakta, ona yönelik illegal desteğini artırmaktadır. Krizin çözümüyle mükellef olanlar ise elleri kollarının bağlı olduğunu her defasında itiraf etmektedir” dedi.
Yunanistan tepkili
Libya ve Türkiye arasında 27 Kasım'da imzalanan deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin mutabakata Yunanistan tepki göstermiş ve Libya’nın Atina Büyükelçisi'ni sınır dışı etmişti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin Libya ile imzalanan mutabakatın benzerini bölgedeki diğer ülkelerle de yapmaya "hazır” oldukları mesajını vermişti.
Yunanistan Türkiye ve Libya arasındaki anlaşmayı "uluslararası hukukun bariz bir şekilde ihlali" olarak değerlendiriyor.
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de doğal gaz arama ve sondaj faaliyetleri Kıbrıs Cumhuriyeti'nin yanı sıra, üyesi olduğu Avrupa Birliği'nin (AB) tepkisine yol açmış ve AB Türkiye'ye yaptırım kararı almıştı.
NATO'nun tutumu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO’nun Türkiye’nin YPG konusundaki yaklaşımını kabul edip etmeyeceği konusundaki bir soruyu da yanıtladı. Bu konuyu tüm liderlerle konuştuklarını ifade eden Erdoğan, “Ama bunu hâlâ kabullenmek işlerine gelmiyor. Bu noktada güvenliğin bölünmezliği ilkesinin önemi bir kat daha artıyor. Şimdi her müttefikin meşru güvenlik kaygılarının diğer tüm müttefiklerce gözetilmesi ve gerekli önlemlerin uyum, birliktelik ve ittifak dayanışması anlayışıyla alınması şart. Hele hele NATO’da. Biz ittifakın doğu kanadı veya güney kanadı diye ayrım yapmıyoruz. Aynı şekilde bir tehdidi veya sınamayı diğerlerinden daha önemli veya daha önemsiz olarak da sınıflandırmıyoruz” şeklinde konuştu.
HABERE YORUM KAT